İçeriye giren jisooydu ve ajan j mi demişti. Oturup rahat bir pozisyon aldıktan sonra anlatmaya başlamıştı. ............ Uzun süren bir konuşmanın ardından anlamıştım ki hepimiz aynı taraftaydık jennie hariç üçümüze birden oynadığı oyun çok ağırdı biraz düşününce aklıma Felixin sen yokken ben vardım demesi gelmişti. Telefonumu çıkarıp Felixi aramıştım
'neredeysen hemen buraya gel'
diyip kapamış ve ayağımda ki topuklu ayakkabıları atmıştım. Arkada giyinme odam vardı oraya gidip bir şeyler seçmiştim ayaklarım ağrımıştı topuklu ayakkabı giyen insanlar nasıl dayanıyor acaba. Üstümü değiştirip çıkmıştım.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Şuan daha rahattım koltuğuma yerleşip. Bana getirdikleri evraklara bakıyordum. Sunmi kapıda belirince kadro da ki tek eksik chandi. Evrakları okurken jennienin ne kadar çok para kaybettiğini fark etmiştim. Fazla harcamalar ve yanlış kumar oyunları onu oldukça eksiye çekmişti neredeyse sıfırdı. Sonra bir anda parası artmıştı bunu gördükten sonra tarihe bakmıştım. Evet tam tahmin ettiğim gibi jisoo kaza geçiriyor jennie hayatımıza giriyor. İşte tam burda akıl almayacak derecede para kazanmaya başlıyor. Dikkatlice baktığım zaman evlenme teklifi ettiğim gün çok daha büyük miktar kazandığını görmüştüm. Kafamı kaldırıp Felixe baktığım zaman kafasını sallamıştı
'evet senin üzerinden para kazanıyor'
demişti. Dosyaları bırakıp rosie bakmıştım rosie gülüyordu. Hadi ama ne sandınız ben bunları ihtimal almadan mı buraya geldim. Tabi ki planımız vardı. Ama önce ah evet chan geldiği zaman kadro tamamdır. Chan tekli deri koltuğa oturup sordu
'ee kim jennie ne haltlar yiyormuş'
gülmüştüm
'beyler bayanlar akşama çok büyük bir bahis oynuyoruz o yüzden parti ilanı verin hemen the Club hazır olsun'
diyip arkama yaslanmıştım. Bir kaç kişi ayaklanıp telefonundan birilerini arıyordu. Rosienin bana bakıp
'ee plan ne'
kafamı sağa çevirip camdan dışarı bakmıştım.
'en başta planda gibi önce batır sonra evlenirken masada bırak çık'
rosienin gözlerinin içinde ki öfke beni bile tedirgin etmişti. Kafasını çevirip öfkeyle jisooya bakıyordu. Jisoo ise güzelliğini bildiği için gözlerimi kırpıştırarak bakıyordu rosie beni şaşırtıyordu yüzünde ki öfke azalmıştı. Onları izlemeyi bırakıp jenniyi aramıştım iki kere çaldıktan sonra açmıştı.
'hayatım akşam parti var gidiyoruz'
diyip gülmüştüm. Jennie ise
'dress code'
diyip kıkırdamıştı. Ahh bu kadına aşığım ama o benimle uğraşıyor başka çarem yok.
