56.BÖLÜM

534 43 137
                                    

Yorum ve oylarınızı görmek dileğiyle iyi okumalar <3

Aslında çok doldum.

Dayanamayacak kadar, sabrımın, mutluluğumun, umudumun sonuna kadar; doldum.

Gözlerimi açıp ardından da acıyan gözlerim ile sımsıkı yumdum gözlerimi.

Canım acıyordu. Bunu anlamaları lazımdı. Herkesin anlaması lazımdı. Suskunluğumdan anlamaları lazımdı. Dolan gözlerimden anlamaları lazımdı.

Hayır lazım değildi.

Ben dolan gözlerimi sımsıkı yumuyorsam, titreyerek konuşmam gereken her yerde susuyorsam. Kimse o halimi görmesin diye çabalıyorsam, beni anlamaları lazımda değildi.

Ben suskunluğumda boğulabilirdim.

Ben bunu hak etmiştim.

''Hiçbir şeyi hak etmedin.'' duyduğum sesle gözlerimi sonuna kadar açarak yattığım yatakta oturur konuma geçtim.

''Sesli düşünüyordun,'' dedi Yamaç omuz silkerek. Yatağın ilerisindeki koltukta oturuyordu. Onun evindeydim.

Aklıma gelen şeyi sormak için ağzımı açtım fakat ardından da sadece onu görmeyi bile ne kadar özlediğimi iliklerime kadar hissettim. Hisler yalancı değil miydi? Hayır belki de tek gerçek onlardı.

Onu özlediğimi hissettim.

Bunu belli etmedim.

İkimiz de öylece durduk birkaç dakika. İlk hareket eden o oldu. Ayağa kalktı ve odadan çıkmadan önce bana son bir bakış atıp kapıyı kapattı.

Kafamda dolaşıp duran onlarca düşünce vardı. Onu seviyordum evet ama hiçbir şeyi göz ardı edemiyordum.

Yamaç'ın gidişinden sonra kendimi hızlıca toparlamıştım. Ayağa kalktım ve odadan çıktım. Salonun köşesinde Maça'nın mamasını koyuyordu. Hayır mamasını değil... O bir Doberman Aliva farkında mısın, son bir aydır senden daha iyi besleniyordur.

Göz devirip koltuğun üstüne doğru oturdum.

İlerideki koltuğa oturdu. Dümdüz olarak ona bakıyordum. Direkt, hiç göz kaçırmadan. Hiç gitmemişim gibi. Ama yüzüm nötrdü bunu hissedebiliyordum.

Nasıl davranacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum.

''Bir şey mi diyeceksin?'' sesi geldiği zaman kaşlarımı kaldırdım. Ardından da eski yüz ifademe geri döndüm.

''Neden senin evindeyiz?'' sesim soğuktu.

''Doğru soru bu değil sanki?'' başını geriye doğru attı. Bir kez sertçe yutkundu.

''Yamaç,'' dizlerimi kendime çekip dirseklerimi dizime koydum.

''Efendim?''

''Yapma, yapmaya hakkın yok.'' dedim sertçe.

''Ne yapıyorum?'' İkimiz de iliklerimize kadar gerilmiştik.

''Ne mi yapıyorsun? Yeni geldim ve saçma sapan bir tavır içindesin.''

Tavır içinde bulunması da doğal sanki.

Derin bir nefes aldım. ''Neden buradayım diyorum açıklama yapmıyorsun?'' Histerik bir nefes verdim. Sinirlenmiştim.

Neden bu kadar duygularıma hakim olamıyordum? Hisler... Çok kuvvetliydiler ve beni yeniyorlardı.

Yamaç ise o sinirliydi. Haklıydı belki fakat değildi.

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin