Lavinya|19

1.4K 66 12
                                    

Leyadan
Başımızı önümüze eymiş karanlık sokakta evlere doğru yürüyorduk. Önümüzde de Müdür.
Leya: sizce bize ne ceza verecekler
Tuana: Amcamı biraz tanıyorsam birdaha suç işleyemeyeceğimiz bir ceza vericek.
Deniz: birde annem var tabi. Arkadaşlar helvam bademli olsun.
Esat: Neden badem?
Deniz: Arkamdan rahmetli badem severdi desinler diye.
Çağan: Onu boşverin de annem beni kesin çöp gibi kapının önüne koyar
Defne: Sanırım en şanslınız benim anne ve babam şehir dışında:)

Defnenin cebinden gelen sesle telefonunun çaldığını anladık. Defne tereddütle açtı telefonunu
Defne: Efendim anne
Defne: Evet anne evdeyim

Defne sessiz olun der gibi işaret parmağını dudağına götürdü

Defne: Tabikide yalan söylemiyorum annecim ben hiç yalan söylermiyim

Telefondan bağırma sesleri gelince biz bile korkmuştuk

Defne: Ee şeyy-
Defne: tamam anne

Defne telefonu kapatınca hepimiz merakla ona bakıyorduk
Defne: Okadar da şanslı değilmişim
Deniz: kadın resmen telefondan tokat attı ben benim annemi düşünemiyorum
Leya: annem kesin çok panik olmuştur yaa
Çağan: bu durumda en şanslı kişi mert
Esat: Adam evde mışıl mışıl uyuyor
Defne: bence gelmemekle akıllılık etti.

Cihan hoca arkasını dönünce baya bir geri kaldığımızı farkettik
Müdür: hadi çocuklar aileleriniz bekliyor zaten yeterince merak ettiler.
Cihan hocaya hak verip adımlarımızı hızlandırdık.

Eve vardığımda kapının önünde beni bekleyen ve gözlerinden alev çıkan annemle karşılaştım.
Bahar: Nerdesiniz bu saatte Leya hanım?
Kollarını çiçek yapmış kapının pervazına yaslanmış kızgın kızgın bakıyordu.
Leya: Anne şeyy-
Bahar: bu yaptığının bir cezası olucak hanımefendi. Çabuk içeri geç

Annem fena kızmıştı doğrusu daha önce annemi hiç böyle görmemiştim.
Leya: Annecim bak gerçekten birdaha olmıcak
Bahar: sus onu suçu işlemeden önce düşüncektin. Gece gece gizlice okula girmek nedir ya? Kızım delirdiniz mi siz?
Leya: Ama anne beni bir dinlesen-
Bahar: ben yeterince dinledim şimdi git odana sana bir hafta dışarı çıkmak yok!

Kimse beni anlamıyordu biliyorum, anlayamadığım ve anlaşamadığım bir dünyada zaten anlaşılmayı beklemiyordum. Ben böyle de iyyiydim en azından iyi olmaya çalışıyordum.
Odama gitmiş yarıda bıraktığım Yağızın hediye ettiği kitabı almıştım elime. Nerde kaldığım kaybolmasın diye sayfanın arasına koyduğum kağıda gitti gözüm.
Üstündeki yazıyı tekrar okudum " hiçbir gül kurumadan kalamıyor " kitabın sayfalarını karıştırıp kurumuş olan gülü aldım elime. Kuru olamasına rağmen hâlâ çok güzel kokuyordu. Acaba notun yarısı neden yırtıktı? Devamında ne yazıyordu?

Düşüncelerimden kurtulup kitabıma devam ettim bitmek üzereydi, aslında çoktan biterdi ama son zamanlarda birçok şey yaşamıştık ve gerçekten şuan okumak çok iyi gelmişti sanırım tek huzur bulduğum şeydi kitaplar birde çiçekler.
Telefonumun bildirim sesiyle kitabın arasına gülü koyup kapattım sanırım artık ayraca ihtiyacım yoktu.

MAVİ KASIRGA
Deniz:Eeee gardaşlarım herkes aldığı cezayı anlatsın bakim.
Defne: hâlâ tek parça olduğuna göre endişelenmemize gerek yok deniz.
Yağız: xhldaxhdlohxp
Deniz: ha ha ne kadar da komik
Çağan: valla tahminimde yanılmamışım kapının önünden yazıyorum
Esat: sen en azından kapının önünden yazıyorsun annem beni bahçeye bile almıyor.
Deniz: benim annem " biz zorla okula gönderemiyoruz adam gece evden kaçıp okula gidiyor " dedi
Çağan: haklı kadın
Deniz: bugün gün sırası annemdeydi ve bütün bulaşıkları bana yıkattırıyor mutfağı görseniz lokanta bulaşığı gibi
Leya: eyvah yarın da gün sırası annemde umarım bulaşıkları bana yıkattırmaz
Esat: geçmiş olsun kardeşim
Çağan: Ee tuana nerde?
Yağız: bak kesin annesi telefon cezası vermiştir o yüzden bakmıyordur mesajlara
Çağan: hakketten son görülmesi de beş saat önce
Deniz: bir dk son görülmesi sende görülüyor mu?
Çağan: evet noldu ki?
Deniz: Arkadaşlar benmi yanlış biliyorum yoksa mesajlaşmadan karşı tarafın son görülmesi görülmüyor mu?
Defne: doğru biliyorsun deniz
Deniz: buda demek oluyor ki siz Tuana ile mesajlaştınız
Çağan: evet de deniz ne var bunda?
Deniz: ne ne var oğlum dün bir bugün iki düşmandık biz düşman siz ne ara mesajlaştınız
Yağız: Hakketten deniz doğru söylüyorsun
Çağan: e şey ödev sormuştum
Yağız: bana sorsaydın
Çağan: şimdi konumuz bu mu Yağız
Leya: onu geçin de annem beni dışarı çıkarmıyor bir hafta cezalıymışım sizinlede görüşemicem
Çağan: ben gelirim size teyzem beni kıramaz
Leya: sanmıyorum
Yağız: of çok kötü oldu ya
Çağan: ne kötü oldu yağız?
Yağız: şey hepimizin ceza alması çok kötü oldu
Defne: evet artık bir yıl abartırlar bizimkiler
Leya: daha okulun vereceği cezayı duymadık hemen üzülmeyin
Esat: ve Yağız kardeşimiz sayesinde de iki ceza alıcaz
Yağız: napıyım olum benmi kitledim sizi
Çağan: evet bide o var Demirlere yaptıklarının bedelini ödeticez.

Lavinya {Tamamlandı}Where stories live. Discover now