1.1

4.3K 454 517
                                    

Takemichi

Hanma piçinden yediğim dayak yüzünden yerimden kımıldayamıyordum. Chifuyu, yaralarımı temizlerken bolca sövmüştü. Eh, onu suçlayamazdım. Aptallık etmiş, Toman'ın onurunu zedelemiştim. Baji yetişmeseydi çok daha kötü yaralanabilirdim.

Chifuyu, yatağımın dibinde oturmuş telefonuyla uğraşıyordu ki aniden kızarmasıyla sinsi sinsi güldüm ve kalan son enerjimle telefonunu kaptım.

baji-san :
sırtımı sikmişsin resmen ulan.
arkama yaslanarak oturamıyorum bile.
yaramaz kediciğe tırnak uzatmayı yasaklamalı mıyım?

Chifuyu, çığlıklar kopararak üstüme atlamasaydı dahasını da okuyabilirdim. Gerçi, okumasam daha iyiydi belki de amına koyayım.

En iyi arkadaşım, eski lideriyle sexting yapıyordu...

"Ulan," dedim onu iyiden iyiye kızaran suratını incelerken. "Sevgilisiniz işte! Bok mu vardı da saklayıp duruyorsun?"

Az önceki siniri silinirken alt dudağını ısırıp içini çekti. "Sevgili değiliz. Ciddiyim. Baji-san'la sevişiyoruz falan ama hâlâ arkadaş olduğumuzu söylüyor." Omuzlarını düşürdü. "Sevişen en iyi arkadaşlar! Sikeyim."

Tam ona sövecektim ki odanın kapısı açıldı ve Mikey-kun ile göz göze geldim. Chifuyu, bir şeyler geveleyip kaçtığı için sinirlerim bozulsa da onu yumruklamayı sonraya bırakacaktım çünkü şu anda çok daha büyük sorunlarım vardı.

Mikey-kun, ürkütücü görünüyordu.

Birkaç uzun adımla yanıma gelip yatağımın kenarına oturdu. "Sağlam sikmişler."

Yerde sürünmekten çizilip moraran bacaklarımı, yumruklar yüzünden mahvolmuş suratımı ve bıçağın sıyırdığı kolumu umutsuz bakışlarla süzdü. "Cidden."

Utanç yüzünden dolan gözlerimi kırpıştırdım. "Üzgünüm. Benim yüzümden Toman kötü görünecek."

Çenemi kavrayıp ona bakmaya zorladı beni. "Amcık amcık konuşmayı bırak artık." Kolumu işaret etti. "Çok mu acıyor?"

Yoğun bakışları ve teması yüzünden kızarmıştım. "B-biraz."

Çenemi bırakıp bileğimi nazikçe kavradı ve yara bandıyla kapattığım yarayı öptü. Dudakları fazla yumuşaktı. "Kendine hiç dikkat etmiyorsun, Takemitchy." Kolumdaki diğer çürüklere de nazik öpücükler kondurup gülümsedi. "Daha iyi mi?"

Ha?

Daha da kızarırken transa girmiş gibiydim. Kafamı olumlu anlamda sallamamın başka hiçbir sebebi olamazdı yani, değil mi?

Tepkime kıkırdayıp yanaklarımı da öptü. "Liderin olarak seninle ilgilenmeliyim, değil mi?"

Siktir, Mikey-kun beni neden öpüyordu ki? Bir çeşit bağlılık sınavında falan mıydım? Amaç neydi ki?

Tersine gitmekten korktuğum için uysalca onayladım onu. Öptüğü yerler yanıyordu. Sikeyim, çok tuhaf hissediyordum.

Alt dudağımı okşadı. "Bir dahakine beni çağırmazsan cidden bozuşuruz. Baji, o sırada yakınlarda olduğu için çok şanslısın."

Birkaç defa yutkundum. "Baji-san'a borçlandım."

Başını yana yatırıp gülümsedi. "Chifuyu ile arasını yap. Ona çıkma teklifi etmek için fazla utangaç."

"Chifuyu'yu sikmeye utanmıyor ama," diye cırladığımda ikimiz de şaşırmıştık.

Chifuyu, beni cidden dövecekti.

Mikey-kun saçımı karıştırdı. "Ben de seni siksem utanmazdım gerçi."

Duyduklarımı kavrayınca "Ne?!" diye bağırdım.

Mikey-kun, bir anlığına boş boş baksa da bir şeyler mırıldanıp odamdan kaçması uzun sürmemişti.

Sikeyim, neler oluyordu?

gecikme için üzgünüm
bu kurguda resmen tıkanmışım
ühü





haremci bakir takemitchy || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin