Bölüm 7

1.5K 131 128
                                    

Nilay kulübe girip dans etmeye başlamış Ivan'ı buldu. Gürültülü müzik sanki beyninde çalıyordu. İçinden geçenleri sonunda söylemiş, rahatlamıştı. Volga'nın suratındaki o allak bullak ifade ise inanılmaz bir tatmin yaşamasına sebep olmuştu.

Ivan elinden tutup Nilay'ı döndürmeye başladığında sevinçle kahkaha attı. Ivan bağırarak bir şeyler sordu ama Nilay anlamadı.

"Ne dediğini anlamadım," diye adamın kulağına bağırdı.

"Ne zaman ayrıldınız?" diye bağırarak tekrar etti sorusunu.

"Kimden bahsediyorsun?"

"Volga'dan tabii ki." Sesini duyurmak için iyice bağırıyordu. "Yakın bir zamanda mı ayrıldınız?"

"Ne diyorsun? Biz hiç birlikte olmadık," diye karşılık verdi.

"Bu kıskançlık neden?"

"Çünkü aslan burcu," dedi Nilay kahkaha atarak. Ivan anlamamıştı. "Boş ver, o beni sevmiyor. Dans edelim." Ellerini havaya kaldırıp dönmeye başladı.

Volga'yı ortalarda görmeden bir saate yakın dans ettiler. Ivan'la dans etmek çok kolaydı. Hareketleri çok doğaldı ve Nilay'ı çok güzel kontrol ediyordu.

Ivan içki almak için ayrıldığında, Nilay tek başına dans etmeye devam etti. Belinde bir el hissedip döndüğünde Gökhan'ı gördü. Bilge'ninkilere çok benzeyen, altın rengi, uzun saçlarını minik bir topuz yapmıştı. Kaslı vücudu giydiği ince kazaktan belli oluyordu.

Gökhan, "Nilay, seni tanıyamadım," demek için kulağına eğildiğinde, barda oturmuş, kızıl bir kızın saçlarıyla oynayan Volga'yla Nilay göz göze geldi.

Gökhan'a, "Seni öpebilir miyim?" diye sordu.

Gökhan şaşkınlıktan açılmış gözlerle, "Ne diyorsun? Sarhoş musun?" diye sordu.

"Hayır. Dönüp bakma ama arkanda kıskandırmam gereken biri var. Gerçekten öpmeyeceğim."

"Olmaz," dedi Gökhan. "Hadi gidelim, hiçbir erkek böyle bir şeye değmez." Volga kızın boynunu okşamaya başlamıştı.

"Yalvarıyorum, n'olur? Gerçekten öpmeyeceğim diyorum sana."

"Nilay, bu çok garip. Çok tuhaf davranıyorsun. Olmaz, tamam mı? Hadi gidelim, Bilge ve Ela seni bekliyor." Volga, Nilay'a bakarak kızla konuşmaya devam ediyordu. Kız, Volga'ya büyülenmiş gibi bakıyordu.

"Pis pezemek, sürekli benimle oynamasından bıktım." Nilay'ın gözleri dolmuştu.

Gökhan, Nilay'ın gözlerine baktı ve sıkıntıyla iç çekti. "Tamam ama kimseye bahsetmeyeceksin, anlaştık mı? Bilge'ye söylemeyeceksin. Kardeşinin arkadaşını öpen pis bir sapık olmak istemiyorum."

Nilay, Gökhan'a yaklaştı ve ensesine yerleştirdiği elini sarı saçlarına doğru ilerletti. Volga kızla konuşurken, donup kalmıştı. Nilay gözlerini kapatmadan önce, Volga'nın mosmor olmuş suratını gördü. Dudakları Gökhan'ın çenesiyle buluştu ve birkaç saniye o şekilde kaldılar.

Ayrıldıklarında, Gökhan, "Mutlu musun? Oldu mu?" dedi. Volga çok vahşi görünüyordu.

"Oldu sanırım. Seni dövmeden gitmemiz lazım."

"Ne?"

"Sen çık, kapıda beni bekle. Biriyle vedalaşmam lazım."

"Nilay, yarın çok önemli bir toplantım var. Kavga edemem, yanımdan ayrılma sakın." Volga yanlarına gelmeye başladı.

"Eyvahlar olsun!"

"Ne oluyor?" dedi Ivan, dönmüştü.

"Şükürler olsun! Bizim gitmemiz lazım. Volga'yı tutabilir misin?" dedi Nilay.

Buz ve Ay ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin