Lavinya|7

1.9K 92 21
                                    

Tuanadan
Bilinmeyenin kim olduğunu merak etmiştim.
Tuana: kimsin sen?!
Bilinmeyen numara: bilmem kimim acaba :)
Tuana: benimle oynama! Söyle kimsin.
Bilinmeyen numara: yarın okulda öğrenirsin güzelim.

Aklıma gelen isimleri elerken birden aklıma Demirin gelmesi ile durup düşündüm olabilirmiydi acaba? Yok canım demir bizim okulda bile değildi ki. Kafayı yicek durumdaydım biri benimle oynuyor olabilirmiydi? Eğer biri benimle oynuyorsa onunla çok pis oynardım.
Bütün bu düşünceleri bir kenara bırakıp kafamı yastığa koydum, koymamla uykuya daldım.

Sabah - Leyadan:
Telefonumun bildirim sesiyle uyandım.
Ablam: Leya bu taitilde alamıcaz seni üzgünüm.

Bu neydi şimdi. Ben okulların tatil olmasını, ablam ve babamı iki hafta bile olsun görmek için dört gözle beklerken ablam niye şimdi böyle yazmıştı?

Annem ve Babamın ayrılığından sonra ablam, babamla, üvey annem ve üvey kardeşimizle birlikte şehir dışında yaşıyorlardı. Biz eskiden ablamla çok yakındık her gece annemler uyuyunca birlikte eğlenirdik başımız sıkıştığında birlikte üstesinden gelirdik birlikte ağlar birlikte gülerdik.. Ama o bunların hepsini unutmuşmuydu? Yerime üvey annemizin kızını mı koymuştu? Gözlerim dolarak bunları düşünüyordum aklıma babamı aramak gelmişti. Babamı aradım birkaç saniye sonra açtı;
Leya: alo baba
Bora( Leyanın babası ) : efendim kızım?
Leya: baba ablam tatilde gelemeyeceğinizi söyledi doğrumu? Dedim titreyen ve zor çıkan sesimle
Bora: işlerim yoğun kızım tatilde gelemeyeceğim üzgünüm
Üzgünmüş üzgün olan bendim..
Leya: baba ben kendim gelsem otobüse biner gelirim lütfen.
Bora: olmaz kızım tek başına olmaz
şimdi kapatıyorum yine ararım ben seni kendine iyi bak.

Babamla konuştuktan sonra iyice dolan gözlerimi serbest bırakmıştım. Gözyaşlarım yanağımı ıslatıyordu sessiz ama acı acı ağlıyordum. istenmediğimi düşünmeye başlamıştım istenmediğimi..
Annemin Leya diye bağırmasıyla gözlerimi koluma silip aşağıya indim. Neyseki ağladığım anlaşılmıyordu bazen ben bile ağladığımı anlamıyordum.

Leya: Efendim anne
Bahar( Leyanın annesi ): kızım bugün işe geç gidicem istersen seni de okula bırakabilirim bugün yürümemiş olursun.
Leya: yok anne sağol yürümek istiyorum
Bahar: eminmisin kızım
Leya: evet

Tamam kabul okul biraz uzaktı ama ben yürümeyi seviyordum bu yüzden ne annemin servise bin sözünü nede seni arabayla bırakıyım teklifini kabul ediyordum. Kendi başıma yürüyüp gidiyordum.
Annem evden çıkınca bende yukardan çantamı alıp çıktım. Düşüncelerim ve dolu gözlerimle birlikte sokağın ortasında yürüyordum. Bundan bir iki yıl önce sorsanız babamın beni sevdiğine ve düşündüğüne yemin edebilirdim ama şimdi aklına bile gelmediğime eminim.

Burnuma bir koku gelince durdum komşumuz Hatica ablaların garajlarından yanık kokusu geliyordu. Hatice ablalar evde yoktu peki bu koku neydi? Hızlıca garajın önüne geldim garaj yanıyordu. Panikle ne yapacağımı düşünürken bir ses duydum bu kedi sesiydi garajda kedi vardı. İyice panik olmuştum hiçbirşey düşünmeden garaja girdim burnuma gelen dumanlardan rahatsız olup kolumla burnumu kapattım. Öksüre öksüre garjda kediyi arıyordum lastiklerin arkasında acı acı miyavlayan kediyi görünce hemen kucağıma aldım.
Leya: korktun mu sen? Kıyamam sana korkma çıkıcaz burdan.
Tavandaki kiremitin kapının önüne düşmesiyle durdum. Kapının önü alevler içindeydi nasıl çıkıcaktım burdan. Çaresizce bağırdım.
Leya: İmdaatt! Yardım edinn imadatt yardım edinn
kapının açılmasıyla karşımdaki kişiyi görünce şok oldum. Bu yağızdı ne işi vardı burda?
Leya: Yağız dikkat et!
Yağız: Senin ne işin var burda!
Leya: Asıl senin ne işin var burda?
Yağız: Şimdi kavganın sırası değil
Leya: Kediyi al çık
Yağız: Sen?
Leya: Yağız kediyi al dedim ben başımın çaresine bakarım
Yağız dikattle kediyi alıp dışarı çıkardı ve geri geldi.
Yağız: Elini ver
Yağız kolunu uzattığında aramızdaki alevlerden korktum ve geri adım attım.
Leya: olmaz alevler var
Yağız üstündeki hırkayı ateşin üstüne attı kolumu tutup hızlıca dışarı çıkardı. Öksürerek konuştu
Yağız: iyimisin?
" iyyim"  dedim öksürerek.
Leya: Yağız itfaiyeyi ara yoksa garaj kül olcak.
Yağız hemen itfaiyeyi aradı kısa bir süre sonra itfaiye geldi yangına müdahale ettikten sonra bize dönüp " Aferin size çocuklar sayenizde bir hayvan bir can kurtuldu "
" Leya sayesinde " dedi yağız. " Doğa sever kendisi " diye ekledi.
" Asıl onun sayesinde "diyebildim.

Okula çok geç kalmıştık yolda yürürken sordum
Leya: Ne işin vardı burda?
Yağız: Babamla kavga ettim sabah bu yüzden yürüyerek gelicektim okula.
Kendi babam geldi aklıma yüzüm düştü.
Yağız: iyimisin?
Leya: Evet, evet iyyim.
Yağız: Niye daldın dumanların arasına?!
" o kediyi öylece orada bırakamazdım " dedim sertçe.
" ya sana bişey olsaydı! " dedi bağırarak.
" yani yaralanabilirdin " dedi daha yumuşak bir sesle.
Leya: Ama olmadı. Hii senin kolun yanmış.
Yağız: Önemli değil küçük bir yanık sadece.
Onu dinlemeden en yakın bir eczaneye gidip yanık kremi aldım.
Leya: kolunu uzat
Yağız: Leya bişey olmaz dedim.
Leya: olsun biz yinede sürelim.
Yağız kolunu uzattığında kremi sürmeye başladım aklıma benim elim yandığında onunda benim elime krem sürdüğü gün geldi hafifçe tebessüm ettim.
Yağız: Güldün mü sen?
Leya: yoo niye güleyim?
Gözlerimiz buluştuğunda yine kalbim istemsizce hızlandı bu olaydan nefret ediyordum. Başımı çevirip " hadi artık gidelim ilk ders bitmiştir bile " dedim. Başıyla onaylayınca hızlandık.
Okula vardığımızda tahmin ettiğim gibi ilk ders geçmişti Tuana hemen Yağızın yanına gelip " Yağız nerdesin sen!? " dedi.
Yağız: küçük bir işim vardı. Bişey mi oldu Tuana?
Tauan: Evet şuna bak
Tuana elindeki telefonu Yağız'a gösterince herkes başına toplandı.
Yağız sinirle " Kim yazdı lan bu mesajı " dedi. Garipti kim Tuanaya böyle bişey yazardı ki.
Birden Tuananı iki ay önce bana anlattığı eski sevgilisi geldi aklıma anlattığına göre ortaokulun son aylarında çıkmaya başlamışlar sonra demir onu aldatmış O günden sonra tuana demirin yüzüne bile bakmamış.
Birden ülkü " belkide Leya yazmıştır " dedi.
Tüm gözler bana dönünce
Leya: saçmala ülkü ben niye böyle bişey yazıyım! Dedim bağırarak.
Ülkü: bilmem Leya. Sonuçta bir zamanlar Tuanaya sırrını tutarım demişsin ama bak bütün okul biliyor belki yine sensindir oynuyorsundur tuanayla olamaz mı?
Yağız: Leya senmi yazdın? Doğru söyle!
Çağan: Yağız saçmalama!
Leya: Merak etmeyin sizin arkadaşınızla işim olmaz.
Dedim ve orayı terk ettim nasıl benden şüphelenirler.

Zil çalmış ikinci ders başlamıştı Yağızın ülküye inanıp beni suçlaması ağırıma gitmişti ben onunun değiştiğine inanmıştım ama o aynıymış yanılmışım.
Sınıfın kapısının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp kafamı kaldırdım..

Kestim :)
Sizce kim geldi?
Bölüm pek içime sinmedi gibi, bekletmek istemedim hızlı ve uzun yazmaya çalıştım.
İyi okumalar yorumlarda buluşalım ❤️

Lavinya {Tamamlandı}Where stories live. Discover now