1.6

9K 886 475
                                    

"Anladın mı?"
"Anladım"
Jisung önünde ki testlere döndüğünde bende önümde ki kağıtlara döndüm. O soru çözerken bende işlerimi halledebiliyordum.

Yanımdan duyduğum sesle oraya döndüm. Jisung kalemi kemiriyordu. En ufak sesleri duyabiliyordum. Yanıma baktığımda Jisung'un sincaba benzediğini düşündüm ama gerçekten öyleydi. Gülümseyerek onu izlediğimi fark ettiğimde hızlıca önüme döndüm.

Napıyordum ben?

Ama yine ona bakma isteği doğmuştu içimde. O an yanaklarını gerçekten sıkasım gelmişti. Gözüm yavaşça dudaklarına kaymıştı. Dudakları tam öpülesiydi. Napıyorsun Minho önüne dön!

Kalemi kemirme sesini duydukça bakasım geliyordu.
"Lütfen artık kalemi kemirme"
"Ne ah üzgünüm."
Hızlıca önüme dönmüştüm. O yakışıklıydı.

Gerçekten yakışıklıydı ama bir öğrencimle olamazdım. Okulda neler neler derlerdi. Zaten okuldan atılmam için bir sebep olur. Hem o benden yaşça küçüktü. 7 yaş vardı aramızda.

"Bir şey mi oldu?"
"Ah ne?"
"5 dakikadır bana bakıyorsunuz."
"Ah üzgünüm dalmışım"

Kafasını sallayıp testine dönmüştü. Napıyosun Minho? Hızlıca kendime gelmiştim. Masanın titremsiyle istemsizce açılan ekrana baktım.

Jimin
Bu akşam buluşalım mı hyung?

Jisung'a gelmişti mesaj. Bu bugünkü çocuktu. İlgilenmiyordum fakat Jisung'un bu çocukla ne işi vardı. Yani onun gibi serserinin onunla ne işi vardı.

Jisung çok hareketli biriydi ve Jiminde tam tersi.
"Test bitti."
Seslenen Jisung'a döndüm. Testine baktığım da hepsini doğru yapmıştı. Zeki biriydi ama zekasını kullanmıyordu.

"Hepsi doğru Jisung"
Gülerek ban döndüğünde bende gülmüştüm. Şaşkınca bana bakmıştı. Haklıydı. Her gün çocuğa öldürecek gibi bakarsan böyle olur Minho.

Bana bakmaya devam ettiğinde gözlerim dudaklarına kaymıştı yine. Gerçekten güzel dudakları vardı. Dudaklarına baktığımı fark etmiş olacak ki yutkunmuştu.

Hızlıca yerimden kalkıp çantamı toplamaya başladım.
"Ne oldu Minho?"
"Ne ne oldu"
"Neden bana öyle bakıyorsun?"
"Ne ne diyorsun Jisung?"

"Anlamamazlıktan gelme"
"Ne anlamamazlığı? Ne diyorsun cidden? Ayrıca ben senin öğretmeninim bana Minho di-"

Hissettiğim dudaklarla susmuştum. Sadece duruyordu. Niye öpmek yerine duruyordu? Öpmeye başladığım da şaşırmıştı. Ellerini enseme koyup kendine daha çok çekmişti. Neden geri çekilemiyordum? Neden daha çok öpmek istiyordum. Ellerimi Jisung'un beline koyup onu duvarla arama almıştım. İkimizde deli gibi öpüşüyorduk.

Nefesimiz kesildiğinde geri çekilmiştim. Burnunu burnuma dayanmıştı.
"İşte bundan bahsediyordum"

Teachers °Minsung°Where stories live. Discover now