Yıldızların altında birkaç masal dinlemek ister misin tatlım?
Sana ninni söyleyebilirim.
Kalp atışlarını duyabiliyorum. Heyecanlısın.
Benim kadar olmasa gerek?
Denemeli miyiz?
Boşversene! Bunun için fazla utangaçsın.
⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Pembe ve beyaz tonlu restorana girdiğini belli eden zil sesi ile suratını buruşturdun.
Sabahın ilk saatlerinde geometri dersine girmiş, öğleye doğru ise fakülteden çıkmıştın. Genç olsanda -22-çabuk yorulan bir vücudun vardı.
İşte şimdi ise yarı zamanlı işine gelmiştin.
İnce tiz sesi duyman ile modun daha çok düşmüştü.
"Ah, Tanrım. Tatlım şuna bir bak ne tatlı bir kız, gözleri de pek bir parlak! "
Orta yaşlı kadın eşine dönerek sarı saçlı kızı gösterdi.
Kız ise pek bir hoşuna gidiyormuş gibi olduğu yerde küçülüverdi.
Yanakları al aldı ve parmaklarıyla oynuyordu.
Zilini sesi ile sana dönmüştü.
Gülümseyerek yanına geldi.
"Selam, canım? "
Sen giyinme odasına giderken o da arkandan geliyordu.
"Ne ara bu kadar canımlı cicimli olduk? "
Ona dönmeden sormuştun. Zaten yorgundun ve onun uwu suratını çekicek halin yoktu.
Evet tatlıydı, ama tatlı şeyleri sevmezdin.
"Neden ama?? " 'a' harfini uzatarak söylemesi seni sinirlendirmişti.
"Kore aksanı yapma bana"
"Hadi ama!? Yoksa Squit Game izlemedin mi? "
İş arkadaşın aslen Amerika'lıydı, daha sonra Tokyo'ya gelmişti.
"Daha önceden koreleri, filmlerini ve müziklerini eleştiren insanlar Squid Game dizisini izleyince güncelleme gelmiş sanırım. Sana da gelmiş o güncelleme"
İmalı konuşman onu sinirlendirmişti. Şey, senin için pek fark etmiyordu.
"Of! "
Dar koridorlardan geçerek personel odasına geldiniz. İçeri girerek dolabına yaklaştın fakat dikkatini bir şey çekmişti.
"Lanet olası dolabımın kapağı neden açık?! "
İşte bu seni sinir ederdi. Kimse senin iznin olmadan eşyalarına dokunamazdı, bu konuda çok duyarlıydın.
