8. Bölüm

2.7K 188 54
                                    

Hasta olduğum için bölüm yazmak aşırı zor geldi..
.
.
.
.

Tanıdık olmayan bir sesle uykum bölündü. Alarm sesinin kesilmesini bekledim ama olmadı. Gözlerimi açtım ve nerden geldiğine baktığımda görüntülü konuşmanın hala açık olup karşımda uyuyan Barışı gördüm çok güzeldi çocuğum.. Alarm sesi de ona aitti sonunda uyanıp alarmı kapattı telefona dönüp beni görünce ciddi ve uykulu yüzü gülümsedi.

"Günaydın" ona bakıp gülümsedim "Günaydın.." kalkıp yatağını toplamaya başladı git gide geriliyordum. "Şey Barış ben bugün okula gelemicem" kafasını telefona çevirdi.  "Neden? Hasta mısın?" kafamı salladım "Hayır ya öyle değil yok bir şey. İşte gelmek istemiyorum" sertçe nefes verip bana baktı "Yok öyle şey Ege geliceksin o zaman okula gerekirse zorla alır götürcem. Geri kalmıcaksın derslerden" anında itiraz etmeye karar verdim "Ama Barış ist-" direkt söze girip "Aması yok Ege kalk hazırlan" sadece telefona bakıp "Uf gıcıksın Barış gıcıksın kapatıyorum hazırlancam" piç gibi sırıtıp "Bende seni seviyorum Ege görüşürüz" dedi ve kapattım.

Hazırlanıp aşağıya indim. Barışın beni beklediğini düşünüyordum ve gerçekten öyleymiş kapıyı açtığım gibi yanıma yürüdü. "Şimdi biraz daha iyi misin?" kafamı sallamakla yetindim. "Ege anlatıcak mısın artık?" bunu demesini zaten bekliyordum ama korkuyordum gözlerine bakıp hemen gözlerimi kaçırdım. Kolunu omzuma attı "Tamam merak etme hazır olduğunda söylersin ama bugün içinde söyliceksin anlaştık mı?" kafamı salladım "Anlaştık."

Okula girdiğimiz gibi vasat heriflerden bir kaçını görmüştük ve zaten direkt laf atmışlardı "Lan yeni çocuk sen niye bu ibne ile takılıyon sende de mi kırıklık var" başımı eğip Barıştan çok az uzaklaştım o da benim yüzümden baskı yicekti bunu istemiyordum. "Sanane lan yarram" Barışın sesini duyduğum gibi kafamı Barışa çevirdim. Karşıdaki çocuklar bize doğru yürüdü "Ne diyon lan ibnenin doğurduğu" eğer bunlar kavga ederse Barışa bir şey olabilirdi karşıda 3 tane çocuk vardı. "Sikerim lan sizi" Barış asla geri çekilmeden devam etti.

Çocuklardan birisi üstümüze koştuğunda Barış önüme geçti ve çocuğu itti hızlı itmişti ve karşıda olan çocuk koşmanın ve itilmenin dengesizliği ile yere düşmüştü. Barış çocuğun karnına tekme atınca çocuk ister istemez yerde kıvranmıştı. Çocuk yerden kalkmayınca Barış beni kolumdan çekip okul bahçesinde okula doğru yürüyorduk. Birinin beni hızla çekmesi ve Barışı iki kişinin tutması bir anda oldu beni çeken çocuk beni bırakıp Barışın yanına yürüdü. Ne yapıcağımı şaşırdım. Barış bırakın lan diye bağırıyordu ve debeleniyordu sonra aniden debelenmeyi kesip bekledi.

Çocuk Barışa doğru gidicekken kısa saçına elimi atıp var gücümle saçına asıldım. "Lan amına koduğum napıyorsun lan!?" Çocuk beni itip karşısına alınca Barış "Ege koş" diye bağırdı ama hiç bir şey yapmamıştım. Çocuk bana pis pis bakıp sırıtınca öğretmenin noluyo orda diye bize doğru geldiğini gördüm. Çocuk bana bir adım attığı gibi bacağımı erkekliğine geçirdim. Çocuk acıyla bağırıp eğilince ittim dengesini kaybedip düşmüştü ve bu çok hoşuma gitmişti bir daha erkekliğine tekme attım ve Barışa baktım. Orospu çocuğunun teki Barışa vuruyordu ve diğeri tuttuğu için Barış bir şey yapamıyordu. Tam ayırma amaçlı yanlarına giderken hoca geldi ve onları ayırdı. Direkt Barışın yanına gidip Barışı tuttum. "Barış iyi misin? Barış?" aşırı gerilmiştim "İyiyim Ege yok bir şey merak etme sakin ol sen ilk bı" kafamı salladım "Kaşının üstü ve yanağın kızarmış buz alalım gel" dediğim şey ile kafasını olumsuz anlamda sallayıp gerek olmadığını falan söylemişti. Israr edince yine gerek olmadığını söyledi.

Beni sınıfa bırakmak için koridorda yürüyorduk aniden burnumun aktığını düşündüğüm için elim burnuma gitti ve elime kan gelmişti. Barış elime bakıp bakışlarını yüzüme çıkarttı şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Burnumdan akan sıcak sıvının hissiyatı rahatsız etse bile hiç bir mimik değiştirmeden Barışa bir sey olmadığını söyledim. "Ege o orospu evladı vurdu mu lan sana" kafamı hayır anlamında salladım ama başım dönmüştü ve Barışa tutundum zaten sonrasında gözlerim kapandı.

Gözlerimi açtığımda direkt yanımda duran Barışa ve karşımda duvara yaşlanmış Oğuzu görmemle zorla sırıttım. Barış ve Oğuz bana döndüler ilk lafa giren Oğuz oldu "Ege iyi misin? Neden kendine dikkat etmiyorsun. Ya daha kötü bir şey olsaydı" anında bana çemkirmesi ile yüzümü buruşturdum. Belki beni Oğuzdan korur diye Barışa yavru kedi bakışlarımı atmaya başladım. Barış bana bakıp "Hiç öyle bakma bana Oğuz haklı.." uflayıp kalkmaya çalıştım. Barışın hemen sesi yükselmişti "Ege yat şuraya deli etme bizi dinlenceksin güzelce" noluyo be diye ona laf atarken yavaşça yattım. Sonra Oğuz tekrar başladı "Hayır Ege tamam bir bok yedin bir şekilde açıkladığa kavuşturamadın gerildin anlarım ki aslında anlamam sırf âu çocuğu sevdin diye kendini üzme ne demek aç bıraktın kendini aç bırakınca noluyor" Oğuzun dediği şey ile gözlerim açıldı Barışın da benden çok bir farkı olduğu söylenemezdi.

Barış bana baktı sadece hiç bir şey demedi. "Oğuz odadan çıksana bi" Oğuz dediği şeylerin farkına yeni varıyor olmalı ki yavaş yavaş yüzündeki kızgın ifade yok olmaya başladı. Barışın dediği şey ile odadan çıkmıştı ne olucaktı bilmiyorum ama çok gerilmiştim. Barış bunu anlamıştı ve "Gerilme artık sakin ol"demişti.

İkimizde konuya girmeyince Barış konuya girdi. "Ege bak şimdi her şeyi bana anlatıcaksın ve üstüne üstlük Oğuz haklı. Neden kendine dikkat etmiyorsun." gözlerimi kaçırmıştım. "Kaçırma gözlerini Ege. Neden yemek yemiyorsun tamam çok gerildin belki ama kendini aç bırakarak kendine zarar vererek neden cezalandırıyorsun kendini?"
.
.
.
.

Bir şey sorucam bölüm uzunluğu iyi miydi? Biraz daha uzun tutmaya çalıştım..

AAAA BU ARADA GERÇEKTEN BU KADAR YETER DEVAMINI YARIN YA DA BUGÜN GEC SAATTE ATARİM MWAH 😖💖

Beni burdan ve tiktoktan takip ederseniz sevinirim
TikTok: dionysoskadehi







Pencereden Bak | BxBWhere stories live. Discover now