üç: kalbimde kördüğüm, yüzümde tebessüm

5.8K 506 536
                                    

YENİLGİLER VE ZAFERLER

|üçüncü bölüm|
kalbimde kördüğüm, yüzümde tebessüm

🥀

🎶Dolu Kadehi Ters Tut: Kaçar Gider🎶
🎶Furkan Olgaç: Benim İklimim İncitmez Seni🎶

🥀

Uraz, perdeyi kapatmak için pencereye yöneldiğinde karanlığın keskin bir şimşekle bölündüğünü görmütü. Şiddetli bir yağmur, geceyi esir almıştı. Şimşekler, gökyüzünde kısa aralıklarla gözüküyordu. Gök gürültüleri, gecenin sessizliğinde bir bomba gibi patlıyor ve bu durum nedensizce Uraz'ı rahatsız ediyordu. Eğer uyuyabilseydi muhtemelen bir kabusun içinde olurdu.

"Gökyüzüyle olan romantik bakışmanızı bölmek istemezdim Uraz ama düşünmemiz gereken bir plan var." Uraz, Çağdaş'ın sesini duyduğunda cevap verme gereği duymayarak koyu renkli perdeyi kapattı. Arkasını döndüğünde Çağdaş'ın sigara yakmak için masanın üstünedeki siyah çakmağı aldığını görmüştü. Fazla vakit kaybetmeden üstünde Osman Akçal'ın son zamanlarda yaptığı karanlık işlerle alakalı kağıtların bulunduğu masaya yaklaştı. Sandalyeye oturduğunda bakışlarını kağıtlarda üstünkörü gezdirdikten sonra Çağdaş'a çevirdi. Belgelerden ve evraklardan nefret ediyordu. "Özet?"

Çağdaş, gözlerini devirdi. "Oku diye getirdim."

"Okuyayım mı? Buradaki kağıtlardan on serilik kitap çıkar."

"Kitap okumuş olursun işte. Osman'ın sana bir iyiliği dokunur," dedi Çağdaş alayla. Uraz cevap verme gereği duymayarak rastgele bir kağıdı aldı masanın üstünden ve yazanları okumaya başladı. Belgenin tarihi düne aitti ve Osman Akçal'ın piyasaya yeni sürülecek olan antidepresanın ülkeye giriş masrafını karşılayacağına dair imzası vardı.

"Ne antidepresanı bu?" dedi Uraz kaşlarını çatarak. "Yarram bir ölse yüz tane antidepresan içmiş gibi mutlu olurum zaten."

"Yüz tane antidepresan içersen ölürsün Uraz."Uraz'ın bakışları Çağdaş'ı bulduğunda sırıttı ve devam etti. "Aynen öyle."

"Ölünce mutlu olacaksın yani?" Çağdaş, konuyu getirmek istediği yere çekmek istiyordu. Ortada zaten bir plan vardı ama Uraz'ın bunu öylece kabul etmeyeceğini biliyordu. Kabul etmesinin tek yolu da Ecrin'den geçiyordu. Uraz'ın tek zaafının Ecrin olduğunu biliyordu. Bunu kullanmak istemiyordu ama patronun emirlerine uymak zorundaydı.

Uraz'ın kendisine çevirdiği gözlerine meydan okurcasına gözlerini kıstı ama bu tedirgin olmadığı anlamına gelmiyordu. Uraz sanki ona düşüncelerini okuyabiliyormuş gibi bakıyordu. Saniyeler süren sessizlikten sonra Uraz dudaklarını araladı. "Kısa kes yarram. Sana 'Ecrin'siz yaşamaktansa ölürüm' gibi bir cevap vermeyeceğim. Ne istiyorsun?" Uraz'ı tanımadan önce patronunu zeki sanıyordu.

"Sikeyim..." diye mırıldandı Çağdaş. Uraz'ın yüzüne saf alaydan oluşan bir gülüş kondu. "Kuş kadar aklınızla karşınızdakinin aslan olduğunu unutuyorsunuz." Çağdaş, biten sigarasını masaya bastırarak söndürdü. Uraz, ne yapacağını anlamıştı ve şimdi onu ikna etmesi daha zordu. Fazla uğraşmayarak direkt konuya girmeye karar verdi. Başka çaresi yoktu. Patronu bu işi Uraz'la kendisinin yapmasını istiyordu.

"O ilaç..." diye söze başladığında Uraz kendisine bir sigara yakıp sandalyede arkasına yaslandı rahatça. Artık kağıtlarla uğraşmak zorunda olmamasına seviniyordu. "...antidepresan değil."

yenilgiler ve zaferler Where stories live. Discover now