2.5

6.9K 364 112
                                    


.......

Odaya giren Akın'ın sadece alt eşofmanı vardı üzerinde. Koltukta uyurken tişörtü üzerindeydi halbuki.

Gözlerimin ilk durağı açıkta kalan teni oldu. Bu adam kendini neyle besliyordu çok merak ediyorum. Göğsünü parmaklayıp gerçek misin diye sormama çok az kalmıştı. Gözlerimin ikinci durağı ise yüzü oldu. Yeni uyandığı için karışmış olan saçları ve uykulu gözleri ile bile oldukça yakışıklı duruyordu. Öyle ki bu hâli elimdeki telefonda açık ve ona ait olan mesajları bile bana unutturmuştu.

Hızlı bir hamle ile telefonun ekranını kilitledim. Telaşa gerek yok, her şey kontrol altında.

Şu an için her şey senin istediğin gibi gidiyor olabilir ama her defasında söylediğim gibi yine söylüyorum, çok abarttın.

İçimden göz devirip yatakta oturur pozisyona geldim. Bu sırada Akın da gözlerini ovuşturarak yatağa doğru adımladı.

"Uyanmışsın." Uyanmamış olsam da şu görüntü karşısında direkt uyanırdım be Akın. Maşallah gerçekten.

"Yeni uyandım sayılır." diyerek sırtımı yatak başlığına yasladım. Başını salladı ve duşa gireceğini söyleyerek dolabından kıyafetlerini aldı, ardından odadan çıktı. Uzunca nefes verdim.

Tepki vermem gereken şeylere tepki vermeye başlayabilirdim.

Ne demek Akın beni daha önceden görmüştü ama ben onu görmemiştim? Akın'ın olduğu bir mekânda onu fark etmemiş olmam imkansızdı halbuki. Ayrıca buradan, yıllarca tatile gitmeme izin vermeyip tam Akın'ın hayatımıza girdiği dönemde beni tatile yollayan aileme de kucak dolusu sevgiler yolluyorum. Mükemmel zamanlama...

Bartu denen hanzonun, daha ben Akın ile tanışmadan ona çıkan yollarıma yol çalışması yapmaya çalışmasına da sessiz kalmayacaktım. Her şeyin bir zamanı vardı, herkes sırasını bekleyecekti. Almam gerekeni aldığım için telefonumdan Barış ve Akın'ın konuşmalarını sildim.

Eğer Akın ile bir geleceğim varsa, ki olması için her şeyi yaparım şu an, önünde kimsenin durmasına müsaade etmezdim.

Hani arkadaşındı bu adam senin :))

Arkadaşım evet ama hayat arkadaşım.

Şaka bir yana, ona karşı bir şeyler hissetmeye ne zaman başladığım hakkında bir fikrim yoktu. Şu an için sadece hoşlanma olarak ilerliyordu tabii ki, abartılacak bir şey yoktu. Yine de farkında bile olmamıştım.

Şimdi karar vermem gereken bir şey vardı ki o da Amine ve Bartu konusunda ne yapacağımdı. Bu konu tek başıma halledebileceğim bir şey değildi. Elbette tek başıma yapabilirdim ama elime yüzüme bulaştırma ihtimalim yüksekti. Bu nedenle konuyu Akın'a anlatmak en mantıklısı olabilirdi.

Bence de, çünkü Barış'ı en iyi tanıyan kişi o.

Kesinlikle Barış'ın işin içinden en az zararla çıkmasını sağlayabilecek tek kişi oydu. Daha sonrasında beraber bakardık. Artık ondan bir şeyler saklamak istemiyordum fakat diğer yalanlar konusunda şu an için yapabileceğim bir şey ne yazık ki yoktu. O konuları daha sonra konuşulmak üzere rafa kaldırdım.

İç sesimle fikir alışverişi yaparak geçirdiğim kısa bir sürenin ardından odanın kapısı yeniden açıldı ve içeri beklediğim kişi girdi. Islak saçları ve uykudan arınmış yüzü ile yine beni kendine çekiyordu. Sanki, o mıknatısın kuzey kutbuydu ben ise güney kutbuydum. Yan yana geldiğimizde istemsizce ona doğru çekiliyordum.

Kod'umun Aşkı || Yarı TextingWhere stories live. Discover now