3.2

2.9K 139 9
                                    

"Kalbiim🤍"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Kalbiim🤍"

Instagram durumuma attığım resmin ardından telefonuma gelen bildirimlerin haddi hesabı yoktu. Kızlar artık sitem etmeyi bırakmış, ne diyeceklerini bilmez bir hal almışlardı ki bende en az onlar gibiydim. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Kendimi açıklamaya bile halim yoktu gerçekten.

"Yemek pişmek üzere. İstersen o sırada film seçelim." Baran'ın bana daha önceden vermiş olduğu yemek sözünü halletmek için onun evine gelmiştik. Oldukça lüks bir rezidansta oturuyordu. Ev oldukça şık bir şekilde dizayn edilmişti, sanki her şey bir tık abartı gibi duruyordu fakat yaşanmışlık olduğu da belli olan bir yerdi. Evin garip ama güzel bir enerjisi vardı. İlk girdiğimde rahatsız olsam da şimdi ısınmıştım. Baran netflixten film ararken ara sıra da bana bakıyordu.

"Iyisin değil mi?" Başımla onayladım onu. Oturduğum yerden kalkıp boydan başa olan pencereye doğru ilerledim.

"Ev çok güzel dizayn edilmiş. Çok zevklisin." diye mırıldandım. Pencereden aşağıya baktığımda bile İstanbul'a az da olsa kuş bakışı bakıyor gibiydim.

"Yok zevk benim zevkim değil. Ben taşındığımda eşyaları vardı evin. Bende hiç fırsat bulup değiştiremedim." Bir süre daha film aramaya devam etti. Filmler arasında geziyor, film hakkında yazan kısa yazıları okuyor, geçiyordu.

"Burada yaşamayı sevmiyorum. Benim hayatım aslında iki katlı bir evde geçti. Şimdi burası fazla abartı duruyor. İş yerine yakın diye burayı tercih etmek zorunda kaldım." Bakışlarım tekrar salonda gezindi. Kötü değildi ama sadece dediği gibi abartı duruyordu.

"Kötü değil de herkesin tercih edeceği şeyler değil." Bir filmin üzerinde durduğunda kumandayı yerine koydu. Elindeki telefonu ile yanıma geldi. Gülümsedi, elleri ellerimi bulurken ellerimize baktım.

"Belki sen burayı elden geçirirsin. Daha iyi olur." Onun gibi bende gülümsedim. Telefonundan buraya gelmeden önce çektiğimiz fotoğraflara bakmaya başladı. Elimin üstünü parmağı ile okşuyordu. Asansörde çekindiğimiz fotoğrafları kalpledi, ben de en çok onları beğenmiştim.

"Bu fotoğraf çok iyi değil mi?" Ona sarıldığım bir fotoğraftı. Annesine göndermek istemişti. Tam cevap vereceğim zaman çalan telefonum ikimizin de dikkatini çekti.

"Pardon." Masanın üstünde duran telefonumu almak için ondan ayrıldım. Kızlardan gelen görüntülü aramayı görünce yüzümde istemsizce bir sırıtma oluştu. Hem bu akşam Baran'ın evinde olacağımızı bildikleri için hem de instagrama attığım fotoğraf için hesap sormak için arıyorlardı. Açmak ve açmamak arasında kaldım.

"Bir sorun yok değil mi?"

"Yok" Telefonumu ona çevirdim. Aramayı görünce o da benim gibi gülümsedi.

"Sen aç merak etmişlerdir bende yemeklere bakayım." Telefonunu cebine koydu. O mutfağa geçerken ben aramayı cevapladım.

"Ooo bizim aşık sonunda gelebildi." diye konuşmaya giren Rana'nın ardından Eylül konuştu.

"Ya kızım bari bir fotoğraf atıyorsun annene, akrabalarına gizle be. Bir saattir annene açıklama yapıyorum."

"Fark etmedim ki atarken. Ne dedi?"

"Gayeciğim, açıklama yapacak kadar bilgimiz bile yok" diye devam etti konuşmaya Masal.

"Sıkı bir açıklama bekliyor. Ben onu birkaç gün daha idare edecek bir şeyler verdim ona. Gelince artık sen durumu kurtarırsın ama bence süreci daha da uzatma." Eylül haklıydı. Annemin bugün öğreneceği hatta instagrama gireceği bile aklıma gelmemişti.

"O değil de olum çok iyi duruyorsunuz. Resmen ateş ediyorsunuz. Bu ne karizma ya." dedi Rana.

"Fotoğrafı bir gördüm var ya sanki beynimden kaynar sular döküldü. Bu kadar da uyum olmaz be." Masal elleriyle kalp yapıp gönderdi. Aynı şekilde bende ona gönderdim.

"Bence enişte bey ile kısa bir merhaba hakkını kazandık bence. Hem habire biz senin arkanı topluyoruz." Bu sırada kapının kenarından bana seslenmek için gelen Baran'a baktım.

"Yemek hazır." Diye mırıldandı. Kızlar kendi sessizliklerine bürünmüş duydukları bu yabancı sesi algılamaya çalışıyorlardı.

"Oha eniştemizin sesini duyduk." Diye bağıran Eylül'ün tepkisine kahkaha attım.

"Baran gelsene bir. Seninle tanışmak istiyorlar." Yanıma geldi. Kendime tuttuğum telefonu ikimizi de görecek şekilde tuttum.

"Merhaba" dedi Baran ama hiçbir tepki alamadı. Bana döndü. "Bir şey mi oldu?"

"Seni bir anda karşılarında görmek onlara iyi gelmedi galiba." dedim.

"Gayesi. Siz gerçek olamazsınız." Rana ekrana yaklaşmış bizi daha iyi görmeye çalışıyordu. Masal ilk kendini toplayan kişi olmuş olmalı ki kendini tanıttı.

"Merhaba ben Masal. Sende benim bestimin sevgilisi Baran olmalısın."

"Aynen öyle, tanıştığıma memnun oldum." Elini omzuma attığında kızların gözleri büyüdü. Boğazını temizleyerek kendini tanıttı Eylül.

"Eylül ben. Sizi canlı canlı görmek iyi oldu aslında. Hayal ürünü bile olabilirdiniz sonuçta." Baran gülümsedi.

"Değilmişim demek ki. Tanıştığıma memnun oldum Eylül."

"Ben en küçükleri olduğum için en sona hep ben kalırım. Ben de Rana."

"Çok memnun oldum." Tanışma faslı bittiğinde kızların sorgusunun başlayacağına o kadar emindim ki bilinçli olarak Baran'a sordum.

"Yemek hazır mı demiştin?"

"Evet, hazır." Bakışlarımı ondan çekip tekrar kızlara baktım.

"Kızlarım duydunuz zilin sesini. Sizinle saatlerce dedikodu yapmayı hem ben hem de Baran çok isterdi ama yemek yememiz lazım. Sizi çok seviyoruuuum."

"Gayesi bizi boşlama ara!" Onların veda cümlelerini dinledikten sonra öpücükler eşliğinde kapattım. Oturduğumuz yerden kalkarken konuştum.

"Çok teşekkür ederim. Konuşmak istemeyebilirdin" Baran kaşlarını çatarak bana baktı. Kırışan alnını düzeltmek için elimi alnına uzattım.

"Asıl ben sana teşekkür ederim. İyi ki denk geldin hayatıma"

"İyi ki."

Yanlış numara | TextingWhere stories live. Discover now