55.BÖLÜM:EVDEN YEMEK KAÇIRAN FARE

76 34 23
                                    

Keyifli okumalar.^^

Blackpink-Really

55.BÖLÜM:EVDEN YEMEK KAÇIRAN FARE

"Merhaba efendim biz sosyal hizmetlerden geliyoruz aileniz sizi dışarıya mı attı yoksa?" diye sordu birden Okan Uğur, şoka girmiş bir şekilde ona baktığımda adam kollarını indirip merdivenleride indikten sonra karşımıza geçti, "Hayır oğlum," dedi ...

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

"Merhaba efendim biz sosyal hizmetlerden geliyoruz aileniz sizi dışarıya mı attı yoksa?" diye sordu birden Okan Uğur, şoka girmiş bir şekilde ona baktığımda adam kollarını indirip merdivenleride indikten sonra karşımıza geçti, "Hayır oğlum," dedi masumca.

Alt dudağımı ısırıp yüzüne baktım, Okan Uğur tekrar sordu, "Ahmet Seçilmiş siz misiniz?" adam kafasını salladı, "Yanlış gelmişiz o zaman rahatsızlık için kusura bakmayın, iyi akşamlar." Adamın yanından el ele ayrıldık ve ama yola çıkarak yürümeye başladık, hala ağzıma açık şekilde ona bakıyordum,

"Harikaydın!" dedim şoku nihayet atlatarak ve koluna vurdum, artık alışmış olacak ki tepki vermedi ve elini saçlarına atarak gülümsedi, "Az daha yakalanacaktık."

"Valla öyle sayende yırttık."

Gülümsediğimizde biraz ilerimizde birinci kat penceresinin mermerinde uyuyan bir kedi gördüm ve insan dışı bir tepki vererek ona doğru koşmaya başladım, pencerenin yere yüksekliği ben ona yakınlaştıkça büyürken tam dibine geldim ve uyuyan kediye baktım,

"Okan Uğur?!" dedim fisıltıyla uyanmamasına dikkat ediyordum ama tatlılığından çıldırmak üzereydim. "Çok tatlı tipe bak şunun!"
beyaz, pofuduk bir şeydi ve sanırım yavruydu, burnu pembe renkteydi ve kulaklarının içi grimsiydi. "Okan Uğur!" dedim kıyafetinden küçük çocuklar gibi çekiştirip yerimde zıplarken, hayatımda hiç bu kadar tatlı bir şeyle karşılaşmamıştım.

"Sevmek ister misin?" hızla kafamı salladım ama bana göre çok yüksekteydi, çağıramazdımda uyuyordu minnoş minnoş. "İzin ver," dedi Okan Uğur bana doğru yaklaşıp çömelirken, "Neye?"

"Kucağıma alayım, sen de sev."

Gülümsedim ve kafamı salladım, bacaklarımdan tutup beni yükselttiğinde elimi uzatıp kediyi uyandırmadan bir süre sevdim ve Okan Uğur'a dönerek "Tamam," dedim, gülümseyip yavaş yavaş indirirken burnuma küçük bir öpücük kondurup beni bıraktı, bunun üzerine altta kalmayarak zıpladım ve ben de yanağına bir öpücük kondurdum, "Teşekkür ederim sevgilim."

"Eşim," diye düzeltti, beni kendine çekip alnımdan öptü. Yine aynı heyecanlı ruh halimi koruyordum, yine karnımda atlar ejderhalar tepişiyordu. "Koca?" dedim kıkırdayarak önce kaşlarını çatsada bana katıldı, "Karı?" dediğinde kahkaha att ve yürümeye başladık, bir an içime düşen sıkıntıyla ofladım,
"Biz evlenince evde ne yiyeceğiz?" diye sordum,

"Yemek yapmayı bilmiyor musun?" diye sordu o da ümitsizce kafamı iki yana salladım, "Bir tek makarna var bildiğim ama o da şansım yaver giderse,onu bile beceremiyorum," güldü, yüzüne bön bön bakıp ona vurdum,  "Ne gülüyorsun be!"

Balkon GüzeliDonde viven las historias. Descúbrelo ahora