Gökalp Bey: Güneş. Biliyorum bugün izin günün ama Rüzgar durmadan ağlıyor. Ne yapacağımı bilemedim.
Güneş: Altına baktınız mı?
Gökalp Bey: Evet yemekte yedi gazıda yok.
Güneş: Ateşine bakın Gökalp Bey.
Gökalp Bey: Bir dakika.
37.8
Güneş: Telaşlanmayım ama biraz ateşi var.
Gökalp Bey: Ne yapayım? Hastaneye mi gidelim?
Güneş: İlk önce ılık duş aldırın. Soğuk olmasın ama dikkat edin. Ben geliyorum.
Gökalp Bey: Tamam.
Montumu alıp direkt dışarıya çıktım. Ne olmuştu benim bebeğime? Daha önceden çağırdığım taksi gelmişti. ✨✨✨ Eve girer girmez Rüzgar'ı kucağıma aldım. Ağlaması iç çekmelere dönüp başını boynuma yasladı. Alnını öpüp ateşini kontrol ettim. Muhtemelen düşmüştü ama hafiften olabilir. Islak bez koydum ateşi iyice düşsün diye.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
"Senide yordum buraya kadar. Önceden ablam buradaydı o bakıyordu ama onlar taşınınca ne yapacağımı bilemedim."
"Önemli değil Gökalp Bey. Hiçbirşey Rüzgar'dan önemli değil.
"Kardeşim Balın sen gittiğinden beri ağlıyor. Biliyorsun oyun saatinizdi."
"Biliyorum. Güzel kızım benim ağlama geleceğim birazdan." Ses gelmeyince gerçekten küstüğünü anladım.
"Tamam Es sen kapat geleceğim ben birkaç saate."
"Tamam kardeşim. Bekliyoruz seni uyutmaz şimdi Balın."
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz." Rüzgar'ın alnındaki bezi aldım.
"Kızın mı var Güneş?"
"Köpeğim var Gökalp Bey."
"Düştü sanırım Rüzgar'ın ateşi. Bıraksınlar seni eve."
"Olur Gökalp Bey. Uyumaz ben gitmeden. Oyunda oynamadık uyutmazda." Kapıya kadar eşlik edip şoförle konuştu.
"Tekrardan teşekkür ederim Güneş. Rüzgar seni görünce sakinleşti de."
"Önemli değil Gökalp Bey." 🌞🌞🌞 Eve gittiğimde dediğim gibi Balın uyumamışta uyutmamışta. Biraz oyun oynayıp uyumuştuk. .... Üçüncü bölümü attımm. İyi geceler ❤️
