5. Bölüm

3K 225 135
                                    

Bugün kursum olduğu için bu saatte atabiliyorum- Neyse sorun olmaz bence her gün bölüm atmaya çalışıcam zaten 😋
.
.
.
.

Mutfakta annemle kek için malzeme çıkarıyordum Barışlara gitmek için izin almıştım şimdi oraya giderken götürmek için kek yapıcaktım. "Anne Barış neyli kek sever?" annem bana dik dik bakınca hehe diye sırıttım. "Ne bileyim oğlum ben ara sor çocuğa" haklıydı aslında. Telefonumu alıp Barışı aradım.

Bir kaç çalışan sonra açtı "Alo" " Alo şey Barış sana bir şey sorcaktım" annem dik dik beni izlerken o "sor" diye yanıtlamıştı. "Şey sen bize gel demistin ya" nefes alma sesini duymuştum "Evet bir şey mi oldu geliceksin dimi?" "Gelicem gelmesine ben size ama boş elle gelmiyeyim diye kek yapayım dedim de neyli kek seviyorsun?" biraz bekledikten sonra "Ya Ege ne gerek var direkt gel sen" direkt itiraz etmiştim "Ya olmaz hadi söyle söyle ben yapcam hem" dediğim şeyler biraz kıkırdamış ve "Tamam ege yap.. Kakaolu yapabilir misin?" sonda kedi gibi çıkan sesiyle sırıttım.. "Ayy dur ben Oğuza haber vermedim bekle" "Tamam sen haber ver gelin sonra" annemin kaş göz hareketlerinden sonra vedalaşıp kapattık.

Anneme kakaolu kek yapıcağımızı söyleyip Oğuza yazdım.

Ege: OGUZ BAKMAZSAN ÖLCEKMİSİM BAK HEMEN

Ege: OGUZZZ OGUZ

Ege: OGUZZ

Oğuz: Noldu lan

Ege: Çok önemli bişi oldu aagagagga

Oğuz: Noldu Ege söyle hemen..

Ege: Şey şimdi benim biricik sevdiceğim bizi onlara çağırdı yani onlara gidicez hadi hazırlan

Oğuz Meleğim bebegim güzelim sen salak mısın dershanedeyim ben artı olarak ek dersim var sen git

Ege: Olmaz ya ben bişi yaparsam beni kim durdurcak :")

Oğuz: Barış sana bi koyar durursun yerinde

Ege: Mhmm~ koysun ama başka şekilde

Ege: Mesela yatakta, banyoda, belki salon falan

Oğuz: Ege..

Oğuz: Ege senin götünü sikmek farz oldu

Ege: Ne kadar ayıp.. Uf sen dersini dinlesene bana kızıcağına

Oğuz: Tamam gidiyorum. Uslu dur bak

Ege: Tamam tamam durucam bay bay
(görüldü)

Telefonumu kapatıp nerdeyse kekin her şeyini yapmış olan anneme dönüp yalandan bir ifade ile "A-aaa anne sen neden yaptın ben yapardım yaa.." bana bakıp "gel çırp hemen şunu birde dalga geçiyor ben yaparım diye.." resmen tıslamıştı bana. Minik ama hızlı adımlarla yanına gidip çırpıcıyı elinden aldım. 5 dakika çırpıp kek kalıbına alıp fırına vermiştim.

Evden çıkıcakken keki almayı unuttuğumu hatırlayıp ilk önce keki aldım. Üstümde Barışa attığım uzun kollu crop ve bol kahverengi gibi duran bir pantalon vardı. "Anne çıkıyom ben" diye seslendikten sonra "Tamam dikkat et çok geç kalma" yanıtını duyunca ayakkabılarımı giyip kapıyı kapattım. Merdivenden kendimden fazla keke dikkat ederek indim. Barışlara geçmeden önce markete gitme kararı alıp yine o leş adamın olduğu merkete gittim.

Marketten sevdiğim ve Barışın sevebiliceğini düşündüğüm abur cuburlardan ve meyveli yoğurt alıp kasaya sıraya geçtim. Adam bana yine dik dik bakıyordu ve sonra bana göz baydı. O adam "bana" göz baydı. Dik dik suratına bakmaya başladım kafasını bana çevirip ne var anlamında kafasını salladı piç sırıtışı atıp "Ne var be dik dik bakıcağına işini yapsana" önümdeki kadın marketten çıkınca benim aldıklarının barkotunu okutmaya başladı. Beni baştan aşağıya süzüp yüzünü buruşturdu, istemsiz bir şekilde tek kaşım havaya kalkmıştı "Bir şey derdim de annene ailene acıyorum" kafamı ya öyle mi dermiş gibi sağa yaptırıp "Annemin ya da ailemin onlardan hem ahlak hem kişilik hem saygı hem de zeka olarak onlardan düşük birinin emin ol ki acımasına muhtaç değiller. Ha ama konu bensem kim olursa olsun acınmaya ihtiyaçları yok. Şimdi az konuştu işini yap insan bozuntusu iki tanede poşet ver" adam dik dik bana bakıp poşetleri uzattı. Poşetleri doldurup adama parayı uzattım elimden alıp para üstünü uzattı. Her şeyi halledip marketten çıkarken bana ibne dediğini duymuştum ama umrumda olmadığını düşünmesi için bir şey demeden marketten çıktım.

Barış kapıyı açıp bana baktı. "Selaam" dememle sırıtıp "Selam" diye karşılık verdi. İçeri geçmiştik marketteki olaydan dolayı hala biraz moralim bozuk ve sinirliydim ama bir şey yokmuş gibi davranıyordum çünkü gerçekten bir şey yoktu sadece eğitimsiz insanalar işte. "Ege" kafamı ona çevirip efendim diye cevapladım "Sen kendin miniciksin bunları nasıl taşıdın" kafasını yerdeki poşetlere doğu çevirirken "Abartma ne minnacığı" diyip kızgın yüz yapmaya çalıştım.

Sesice gülüp "Tipe bak minik şey" demişti ya Barış ne miniği gerçi benden bazı şeylerin minik olduğunu düşünüyorum hadi bana büyük olduğuna kanıtlamaya çalış. Ay kanıtlamaya çalışsa ne güzel olur. Ohh ay keşke denesen Barış.

Kolumu dürtmesi ile Barışa döndüm "hm?" oha Barış yanıma oturuyordu "Ege iyi misin ne düşünüyorsun sen?" direkt gözlerim açılmıştı haklı valla ne düşünüyorum ben!?!? "Ne düşüncem Barış bir şey düşünmüyorum" bana bakıp kafasını bana doğru eğdi "Ha tamam biraz önce ne izlemek istersin diye sordum ne izlemek istiyorsun?" AY ASLINDA KARARIM SENİ YATAKTA İZLEMEK AMA ŞU AN BU OLMAZ GİBİ "farketmez bana sadece korku filmi olmasın onlar beni çok rahatsız ediyor" kafasını tamam anlamında salladı.

Bir tane film açmıştı ve onu izliyorduk daha doğrusu o filmi ben onu izliyorum gibi olmuştu. Aynı koltukta hemen yanımda oturuyordu çok şirindi ve yaptığım keki daha doğrusu annemin yapmış olduğu keki çok beğendiğini söylemişti ama bende yaptım sayılır nasıl olsa çırptım. Filme baktığımda tam iki erkek öpüşmeye başladı. Gözlerimi kocaman açıp Barışa döndüm. O da bana dönmüş ve bana bakıyordu.
.
.
.
.

Evet bu bölüm bu kadar olsun. 6. bölümün yazımına şimdi başlıcam büyük ihtimalle yarın atarım tam emin değilim. Kurguya oy verip takip ederseniz sevinirim..

TikTok: dionysoskadehi

Pencereden Bak | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin