Yıldızların altında birkaç masal dinlemek ister misin tatlım?
Sana ninni söyleyebilirim.
Kalp atışlarını duyabiliyorum. Heyecanlısın.
Benim kadar olmasa gerek?
Denemeli miyiz?
Boşversene! Bunun için fazla utangaçsın.
⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆✦⋆⋇ ⋇⋆...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hange Zoe.
Uzun beyaz elbiseni giyerek aynaya baktın. İlkbahar havasına uygun bir elbiseydi.
Pencerene konan kuşlar güzelliğine eşlik etmek istercesine sana doğru ötüyorlardı.
Çantanı alarak odadan çıktın. Küçük beyaz kedin merdivenin son basamağında seni bekliyordu.
Seni görür görmez küçük mırıltılar çıkarmaya başlamıştı.
Beyaz tüyleri yine karışmıştı birbirine.
Gülerek yanına eğildin.
"Gel bakalım Snow"
Kedi seni anlayarak üzerine zıpladı. Onu tutarak kalbinin üzerine yatırdın.
Garip bir kedin vardı. Kalbinin üzerinde uzanmayı hobi edinmiş bir kediydi.
Mamasını alarak salona ilerledin. Orta boydaki kaba çiçek şeklindeki kuru mamadan koymaya başlamıştın ki kedin hızlıca kucağından inmiş ve kaba yaklaşmıştı.
Mamayı yerine koyarak çıkış kapısına yöneldin. Gitme vakti gelmişti.
Bugün aşkını itiraf etme günüydü. Bugün mutluluk günüydü.
Beyaz ayakkabılarını giyerek evden çıktın.
Meltemli hava ilk baharın Sakura çiçeklerini suratına vuruyordu.
Çiçek kokuları seni cezbediyordu.
Küçük çocukların güle oynadığı bir gündü yine. Fakat sanki daha bir güzeldi bugün. Kasaba ayrı bir tazeydi.
Kasabanın çevresi büyük bir ormanla çevriliydi ama asla karanlık olmazdı. Güneş ışıkları daima kasabaya vurardı.
Evlerden uzaklaşarak sevdiğin kadının dükkanına yürümeye başladın.
Hange Zoe'nin dükkanı. Çeşitli tatlılarla dolu olan bir dükkandı. Hange ve Sasha ortak yöneticiydi.
Hange ilk bu işe katılmak istemese de daha sonra kabul etmek zorunda kalmıştı. Bir takım ısrarlar dahilinde.
Küçük ama tatlı dükkanı karşıdan görür görmez suratında bir gülümseme peydah olmuştu.
