0.7

9.9K 447 58
                                    



" Dünyanın sonu geldi, sıcaklar sıcaklar!! "

Merdivenlerden aşağı inerken bir yandan bağırıyordum.

" Her yer oldu lav gibi, sıcaklar sıcaklar!! "

Salondan gelen sesle kaşlarımı çattım. Batur, benim animasyondan alıntıladığım ve durumumuza uygun düzenlediğim şarkıyı anlamış ve devam ettirmişti.

"Hayret senden bu zeki hareketi beklemiyordum." Onun yanına uğramadan mutfağa girdim ve buzdolabını açtım. Soğuk bir şeyler arıyordum. Ne olursa...

"Defne, kola koyar mısın?" Batur'un seslenmesine karşılık ben de ona seslendim.

"Hangi kola?" Evet bu espriyi yapmış olmaktan onur ve gurur duyuyorum.

"Sağ kola." Esprimi devam ettirdiği için gözlerimi kıstım. Aslında Batur ve benim ikiz olmam gerekiyormuş da annemin karnında işler karışmış gibiydi.

Bartu, her zaman daha ciddi ve olgun olan taraf olmuştu aramızda. Tabii yeri geldiğinde bizden daha eğlenceli ve çocuk olabiliyordu. Ne yapsın ailede bir tane akıllı insan bulamayınca bu yükü sırtlamayı kendine görev bilmiş herhalde zavallım.

İkimize de birer bardak kola koyduktan sonra abimin yanına gittim ve o oyununu oynarken ben de onu izlemeye başladım. Bir bildirim sesi yankılandığında telefonumu aldım. Akın..

Akın: Halledebildin mi?

Bu çocukta hâl hatır sorma gibi bir adet yok muydu?

Defne: İyiyim Akıncığım sen nasılsın?

Akın: Kusura bakma Defne. Bu iş kafamı çok meşgul ettiği için düşünemedim.

Akın: Nasılsın? Hayat nasıl gidiyor?

Hangi hayattan bahsettiğine göre değişirdi. Tatilin bitmesine iki ay kalmıştı. İki ay sonra okulumun olduğu şehre gidecektim.

Defne: İyiyim teşekkür ederim. Nasıl gitsin okul açılmadan tatilin keyfini çıkartmaya çalışıyorum.

Akın: İki ay kaldı. Sen yurtta mı kalıyorsun?

Maalesef be yiğidim.

Defne: Maalesef. Ama bu sene için umudum var. Annemlerden tek odalı bir eve çıkmak için izin kopartmaya çalışacağım.

Defne: Sen yurtta kalmıyorsundur herhalde.

Akın: Keşke. Ben de yurttayım.

Defne: Anladım. Bakalım ikimiz için de hayırlısı.

Defne: Telefon numarasının kime ait hâlâ bulamadım. Üzerinde çalışıyorum. Dediğim gibi eski bir hat.

Defne: Bir gelişme olursa ben sana haber veririm.

Akın: Anlaşıldı. Görüşürüz.

Defne: Görüşelim.

Telefonu bir kenara bırakıp kafamı abime çevirdim. Daha doğrusu abimin olması gerektiği yere...

" Beni mi arıyorsun? " Tam kulağımın yanından gelen sesle tabiri caizse öküz gibi böğürmüş ve orada ne yaptığını asla bilmediğim abime dönmüştüm.

" Allah seni kahretmesin. Ne işin var oğlum dibimde. Hem, sen ne zaman buraya geldin? "

Abim kaşlarını yukarı kaldırıp indirdi. Ağzına sıçtım hareketiydi bu. Nereden baksam tanırım.

" Sen Akın ile konuşmaya o kadar dalmıştın ki milyon kere seslenmemi duymadın. Ben de bu avel telefonda dünyayı mı kurtarıyor acaba diye bakmaya geldim. Ama ne göreyim? Bizim ufaklık Akın'a kur yapıyor. "

Gözlerimi belerttim. Yalanlamalıydım.

"Döviz kuru mu? Ekonomi ne alemde sen de biliyorsun abiciğim." Suratıma boş boş bakmaya başladı. Sanırım yalanlamaya çalışırken sıvamıştım.

"İğrençsin." Yanımdan giderken arkasını dönmeden tekrar konuştu benimle.

" Akın'ı severim. İyi çocuktur. Bir şey varsa aklında sonuna kadar arkandayım. "

Yok öyle bir şey dememi beklemeden tuvalete girdiğinde sadece arkasından kapıya bakabildim. Öyle bir planım yoktu. Kur da yapmıyordum ayrıca. İki medeni insan gibi konuşuyorduk. Yersen.

Her şeyi bir kenara bırakıp düşünmeye başladım. Bu telefon numarası işini nasıl çözecektim bilmiyordum.

Düşün Defne.. İnliğe cinliğe çalışan aklın bir kere de işine yarayan bir şey için çalışsın be kızım. Hadi gülüm.

Bulamadım.

İtiraf edip bendim desem? Mevzuyu nereden bileğimi soracaktı. Abimden öğrendim desem? Abime söylememiş olabilirdi. Kartı kırıp atsam? Yine de kime ait olduğu bulunabilirdi.

Durdum. Akın numaranın sahibini arıyordu çünkü ona soramazdı, engellemiştim.

Engeli kaldırıp onunla konuşsam, kim olduğumu öğrenmek için benimle konuşur böylece numarayı bulmam için beni darlamayı bırakırdı. Umarım.

Akın'ın engelini kaldırıp ne yazabileceğimi düşündüm. Bir sürü yazıp silinen mesajın sonunda ne yazacağıma karar vermiş ve mesajı göndermiştim.

Defne: Banu hakkında daha fazla şey öğrenmek istersen buradayım. İşine yarayabilirim.

Mesaj tek tik olduğunda konuşmadan çıktım. Başıma işler açmıştım. Ama bir şekilde hepsinden sıyrılmak zorundaydım ve bu daha kurtulma aşamasının başlangıcıydı.

Gazamız mübarek olsun..

-Bölüm Sonu-

Nasılsınız canlarım? Özledim sizleri ben ya :( Neyse artık bol bol görüşeceğiz.

Öpüldünüz 🖤

Kod'umun Aşkı || Yarı TextingWhere stories live. Discover now