Suçlu olan kim? Öldüren mi öldürten mi?

390 45 86
                                    

Keyifli okumalarr~

Dazai ve Chuuya birlikte bunca şeyin arasında huzurlu bir an geçiriyorlardı. İkisi de yıllar sonra birbirine kavuşmuştu. Bu, huzurlu olmak için iyi bir nedendi. İkisi de yıldızları izliyordu.

Yıldızlar o gece mükemmel görünüyordu.  İkisi de bu güzellik karşısında büyülenmiş gibiydi.

Bu huzuru bozan şey, bir sesti. Bir çığlık gibiydi. İkiside doğrulup sesin geldiği yöne döndü. Bir şey göremediler. Sonrasında başka bir ses duyuldu:

'Biri gitti..üçü kaldı. Sonunda birini öldürmeyi başardınız..Bir an asla yapmayacaksınız zannetmiştim. Ama belli ki birileri birine karşı çok sinirlenmiş..Hafızasının kayboluşu da yardımcı olmuş..'

İkisinin de bu sözler karşılığında nefesi kesilmişti. İçlerinden biri ölmüştü...

İkisi de bir anda ayaklanıp sesin geldiği yöne yöneldi. Tam yollardan birine girecekleri sırada yüzlerine bir kapı kapandı.

'O iki aşığı biraz rahat bırakalım değil mi? Oraya gitmenize izin vereceğimi düşünmediniz herhalde..'

İkisi de oldukça sinirliydi. Dostlarından biri ölmüştü ve hiçbir şey yapamıyorlardı.

'Tam şuan..şu kapıyı açıyorsun ve biz oraya gidiyoruz. Yoksa..burada ölsem bile umursamaz, mezardan çıkıp seni o mezara tıkarım. Beni anladığını düşünüyorum?"

'Hadi ama bücür..eğlenceden anlamıyorsunuz..'

"Orada arkadaşım ölmüşken benim burada dans edecek halim olmadığına göre..?"

"O da bir seçenek..."

"Sakin ol..Burada laf dalaşına girmeniz bize bir şey kazandırmayacak."

"Zekisin."

"SEN KİM OLU-"

Sözü, dudaklarındaki baskı ile kesilmişti. Bunu beklemiyordu. Domatese benzediğinde, bandajlı genç dudaklarından ayrılıp ona sarılmıştı. İkisi de arkadaşlarının ölümünü hazmedemiyordu bir türlü.
Bir süre öyle kaldılar...
Kapılar yaklaşık 1 saatin sonunda açıldı. İkisi de anında kapılardan geçip kendilerini geniş koridorlara doğru attılar. Yürüdüler..yürüdüler..
Sanki zemin ayaklarının altından kayıyordu da ilerleyemiyorlardı...
30 yıl gibi geçen yarım saatin ardından sesin kaynağına ulaştılar...
Karşılaştıkları manzara hiç iç açıcı değildi...
Karşılarında, yan yana kanlar içinde yatan iki genç vardı. Biri yaşıyordu...
Atsushi...?

Beyaz saçlı genç, sevgilisinin ölü bedeninin yanından istemsizce ayrılıp, gelen iki kişiye yöneldi. Çıldırmış gibiydi. Üzüntü,öfke,endişeden delirmiş gibi...
Sevgilisi, onun kollarında, onun yüzünden ölmüştü ne de olsa...

"B-BEN HİÇBİR ŞEY Y-YAP..."

Gerçekle yüzleşemiyordu bir türlü. Sevgilisinin ölümünün onun elinden olmasını kaldıramıyordu. Ama o sırada, o cümleyi kurarken ne kadar da saçmaladığını fark etti. Elbette onun yüzünden ölmüştü, elbette her şeyi o yapmıştı...

"Ben yaptım..Ben yaptım..?"

Dazai ve Chuuya ise olayı kavramaya çalışıyordu. Chuuya'nın gözleri çoktan dolmuştu. Hatta..yavaş yavaş göz yaşları yanağından süzülüyordu...

Dazai ise kendini zor tutuyordu. Karşısındaki cansız bedenin yanına gitmemek için kendini çok zor tutuyordu...

"Hey..sevdiğini öldüren biri..ölmeyi hak eder...değil mi..?"

İkisinin de karşılarında duran beyaz saçlı gencin bu hali karşısında içi acımıştı. Sevdiğini kaybetmek..üstüne üstlük birinin sevdiği kişiyi istemeden kendi öldürmesi...Bu oldukça büyük bir yük, vicdan azabıydı.

"Ölürsem..onun yanına giderim..."

"Ve ben onun yanına gitmek istiyorum..."

Dazai ve Chuuya şoka girmişken, hala yeteneğini kullanabilen genç, kollarını dönüştürüp pençesini boğazına dayayarak konuştu:

"Ben gidersem, işiniz kolaylaşacak..ve ben gidersem, dünya, içinde barındırdığı bir katilden daha kurtulacak..."

"Mükemmel insanlarınız..Dazai-san, bana her zaman yol gösterdiniz, hayatımı kurtardınız..size ne kadar teşekkür etsem az fakat..keşke o gün beni orada bıraksaydınız da ben ölüp gitseydim sokaklarda..."

"Chuuya-san..sizinle yakın zamanda konuşma fırsatımız oldu. Konuşurken anladım, mafyada olmanıza rağmen kalbiniz çok temiz. Dazai-san'ı ne kadar sevdiğinizi anlayabiliyorum.."

"Akutagawa ve ben bu dünyada mutlu olamadık..ama kavuşacağız birbirimize..inanıyorum...Ama en içten dileklerimle şunu söyleyebilirim ki, umarım bu dünyada da, diğer dünyada da ruhlarınız birbirini bulur ve asla ayrılmaz..."

Sonrasında ise etraf kan gölüne dönmüştü...

______________________________________________

Merhaba, nasılsınızz? Umarım iyisinizdirr.
Finale oldukça yaklaştık, anlamışsınızdır.

Yazım yanlışları veya mantıksız kısımlar olabilir çok üzgünüm..bölümü tekrar okumadan atıyorum..

Atsushi ve Akutagawa ikilisinin ölümünü böyle yazmayı düşünmüyordum, çok güzel olmadı bana göre..

Peki, siz bölüm hakkında ne düşünüyorsunuzz?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzeree~

594 kelime

Labirent /•/ Soukoku /•/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin