Best Wedding

286 15 10
                                    

Harry ve Louis o gece uyanıklardı. Bu durum onlar için yabancı bir durum değildi tabi ki de. Senelerdir insomnia hastalığını yaşayan iki insan uykusuzluğa oldukça alışkın olmalıydı fakat bugün onları uyutmayan şey hastalıkları değildi.

Çünkü birbirlerini bulduktan sonra huzura kavuşan iki ruh biraz tedaviyle artık uykuyu her gün tadıyordu. Bu gece uyuyamamalarının sebebi sabah düğünlerinin olmasıydı. 

Gecenin ilk saatlerinde ise Harry, Louis'den sonra duşta biraz daha kalmıştı. Yarına hazırlık amaçlı vücuduna bir sürü şey sürdü. Yeterli olduğu konusunda tatmin olduktan sonra duşakabinden çıkıp banyonun içindeki aynaya yöneldi. Buğulanan kısımları eliyle silip kendini daha iyi gördüğünde yüzünde garip bir tebessüm vardı.

Ellerini dudaklarına ve boynuna yöneltip Louis'nin öptüğü kısımların üzerinden geçti. Onu her gün daha fazla seviyordu ve yarın, burada hayatını onunkiyle birleştirecekti.

Bu düşünceleri şimdilik bir kenara atıp banyodan çıktı ve bir an önce sevgilisinin yanına gidebilmek için saçlarını kurutup altına pijamasını giydi. Yarın için vücudunun ihtiyacı olan her şeyi hallettiği için fazladan bir şey yapmaya ihtiyaç duymadı.

Dolabın kapağını kapatıp karşısında duran aynadan gözlerini ayırdı ve  kılıflarında hazır bekleyen damatlıklarına baktı. Beynine doluşan düşüncelerle birlikte derin bir nefes aldı.

Belki de endişeli ya da telaşlı olması gerekirdi ama her detayla uzunca ilgilendikleri için biliyordu ki artık yarın için herhangi bir eksik yoktu.

Bunun bilinciyle rahat bir şekilde  yatağa adımladı. Louis kaşlarını çatmış bir şekilde telefon ekranından yarın için son düzenlemeleri kontrol etme peşindeydi. Onun yanına gidip ani bir hareketle telefonu kendi tarafına attı. Louis tam itiraz edecekken Harry kucağına oturduğunda bu hareket onu susturmuştu.

Bu pozisyondan hoşnut olan Louis hemen ona ayak uydurdu. Elleri Harry'nin beli ve kalçası arasında gezinirken Harry ona yalancı bir sinirle kaşlarını çattı. "Telefonunla çok uğraştığın için yarın seninle evlenmem görürsün Tomlinson."

Louis keyifle sırıtıp konuştu. "Benimle her halükarda evleneceksin Tomlinson." Louis'nin ona 'Tomlinson' demesi Harry'i gülümsetti. Ama bu ne kadar hoşuna giderse gitsin hafifçe sesini yükselterek çıkıştı. "Hey! Daha Tomlinson olmadım. Soyadım bu ülke sınırları içinde hâlâ Styles."

Louis sırtını yatak başlığından kaldırıp doğruldu. Kucağında oturan Harry ile aralarındaki mesafeyi kapattıktan sonra onun boynunu öptü. "Demek öyle Styles..." Harry daha yeni yaşanan her şeyi unutmuş, onun dudaklarının hareketiyle gözlerini çoktan kapatmıştı. Hafifçe başını salladı. Uyuşmuş bir şekilde "Aynen öyle." diyebildi.  

Louis çekilip mavilerini onun yeşillerine akıttı. İkisi de yeniden bu dünyaya döndüğünde akıllarındaki şey aynıydı. Yarın evleniyorlardı!

Louis'nin elleri Harry'nin çıplak tenini okşarken bunu seslendirdi. "Yarın evleniyoruz. Tamamen benim oluyorsun." Harry her ne kadar onun sözleriyle büyülense de gülümseyip şakacı bir tavırla onayladı. "Evet, son üç aydır sürekli yaptığımız gibi, evleniyoruz."

Bunu duyan Louis ise ciddi tavrından çıkıp eşsiz kahkahasını ahenkli bir melodi eşliğinde Harry'e sundu.

Aslına bakılırsa bu doğruydu. Louis evlenme teklifi ederken Harry'e "Benimle defalarca evlenir misin?" diye sormuştu ve Harry anın heyecanı yüzünden böyle sorduğunu sanmıştı. Açıkçası o anki heyecanıyla bu küçük detayı düşünecek hâlde de değildi. Ama Louis için bu, küçük bir detaydan çok daha fazlasıydı. Buna ikisinin de heyecanı dinince açıklık getirmişti.

Wedding Organization//Larry StylinsonDonde viven las historias. Descúbrelo ahora