1.Bölüm

137K 2.5K 497
                                    

merhabalaar...

kitap ; 1990lı yılların başında geçmektedir. İleriki bölümlerde yetişkin içerikli sahneler bulunacaktır.

Bunun bilincinde olarak -başlayın- yorumlar yapın lütfen.

visal: kavuşmak anlamına gelmektedir.


düzenlendi ✓

~~~

Güneşin sıcağı en tepeden vururken küçük küreği bir köşeye bırakarak alnımdaki terleri sildim.

"Bu ne sıcaktır Allah'ım." Dizlerim üstünde doğrularak evin bahçesinden geçerek içeriye girdim.

Mersin'in kavurucu sıcağı, en tepeden bize vuruyor paçalarımıza kadar ter akıttırıyordu.

"Diktin mi kız çiçekleri?" Yengem soluğu hemen yanımda alırken azarlar ses tonunu umursamadan sürahiden bardağa su döküp kana kana suyumu içtim.

"Alacağım ha şimdi seni ayağımın altına Efsun, diktin mi güllerimi?" Koluma sarıldığında sabır çektim.

"Su içine yılan bile dokunmaz lafını duymadın herhal sen? Diktim o çirkin güllerini merak eyleme." Bardağı sertçe masaya bırakıp mutfaktan çıktım.

"Abin gele ben görürüm bu deli hallerini." Merdivenleri aşarak odama girdim hemen. Hâlâ arkamdan söylenmeye devam etsede onu umursamıyordum.

Ben Efsun Yılmaz,yirmi üç yaşında abisi ve yengesinin esaretinde kalmış genç bir kadınım...

Babam yok annem nerede bilmiyorum...

Babam ben doğduktan hemen sonra annemi terk edip şehre gitmiş orada bir kadın ile ülke dışına çıkmış. Yani bize öyle söylemişlerdi...

Bende onu yok olarak saymıştım.

Annem ise bir süre sonra -sanırım- babamın gidişine dayanamamış olmalı ki bizi hiçe sayıp daha süt kuzusu olan beni ve benden üç yaş büyük olan abimi babaanneme bırakarak köyden kaçmış...

Babaannem üç sene vefat etmişti. Abim onun ölümünden sonra dede yadigarı olan bu eve iyice yayılmış meyhaneden bulduğu bir kadını koynuna alarak bu eve hanım yapmıştı...

O kadın beni evin hizmetçisine çevirmiş her dediğini yaptırır hâle gelmişti. Malum abimin ona verdiği astar öyle fazlaydı ki ister istemez tepemize kadar çıkıyordu.

"Efsun! Kız Efsun aşağıya gel çabuk!" Yengem Şule,aşağıdan yine çığırırken sabır çekerek yüzümü sıvazladım.

Çöktüğüm yatağımdan kalkıp çıktığım ahşap merdivenleri geri indim.

Tüplü televizyon karşında uzanmış erik yiyen yengeme baktım.

"Ne istiyon yine?" Bıkkın bir sesle konuştum..

"Git dükkandan bana ezme alda gel, canım çok çekti?" Ah birde hamileydi. Hala oluyordum... Zaten zar zor ekmek giren hanemiz iyice kalabalıklaşıyordu.

VİSAL | köy güzeli +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin