Cinler ve Cin Suresi

58 11 0
                                    

Gökleri dinlemek cinlere yasaklanmıştı. Melei Ala'daki güvenli (nötr) bölgelere gittiklerinde onları kovalayan şıhab denen mermilerle ölüyorlardı. Bu ani değişiklik yüzünden cinlerin dört ileri gelenleri devriyeler çıkardılar. Devriyeler tüm dünyayı gezerken (Işık hızına yakın bir hızda dünya bir çırpıda gezilebilir) bir devriye Mina dağında şıhaba tutuldular (Taşlandılar). O zaman TEK EMİN YER OLARAK ARAFAT'a sığındılar. O sırada Resulullah Fatiha'yı okuyordu. Cinler, kendilerini kovalayan şıhablardan korunmak için hızlarını düşürmeye başladılar. Yani Resulullah'ın hemen yöresindeki bir HALKA'ya en emin yere yöneldiler. O korunma küresine yönelirken hız düşürdüler. (Yani serbest elektron gibi katod, beta ışınları gibi gideceklerine, bir elektronun çekirdek etrafına bağlanması olayını yaşadılar.

Onlar yukarıdan aşağıya indiklerinde okunan Fatiha "İlham ettik....." biçiminde iken tam elektron zarfı oluşturduklarında Fatiha değişti yani insanların anladığı gibi anladılar. "Hamdolsun Alemlerin Rabbine, din gününün sahibine diye..." Buna çok şaşırdılar. Nasıl oluyor da bu okunan şey, yukarıdan aşağıya (lineer) ayrı, ve elektron olasılık bulutu olarak membran olduklarında ayrı bir anlam veriyordu. Bir elektron bulutu gibi üstüste bastırıldılar. Bunlara Hadislerde Züd Ricali, ya da keçe gibi sıkışmışlardı" deniyor. Yani yörüngelere oturmuş elektron orbitleri.

Yani öyle bir evrensel dil oluşmuştu ki, Kur'an'da, Cinlere ve insanlara aynı anda hitap ediyordu. İnanılmaz bir mucizeydi bu. Şaşkınlıktan hayretten koştular ve reislerine (Klan başkanlarına) şöyle dediler, "Doğrusu biz çok hayret verici bir Kur'an(=Okunan demektir.) dinledik. Ve daha bir sürü şeyler konuştular. Bu arada elbette bütün cinler kurultayı bu işi çok merak ettiler. Hepsi Resulullah'ın olduğu EMİN BELDEYE (Güvenilir bölgeye, Hira'ya) koştular Bu sefer ikinci kez şok oldular.

Cin Suresinin birinci ayeti:

De ki: Hakikat bir takım cinnin Kur'ân dinleyip de şöyle dedikleri bana vahyedildi. Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.

Cinler neye hayret etmişler gördünüz mü? Hem insanlara hem cinlere iki ayrı dile aynı anda hitap eden bir kitap. Dolayısıyla Kur'an onların da kitabıdır. Doğal bir mucizedir ki, daha önce Tevrat ve İncil böyle değildi. İkinci olarak şok oldukları ise şuydu: Bir gün evvel aralarında konuştukları ve hiç bir insanın duyması mümkün olmayan sözleri, Resulullah BİR BİR SAYIYORDU. Yani dün aranızda konuştuğunuz bazı şeyleri, gizli şeyleri, benim burada saymam gibi... Buna şaşırmaz mıydınız?

Fatiha'yı anlatırken, bu sefer de CİN SURESİ gelmişti. Cinler o zaman tam abondone oldular. Çünkü cinlerin milyarlarca yıllık tarihlerinde İLK KEZ GÖKLERDEKİ MEVKİLER YASAKLANMIŞTI. Cinler tarihinin en büyük olayı, Atlantis batması, Nuh tufanı gibi... Bu olay o kadar önemliydi ki...

Ayet 2, “O Kur'ân hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.”

Çünkü Hiç bir zaman Cinleri hiç bir insanın komşuyu dinlemesi gibi dinlemesi mümkün değildir. (Hız farkından dolayı, sesler çok hızlı dönen bir bant, plak gibi incelir ve yuki sesi olur. Bunu hiç bir insan anlayamaz, çünkü ses ötesi bir hızdır bu...) Cinler şuna çok şaşırdılar: "Biri, O biri ALLAH evet Allah, o bildirmeseydi dün ne konuştuklarını, bugün de Resulullah, "Bana şu vahyoldu...." diye belirtmezdi. Bunu bildirecek tek GÜÇ herşeye her an şahid olan El Şehid Allah'tan başkası (Melek dahil) olamazdı. Bir tek güç=Allah sadece bu ses ötesini dekoder edebilirdi. Buna şaşırmışlardı.

3. Ayet, “Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.”

Nefilim denen dev adam ifritlerin tanrı çocuğu sayılması gibi bir hatayı anlamışlardı. Üzeyir, İsa vb.yi Allah'ın oğlu saydığımız gibi, haşa, onlar da ifritleri öyle sanıyorlardı. Ama gözleri açılmıştı artık. Gökleri dinleyemiyorlardı.

Araştırma ve Makaleler 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin