the final (m)

5.4K 456 959
                                    

tw : smut

Takemichi

Chifuyu'dan götümle nasıl vedalaşacağıma dair hiçbir tavsiye almış, gerginlikle karışık bir heyecanla volta atıyordum odamda.

Umutsuz, rezil bir bakirdim geçmişe ilk defa döndüğümde. Hatta, yirmi altı yıllık ömrümde hiç öpüşmemiştim bile. Zamanda yaptığım sıçramalar, beni arzulanan birine dönüştürmüştü.

Mikey-kun'u kurtarmaya çalışırken, onu kendime aşık etmeyi elbette ki hiç ummazdım. Daha tuhafı, zamanla benim de onu sevmemdi. Yıllarca Hinata diye ağladıktan sonra Toman'in liderine tutulmak, hayatımın en büyük göte gelişiydi.

Mikey-kun gelince gereksiz sorgulamalardan sıyrılıp utangaç bir şekilde gülümsedim. "Hoş geldin, Mikey-kun."

Yanağımı öpüp aldığı dorayakilerden birini uzattı. "Hâlâ alışamadın bana Manjiro demeye."

Dorayakilerimiz bitince kıkırdadım. "Yılların alışkanlığı."

Kedi gibi sırnaşıp yanağımı yaladı. "Dorayakiden bile daha lezzetlisin bebeğim."

Utanç krizlerine kafa göz dalıp kafamı yastığa gömmek yerine ona iyice sokuldum. "Öyle diyorsan, Manjiro."

Gözlerinde bir kıvılcım çaktı ve kendimi onun altında buldum.

Uzun, sarı saçı boynumu gıdıklasa da şikâyetçi değildim. Birkaç sene önce, yanlışlıkla kız kardeşini sikmeye çalışırken de benzeri bir duruma düşmüştüm ama geçmişi karıştırmaya hiç gerek yoktu...

Alt dudağımı emdi. "Sana doğru düzgün bir çıkma teklifi etmediğimi biliyorum ama bu konularda cidden çok kötüyüm." Dirseklerinin üstünde doğrulup kıkırdadı. "Nasılsa evleneceğiz, değil mi ağlak civcivim?"

Sertçe yutkundum. "Elbette, Mikey-kun."

Boynumu dişledi. "Sevişmek üzereyiz ve yeniden Mikey-kun'a döndün. Olmaz ki böyle ama."

Omuzlarına tutunup koltuğa iyice gömüldüm. Baya baya, kutsal bakir olmaktan kurtulmak üzereydim.

Islak dudaklarını öpüp saçını okşadım. "Üzgünüm, Manjiro."

Yeniden karardı bakışları ve büyük bir açlıkla yapıştı dudaklarıma. Siktir, dudakları cidden çok yumuşaktı ve dorayakinin etkisiyle çok daha lezizdi.

Onu kendime daha fazla çekip dudaklarımı aralarken ertesi gün oturabilmeyi diliyordum. Mikey-kun'un pek de nazik davranacağını sanmıyordum açıkçası.

Yine de... istiyordum işte.

Kıyafetlerimizden kurtulunca yeniden üstüme çıktı ve boynuma gömüldü. Derimi öylesine sert dişliyordu ki, iz kalacağına dair en ufak bir şüphem yoktu.

"Liderinim ben" dedi bıraktığı izleri süzerken. "Liderine biat et ve öp beni."

Çenesini kavrayıp alt dudağını dişledim. Ciddi ciddi liderimle, bozuk psikolojisi yüzünden birkaç defa geleceği siken çocukla sevişiyordum.

Sıcacık elleri bedenimi gezerken dilimi emdi ve sertliğini benimkine bastırdı. Mikey-kun ufak tefekti ama hissettiğim sertlik küçük falan değildi.

Dudaklarımızı ayırıp gövdeme ıslak öpücükler vererek giderek altlara indi ve baksırlarımız da zemine uçtu. Beni hazırlamasını umsam da, beni sakat bırakacak kadar sertçe içime girmesiyle çığlığı basmıştım.

Mikey-kun, tepkime gülüp belimi kavradı. "Uzun zamandır seni istiyordum. Sonrakinde daha nazik davranacağım, söz."

Sonraki sefere dek yaşayabilecek miydim ki?

Acıdan ziyade zevk hissetmeye başlayınca dolu gözlerimi kırpıştırıp Mikey-kun'a sarıldım ve ikimiz de boşalana dek onu bırakmadım.

Uyumak için pozisyon alacaktım ki penisimi okşadı. "İkinci tura hazır mısın?"

Sertçe yutkundum. Mikey-kun'la çıkmaya karar verirken bunların olacağını zaten biliyordum...

Nemli saçlarını okşadım. "Biraz dinlensek mi önce?"

Alt dudağını sarkıttı. "Birazcık ama." Göğsüme sokuldu. "Sana doyamadım henüz."

Beline sarılıp gözlerimi kapattım. Evet, Mikey-kun bazenleri gerçekten de vahşileşip kafayı sıyırıyordu ama şirinleştiğinde gerçekten de ona bayılıyordum.

Eh, öyle ya da böyle liderime aşıktım.

sürekli smut da smut dendi ama bu kadar oldu anca. sanırım bajifuyu dışında detaylı smut yazamıyorum ben

haremci bakir takemitchy || tokyo revengers Onde histórias criam vida. Descubra agora