25 - Epilogue

2.1K 100 162
                                    

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - Religion

Epilogue*
Son söz.

İyi okumalar...

***

10 yıl sonra.

Fotoğraf albümünün deri cildinde parmaklarımı gezdirdikten sonra kapağı araladığımda, oda her bir anının kendine has enerjisiyle dolmaya başlamıştı. Artan tarihlerine göre kategorize ettiğimiz her bir fotoğraf karesi, yüzümde yeşeren yeni bir gülümsemeydi.

"Bournemouth, 2018 yazı, Eva ve Nick ile lunapark gezisi." Fotoğrafta ben ve Eva el ele tutuşmuşken Nick de arkamızda dikilerek kollarını omuzlarımıza atmıştı. Otuz iki diş sırıtıyor olduğumuz o saniyeler kare kare zihnimde beliriyordu. Eva birkaç saniye sonra saçını çeken Nick'e çemkirecek ve onu atlı karıncaya kadar kovalayacaktı.

"Londra, 2018 kışı, Rachel'ın doğum günü partisi. Sırasıyla; Eva, Aaron, Zoe, Rachel, Nick, İpek, Betty." Üzerimde dizüstü çoraplarım ve gök mavisi bir Lacoste vardı. Birlikte yan yana dizilmiş, kollarımızı birbirimizin beline atarak gülümsemiştik. O günü hala hatırlayabiliyordum. Nick ile ağır ağır dans edişimizi, terasta Eva ile konuşurkenki havanın keskin soğukluğunu, Robert'ın seslendirdiği Daddy Issues şarkısını ve beni köşeden izleyen gözlerini... Birkaç saniyeliğine gözlerimi kapatıp bu anıyı detaylandırmaya çalıştım.

"Londra, 2019 ilkbaharı, bowling. Sırasıyla; Chris, Zoe, Betty, Rachel, Robert." Bowling salonunun dış kapısında hızlıca çekilen fakat benim için oldukça önemli bir günü kayıtlara geçiren bu fotoğrafta, suratım biraz gergin görünse de gülümsüyordum. Chris'in kocaman gülüşü ve Rachel'ın barış işareti yapan elleri ile dudaklarım iki yana kıvrılırken Robert'ın içten ifadesini parmağımla okşadım. Duruşumu nazik hareketleriyle bowling oynamaya uygun hale getirdiği saniyeleri tekrardan yaşamak için adeta sancıyordum.

"Georgia, 2019 yazı, Zoe ile tatil." Üstü açık badminton kortunda ellerimizde raketler ile hafif bronzlaşmış tenlerimize vuran güneşe karşı poz vermiştik. Bu fotoğrafın yanına iliştirilen bir diğer pozda, geniş otel bahçesinin çimenlerine oturmuş vaziyetteydik. Zoe başını omzuma yasladığı için samimi bir kare olmuştu. Onu çok özlemiştim. Dolan gözlerimi bir süre havaya dikerek sakinleşmeyi bekledim.

"Londra, 2019 yazı, Robert ile lavanta tarlası randevusu." Robert'ın göğsüne sırtımı yaslamış, başımı omzuna doğru yatırmıştım. Telefonunun ön kamerasıyla çektiği fotoğrafın kaliteli kopyasında oyalanıp karenin etrafını süsleyen mor çiçekleri ve yüzlerimizdeki huzur dolu ifadeleri seyrettim. Bana aşkını itiraf ettiği o benzersiz günün kalbimi yıllar geçmesine rağmen hala kıpır kıpır edişi inanılmazdı.

"Londra, 2019 kışı, Robert ile Arctic Monkeys konseri." Hayatımın en güzel günlerinden biri olan o kutsal gecede, yıllarca uzaktan hayranlık duyduğum ve müziğiyle kendimden geçtiğim grubu ilk kez canlı görme fırsatı yakalamıştım. Robert ikimize sürpriz olarak aldığı konser biletlerini önümde salladığı anda dünya dönmeyi bırakmış gibiydi. Onun kollarına atlayıp sayamadığım kadar kez teşekkür ederek ağlarken heyecanlı halimi izleyen güzel gözlerini düşünerek iç çektim. Hala duvarda asılı duran Alex'in cismini bizzat karşımda şarkı söylerken görmek, unutamayacağım bir anıydı. Konser boyunca şarkılara eşlik ederek dans etmiş, boğazım acıyana kadar bağırmış ve bitmek bilmez enerjim ile zıplayıp durmuştum. Sonra yanıp sönen ışıkların altında özçekim yapmıştık. Üstelik kadraja gitar çalarken yakalanan Alex, asilliğiyle kalbimi tekletiyordu.

Hemen altta konser sonrası çektiğimiz bir fotoğraf daha vardı. Robert bunu nasıl başarmıştı hala bilmiyordum fakat kendimi Arctic Monkeys'in kulisinde, Alex ile yan yana gelmiş bir şekilde poz verirken bulduğuma hala inanamıyordum. Ona sarılma ve onunla ufacık bir diyalog kurma şansını yakalamam, yıllardır duvarımda hareketsizce duran posterine tüm dertlerimi dökmemden daha çılgıncaydı.

Knee Socks | Daddy Issues Where stories live. Discover now