"Bir yabancının sesi yüzümde kocaman gülümseme..."
_____________
×nefret×
(Önce ki bölümden anlayacağınız üzere KARMA eğöwşwöwşwç)
Kelimeler konuşurdu...
Gözler konuşurdu....
Ama onun yanımda ki bedeni bile konuşabilir miydi?
İnsan kendi isteklerine önem verirken yanında bir anda beliren hisleri görmezden gelebilir miydi?
Sesli nefesleri bile bana acısını gösterirken ellerimin titremesi, ellerimi arkama saklamama neden oldu.
"Titreyen ellerinin farkındayım." sesi o kadar düzdü ki âdeta bir duvara çarpmış gibi hissettim.
Arkamda ki ellerimi bacaklarımın üzerine koydum. Oturduğum zeminin bile soğukluğunu hissetmiyordum artık.
Neden? dedi kalbim. Neden bu acı? dedi bu sefer.
O kadar çok cevabım varken yine sustum. Kelimeler boğazıma dizildi.
"Sadece," zorlukla yutkundum. "Sadece, beni anla, duy ve gör istemiştim."
"Seni her zaman anladım, duydum ve gözlerim kapalıyken bile gördüm." nefesini bir kez daha sesli bir şekilde verdi.
"Ama sen hiç bir zaman beni anlıyamadın, duymadın... En çokta görmedin."
Bir damla göz yaş yanağımdan süzüldü.
"İnsan sevgiden korkar mı hiç," bu bir soru değildi. "İnsan sevgiye kör olur mu hiç."
Sessiz kalırken. İçimden konuşması için onca laf sıraladım.
"Ağlama" daha fazla ağlamama sebep olurken.
Şu hâlde bile beni düşünürken bencil olduğumu bir kez daha düşündüm.
"Merlene bile seni benden daha çok hak ediyor."
Sustu. Sustum.
Oda bunu biliyordu. Siriusu herkes benden çok hak ediyordu. Ona ailesi gibi acıdan başka bir şey getirmemiştim.
"Bana baktığında," gözlerim yüzüne döndü. "Aileni hatırlıyor musun?"
YOU ARE READING
𝑊𝑟𝑜𝑛𝑔 𝑃𝑒𝑟𝑠𝑜𝑛 | 𝓈𝒾𝓇𝒾𝓊𝓈 𝒷𝓁𝒶𝒸𝓀
Fanfiction𝑾𝒓𝒐𝒏𝒈 𝑷𝒆𝒓𝒔𝒐𝒏 | 𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐛𝐚𝐳𝛊 𝐬𝐞𝐲𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐠𝐞𝐫𝐢𝐝𝐞 𝐛𝛊𝐫𝐚𝐤𝐭𝛊𝐠̆𝛊𝐧𝛊 𝐝𝐮̈𝐬̧𝐮̈𝐧𝐮̈𝐲𝐨𝐫𝐝𝐮... "İşimi zorlaştırıyorsun" dedim kısık sesle. "Sende, beni zorluyorsun." dedi elini yanağıma koyup baş parmağı...