- 10 -

480 52 57
                                    

Bölümün şarkısı; Mr.Kitty / After Dark

Jungkook's pov;

Evden nasıl çıktığımın farkında bile değildim. Taehyung'un yazdığı o mesaj, yüreğimi ağzıma getirmişti. Kendime onu koruma yeminleri etmişken, fenalaştığı zaman yanında olamamak beni çok sinirlendirmişti ve fazlasıyla suçlu hissettirmişti.

Ne hızla gittiğimi kestiremediğim bu bitmek bilmeyen yolun ucunda Taehyung'un evine gelmemle birlikte motordan resmen savrulurcasına inmiş, başımdaki kaskı bir kenara umursamadan fırlatmıştım.

Evinin önündeki basamakları ikişer ikişer ceylan misali çıktıktan sonra kapısına aralıksız 10 kere vurmuştum. Dışarıdan beni birisi görse, takıntılı bir sapık sanabilirdi. İnsanlara tamamen bu havayı veriyordum ama umrumda değildi. Benim tek derdim sadece Taehyung'tu.

Çok geçmeden lavanta kokuluma kavuşmamı sağlayacak o kapının aralanmasıyla, telaşlı ve meraklı bakışlarımı karşımdaki bedene döndürmüş bir saniye bile düşünmeden onu belinden kavradığım gibi kendime çekip sımsıkı bir şekilde sarılmıştım.

Bu gerçekten iyi gelmişti.

Onu kötü görmeye dayanamayacağımı çok iyi biliyordum. O yüzden belkide o çökmüş yüz ifadesini görmemek için hızla ve sıkıca sarmıştım bedenime. Bu sarılış, içimdeki merakımı ve telaşımı alıp yerine rahatlamayı bırakırken onu bedenimden yavaşça geri çekmiş, baş parmağımla çenesini tutarak bana bakmasını sağlamıştım.

Gözlerinde yorgunluktan çok şaşkınlık görmek beni de şaşırtırken, ona ilk kez bu kadar dokunduğumu anca fark edebilmiştim. Bedenimi hızla bir utanç ve heyecan kaplarken elimi geri çekmiştim.

" Şey..iyisin değil mi Taehyung?"

" Evet evet, iyiyim ben Jungkook. Telaş yapma bu kadar." Ses tonu aklımdaki şüpheleri tamamen yok etmişti çünkü gayet normaldi.

Bir süre aramızda çekirgeler öttükten sonra bu sesi ben bozmuştum.

"Ee, beni eve davet etmeyecek misin?" Tamam bu biraz patavatsızca olmuştu ama buna onun alınmayacağını biliyordum.

O benim Taehyung'umdu.

Boş boş öylece suratıma bakmaya başladığı esnada ben de anlık olarak duraksamış ve başımı yana eğerek onu incelemeye başlamıştım. 1 dakika önceki kargaşadan dolayı onu tam olarak inceleyememiştim ve şu an bu gördüğüm manzara karşısında beynimden vurulmuşa dönmüştüm.

O gerçekten çok güzeldi. Tam olarak ev halindeydi. Dağınık saçları ve kızarmış yanakları bana bak diye bağırırken, üstüne oldukça büyük olan tişörtü nedeniyle açılan tek omuzu lütfen dikkatini buraya ver diyor gibiydi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi ip ince bacaklarının sadece 4 / 1'ni kaplayan şortuyla beni adeta baştan çıkartıyordu.

Bir anda duyduğum el şıklatma sesiyle hızla kendime gelirken kapının yanına doğru çekilmiş ve içeriyi işaret eden Taehyung'la karşılaşmıştım.

"Üşüyorum Jungkook. Girecek misin girmeyecek misin?"

Gözlerimi kırpıştırarak tam anlamıyla olayın farkına varmamla onu daha fazla bekletmeden içeri girmiş ve salon olduğunu tahmin ettiğim yere doğru ilerlemiştim. Evi tam olarak kendi gibiydi. Sade ama bakıldıkça anlamlarla doluydu. Her yerde değişik aksesuarlar vardı.

Salonu, fark etmeden büzdüğüm dudaklarımla büyülenmiş bir şekilde izlerken bana seslenen Taehyung'a dönmüştüm.

" Şey bir şey içer misin? Kusura bakma uzun zamandır misafir falan da ağırlamıyorum. Etraf dağınık olabilir."

umut lavantaları | taekook textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin