Bölüm 4

11 8 0
                                    

Güneş ışınlarının yüzüme vurması ile uyanmıştım. Tavana biraz baktıktan sonra yatağımdan kalktım. Banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabımdan kalın üstünde çiçekler olan elbisemi giymiştim. Aşağıya indiğimde herkes buradaydı.

Calista: Herkese günaydın.

İçimde olan sevinç dışarıya da vurmuştu.

Evvi: Sana da günaydın kızım. Sevinçlisin bakıyorum da?

Calista: İçimde sığdıramadığımım bir sevinç var baba.

Amelinda: Doğum gününden olabilir mi acaba Calista?

Calista: Artık doğum günümden mi yoksa başka bir şeyden bilemem ama çok mutluyum ben bugün.

Alive: Hadi kahvaltımızı edelim. Hem Holi festivali kutlayacaz hem de torunumun doğum gününü.

Rosalsa: Peki baba.

Kahvaltımızı her zamankisi gibi şen şakrak ettikten sonra şehir meydanına gitmiştik. Ve babam ateşi yakınca festival gene başlamıştı. Bir anda başımdan aşağı boya dökülmesi ile şaşırmıştım. Arkama baktığımda abilerimin bana güldüklerini gördük. Alura abim gülmesini durdurup bana sarıldı.

Alura: İyi ki doğdun kardeşim.

Calista: Teşekkür ederim abi.

Günün geri kalanı birbirimizi boyamak ile geçmişti. Festival bittiğinde hep beraber saraya geçmiştik. Akşamları dışarı da duramıyorduk. Sabaha göre daha soğuk olurdu çünkü. Saraya geçince üst kata çıkacağımıza 3 kat aşağıya inmiştik.

Calista: Baba neden buraya geldik?

Evvi: birazdan öğreneceksin kızım.

Uzun koridorda biraz ilerledikten sonra koyu kahverengi bir kapının önünde durduk. Bir anda gözlerime kapanması ile şoka uğradım.

Fialka: Ablacım bu bez birazcık gözlerinde olucak.

Evvi: Gel ben seni yönlendirecem.

Babam elimi tutup beni bir yere yürütmeye başladı. Bir gıcırtı sesi geldi ilk olarak sonra da gene yürütmeye başladım. Biraz yürüdükten sonra durmuşum. Gözlerimdeki bez çekilince ilk olarak ışığa alışmak için gözlerimi birkaç kez kırptım. Önümde görüntüye baktığımda şok olmuştum. Burası çok ama çok güzeldi. Duvarın bir ucundan diğer ucuna kadar asılı uzun bir kâğıt parçası ve üzerinde 'İYİ Kİ DOĞMUŞSUN ÖZEL GÜÇLÜ CALİSTA' yazıyordu. Kâğıdın tam altında kocaman bir masa vardı. Bu masanın tam ortasında güzel büyük bir pasta vardı. Yanlarında da atıştırmalıklar ve tatlılar vardı. Pastanın bulunduğu masanın sağ tarafında gene uzun bir masa ve bu masanın üstünde bir sürü hediyeler vardı. Arkamı dönüp aileme baktım. Hepsinin gözünde mutlu oldukları belliydi. Bunu 10 metre uzağından bile anlaşılırdı.

Calista: Bunlar çok güzel. Hepinize çok teşekkür ederim.

Rosalsa: Teşekkür etmene gerek yok kızım. Asıl bizim sana teşekkür etmemiz lazım. Bizi kabullenip gerçek ailen bildiğin için.

Hepsi: DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN CALİSTA

Alysa: Yeter ama bu kadar duygusallık(!)

Cymbeline: Evet, duygusallık konuşmamızı da yaptığımıza göre (!)Calista pastayı kessin. Yoksa burası balıkların yaşayabileceği bir yer olacak(!)

Amcamın dediğine hepimiz gülmüştük. Alysa amcam ve Cymbeline amcam içlerinde duygusal olmayan kişiydiler. Fazla duygusallığa asla gelemezlerdi. Ama şuan da kendileri de gözyaşı döküyordu. Masanın yanına geçip pastanın yanındaki bıçağı alıp aileme baktım. Hepsi masanın önünde dizilmişti.

Uranüs'ün Garip İnsanları /Gezegen Serisi 1/ (Ara Verildi)Where stories live. Discover now