20. Bölüm

4.5K 98 18
                                    

HELLLOOO BEN GELDİM

Güzel bir bölüm oldu. Bu bölümü gereğinden fazla sevdim neden bilmiyorum LSMSLAMŞDMAŞS

İyi Okumalarrr


Çok güzel bir güne uyanmıştım, o kadar mutluydum ki kafamın güzelliğinden yataktan düşmüştüm.

Kahvaltı masasına doğru ilerlerken anneme "Günaydın" diyerek masaya oturdum. Yüzünde garip bir ifade vardı. Böreğini tabağına alırken konuştu.

"Dün gece neden telefonumu açmadın Akşin? Esinle konuştum bizim yanımızda dedi ama inanmadım. Ne saklıyorsun benden?"

Evet tertemiz sıçmıştım. Anneme gerçeği anlatmazsam anlar ve beni 5 parçaya bölerdi, gerçi gerçeği anlatırsam da tepkisinden korkuyordum.

"Bana yalan söyleme." dedi uyarıcı bir tonda.

"Tamam, parti düzenledik oradaydım işte biliyorsun." ağzıma aldığım peyniri yutarak devam ettim.

"Ondan sonra biraz Pamir'le yakınlaşmış olabiliriz." dedim başımı eğerek.

"Nasıl bir yakınlaşma?"

"Evlerine gittik işte, kimse yokt-"

"Korundunuz mu?"

"O kadar ileriye gitmedik." dedim utanarak. O an hiç utanmayan ben şuan anneme anlatırken yerin dibine girmiştim.

"Tamam, kahvaltımı edip şirkete gideceğim. Akşam konuşuruz bu konuyu." dedi ve kahvaltısına döndü.

Allah'ım sen beni annemin gazabından koru.

×

Handelerde oturmuş soğuk kahvelerimizi içerken sohbet ediyorduk.

"Biz Antalyaya gidicez de, acaba Akdeniz turu mu yapsaydık? Mersin taraflarını falan da gezerdik." dedi Esin.

"Olabilir aslında. Ben de Antalya ve Hatay harici Akdeniz şehrine gitmedim." diyerekten kabul etti Hande. İkisinin de bakışları bana dönmüştü.

"8 şehir gezmek istediğinize emin misiniz? Tatili uzatmamız lazım o zaman." dedim.

"Hangi şehirler Akdeniz'de kalıyordu ki? Bizim Coğrafyamız berbat biliyorsun." dedi Hande.

"Antalya, Adana, Burdur, Hatay, Isparta, Mersin, Osmaniye ve Kahramanmaraş var. Eğer turu yapacaksak Maraştan başlamamız daha mantıklı. Osmaniye, Hatay, Adana derken Mersin'i gezer, Antalya'da denize gireriz. Oralardan sonra Burdur'a geçer, Isparta'da turu bitiririz. Tatil yaklaşık 2-3 hafta falan sürer." dedim.

"Tamam o zaman Akdeniz turu yapalım. 1 hafta sadece Antalya'da durmaktan iyidir." dedi Esin.

"Bence de, ne zaman gidiyoruz o zaman?"

"İşiniz yoksa yarın sabah çıkalım." dedim kahvemi yudumlayarak. İkisi de yok dercesine kafasını salladığında konuştum.

"Kalacağımız otelleri seçip rezervasyonları yaptıralım. Sonra otel bulamayız. Bu arada Esin, senin araban daha büyük ve geniş. Senin arabanla gidelim kalabalık etmeyiz." dedim.

"Ben araba falan kullanmam yalnız uzun yolda, uyurum ben." dedi Esin. Handeye bakacakken, "Bende kullanmam üşenirim." demişti.

"Tamam tamam ben kullanırım. Hadi gelin rezervasyonları yaptıralım."

×

Antalya hariç diğer şehirlerdeki otelleri ayarlamıştık ama Antalya'da hiçbir otelde yer yoktu! Tamam bazılarında boş yerler vardı ama onlar da dağın tepesindeydi. Biz şehir merkezine yakın istiyorduk.

"Yok dimi Antalya'da yer?" dedi Hande.

"Maalesef. Olanlar var ama öyle bir yerdeler ki, merkeze uzaklığı resmen 30 kilometre falan." dedim sinirli bir şekilde ama sinirim fazla sürmedi. Aklıma bir şey gelmişti.

"Lan ben bunu nasıl unuturum!" diye bağırdım kendimi tutamayarak. Hande ve Esin bağırmama şaşırmış bir şekilde bakıyorlardı.

"Pamir'lerin otelleri vardı. Eğer istersem bize yer ayırabilir, o olmazsa bile otel bulabilir. Durun Pamir'i arayayım." dedim ve elime telefonumu alarak Pamir'i aradım.

×

Bavulumu hazırlamış, pijamalarımı giymiş ve annemin yanına terasa geçmiştim. Annem kahve içerek kitap okuyordu. Terasa girmemle kitabın ayracını okuduğu sayfanın arasına koydu ve kitabı kapatarak oturduğu kanepenin önünde olan sehpaya koydu.

"Hazırladın mı bavulunu? Bir şey unutma."

"Hazırladım anne merak etme. Bir şey unuttuğumu da düşünmüyorum." dedim kanepeye otururken.

"Otelleri ayarladınız mı?" diye sordu kahvesinden yudum alırken.

"Hepsini ayarladık gününü gününe. Antalyada ayarlarken yer bulamamıştık ama Pamir'i aradım ve onların otelinde yer ayırttık." dedim. Pamir'in adını duyunca annemin kaşları havalandı. Neden dediysem...

"Poyraz ailesi samimi ve varlıklı bir aile. Bugün Pamir'in anne ve babası ile tanıştım." dedi.

NE?! Ağzıma attığım fındık boğazımda kalmıştı. Annem Beyza ve Kaan Poyraz ile mi tanışmıştı? Duyduklarım ile öksürürken annem sırtıma vurarak "Helal." dedi.

"Anne daha ben tanışmadım! Hem sen nasıl tanıştın? Nasıl ve nerede?"

"Annesi ile geçen ki davette tanıştım. Beyza Hanım da biliyor sizin ilişkinizi. Baya kaynaştık. Bugün de babası bizim şirkete geldi. Yeni bir şirket açacaklarmış ve bir şirketle ortak olmak istiyorlarmış. Babası da sizi bildiği için şirketi Pamir ve senin için olsun diye düşünmüş. Şirket %45 senin, %45 Pamir'in olacak. Geriye kalan %10'luk kısmı da sorunlarda sizin arkanızda durmak için üçe ayırdık. %4 benim, %4 Beyza Hanımın %2'si Kaan Beyin."

Duyduklarımla şok olmuştum. Bizim için Şirket mi? Peki Şirketin amacı neydi?

"Peki Şirketin amacı ne? Ne halt edeceğiz biz orada?"

"Siz sadece yönetim işlerinden sorumlu olacaksınız. Şirket de Sağlık üzerine kurulu olacak. Gelişmiş Sağlık Teknolojisi ile uğraşacaksınız. Gen tedavileri, yapay organlar..."

"Anne bu mükemmel bir şey! Çok teşekkür ederim!" diyerek anneme sarıldım. Ayrılırken aklıma Esin geldi.

"Esin'i şirkete alırım! Esin çok başarılı, şirketimizi zirveye çıkartabilir ve Dünyaca ünlü bir şirket olabiliriz. Diğer ülkelerde de şirketlerimizi açar insanlara daha çok yardımda bulunabiliriz!" dedim heyecanla. Annem bu heyecanıma güldü.

"Ee, bu konuyu sen tatilden dönünce uzun uzun konuşacağız zaten. Sen geçen gece Pamir ile ne yaşadınız onu anlat hadi." dedi annem.

"Kızgın değil miydin?" diye sordum şaşkınca.

"Fazla ileriye gitmediğinizi söylemiştin. Öyle bir şey olsaydı da kızmazdım ama korunmasaydınız kızardım. Hayat senin hayatın Akşin, istediğin gibi yaşayabilirsin. Hata yap, hatalarından ders al ve akıllan istiyorum. Ama bir yandan da temkinli ve zeki olmanı da. Benim gibi ol mesela, ama benim gibi baban olacak o haysiyetsiz gibi birini de sevme. Pamir'in öyle biri olmadığına güveniyorum ama dikkatli ol. Ben sana hiç bir zaman karışmadım Akşin, sadece dikkatli olmanı öğrettim. Kendi sınırlarını kendin çiz istedim. Öyle de yaptın. Eğer Pamir'in sana karıştığını ve bu sınırlarını geçtiğini görürsem, o zaman kızarım anladın mı güzel kızım? " dedi. İyi ki benim annemsin Gamze Işık...

Annemin yüzümü okşayan elini aldım ve avuç içini öptüm. Öpmemle annem gülümseyince ben de gülümsedim.

"Ee, anlat hadi gecenizi çatlayacağım meraktan!" dedi annem. Annemin tepkisine küçük bir kahkaha atarken o da gülmüştü.


Kurguladığım bir anneye aşık oldum sanırım...

Diğer bölüm Akdeniz Bölgesine gidiyoruz kemerlerinizi bağlayın

Okuduğunuz için teşekkür ederimmm

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın düşünceleriniz gerçekten benim için çok önemli<33

Diğer Yarım | Yarı TextingWo Geschichten leben. Entdecke jetzt