05*********/ Ruhi'dir benim adım hiç çıkamam evimden
05*********/ Dostlar uydururum hayali mutluyumdur bu yüzden
05*********/ Bir çiçek dürbününden insanlara bakarken
05*********/ Bir gün bir istasyon gördüm trenleri geciken
05*********/ Yolcular el...
Gördüğüm mesajla kendime engel olamayıp güldüm. Başımı kaldırdığımda şaşkınca bana bakıyordu. Aramızda bir adımlık mesafe vardı. Ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. Elimdeki telefonumdan sıkarak güç alıyordum. Gülümsüyordu.
"Olmasın, demiştim." dedim düz sesle. İfadesini bozmayarak bana bakıyordu. Kalp atışlarımı hissediyordum. Yanaklarım hafiften yanarken başımı eğdim. Aklımdan ona sarıldığımda hızlı atan kalp atışları çıkmıyordu. O gün bir şey söylemeden ayrılmıştık birbirimizden. Beni eve bıraktıktan sonra gitmişti. Ben neler yapıyorum, bilmiyorum. Abi diyemiyordum ona artık. Ben neler yapıyorum, bilemiyorum.
"Prensesim?"
Başımı kaldırdığımda tedirgin hâlde bana bakıyordu. Üzerimde hissettiğim yoğun duygularla sertçe yutkundum. Bu hâlden uzaklaşmalıyım. Evet, sanırım buldum.
"Gözlük olmasın, demiştim." dedim kaşlarımı çatarak. Yüzünde beliren gülümseme ile gözlüğünü çıkarmıştı. Off gözlüklü daha mı iyiydi sanki. Böyle de çok şey oldu. Utanıyorum işte.
"Oldu mu prensesim?"
"Yok ya düşündüm de gözlüğünü tak. Büyüyünce çıkartırsın." dedim gülerek. Güldü. Ona bakarken elindeki gözlüğü bana takmıştı. Şaşkınca ona bakarken sözleri üzerine kalakaldım. Hı?
"Bana öyle bakma."
Durdu. Devam eden sözleriyle kalp atışlarımı hissettim. O günkü gibi bakıyordu bana.