4.2

5.2K 525 102
                                    

Jisung zorda olsa yataktan kalkmıştı. Aşağı indiğinde sızlanan 3 çocuk gördü.
"Ne gerek vardı içmeye başım çatlıyor."
"Jeongin senin ben"
"Ağlamayın kahvaltıya gidiyoruz hadi."
"Nereye?"
"Hyunjin'e"

"Siz gidin"
"Jisung sende geliyorsun"
"Hayır"
"Evet"
İstemiyordum. Minho'da orada olacaktı. Dün gece yazdıklarımdan sonra onu görmek istemiyordum. Hiç bir şey olmamış gibi mi yapacaktım?

Aslında onu görmeyi istiyordum. Onunla zaman geçirmeyeli uzun zaman oluyordu ama utanıyordum. Neden telefonu alırsın sarhoşken Jisung?

Jeongin zorla beni almıştı yanlarına ve Hyunjin'e gidiyorduk. Giderken markete uğrayıp bir kaç şey almıştık. Hyunjin'in evine geldiğimizde kapıyı Chan açmıştı.

İçeri girdiğimiz gibi Minho'yla göz göze gelmiştik. Al işte sırıtıyordu. Gözlerimi devirmiştim. Hyunjin kahvaltının hazır olmadığını o yüzden oturmamızı söylemişti. Minho ile aynı yerde oturmayı göze alamadığım için bahçeye çıkmıştım. Bahçede 3 kedi 1 köpek vardı.

Hyunjin hayvanat bahçesi kuracaktı herhalde?

Yerde yatan kediye gittiğimde onu sevmem için hareketler yaptığında hoşuma gitmişti. Onu sevmeye başladığımda diğeri de gelmişti. 2'side çok tatlıydı.

"Soongie gel"
Arkamdan gelen sesle oraya döndüm. Minho diğer kediyi çağırıyordu. Elinde mama vardı. Tabiki o mamayı verip gitmeyecekti.

"İsimleri Soongie,doongie ve dori"
Kafamı sallayıp ona bakmıştım.
"Hyunjin sanırım hayvanat bahçesi kurucak"
"1 köpekle mi?"
"Kediler de var Minho"

"Onlar benim kedilerim"
"Onları da mı getirdin gelirken?"
"Nerden gelirken?"
"Evinden"
"Burası benim evim Jisung"

"Ne?"
"Yani Hyunjin'le ikimizin evi"
"Ben bilmiyordum."
"Bilseydin gelmeyecektin zaten"
"Bilmediğim halde zorla geldim Minho"

"Basın ağrıyor mu?"
"Biraz"
"Dün gece-"
"Dün gece hakkında konuşmak istemiyorum."
"Ben konuşmak istiyorum."

"Ben istemiyo-"
"Yemek hazır!"
Jisung bu çok iyi bir fırsat. Kaç çabuk.

Hızlıca yerimden kalkıp gideceğim sırada Minho kolumdan çekmişti. Burun burunaydık..

"Kaçamayacaksın"
Dudağıma öpücük kondurduğun da şoka girmiştim. Amacı neydi? Beni kalpten götürmek mi?

Yanımdan geçip gittiğinde arkasından ona baktım. Bir süre transa girmiş gibi durduktan sonra içeri girip kahvaltıya oturmuştum. Minho en uzağımda oturuyordu.

Kahvaltı da tek kelime etmemiştik ikimizde. En azından tartışma da olmamıştı.

"Jisung ve Minho bir şey taşımamız lazım gelir misiniz?"
Hyunjin'in yanına gittiğimde odada birşey olduğunu söylemişti. Minho ve ben içeri girdiğimde kapı kitlenmişti. Noluyordu şu an?

"Hey-"
Kapıya gideceğim sırada Minho iki omzumdan tutmuştu.

"Konuşmadığımız ve barışmadığımız sürece kapıyı açmayacaklar Jisung. Şimdi her şeyi konuşmamız gerek"

Dersimize giren hoca korona olmuş şaka gibi ya...

Teachers °Minsung°Where stories live. Discover now