9. Bölüm

2.7K 171 35
                                    

Dün bölüm atamadım çünkü çok saçma şeyler oldu bölüm sonunda anlatırım. İyi okumalar.
.
.
.
.

Barış bana aniden çıkışınca boğazım yanmaya başladı ağlamamam gerek şu an. "Ege cevap verir misin? Ne zamandır yapıyorsun bunu" kafamı eğdim "Ege yüzüme bak" ben hiç bir şey yapmayınca elini yüzüme getirdi dolmuş gözlerim onun gözleri ile karşılaştı gözlerinde hiç bir şey göremiyordum ne bir sevgi, öfke, acıma sadece bana bakıyordu. "Ege ağlama" kollarını bana sarıp yanıma oturdu ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama sakinleşmiştim

"Hadi Ege anlat nolursun" kafamı omzundan kaldırmadan konuşmaya başladım "Kendime ben gerçekten bir şey yapmadım ben korkuyorum sadece sen beni eve çağırınca heycanlandım sonra gerilip yediklerimi şey ettim" sırtımı okşadı "Ne ettin Ege" kafamı daha çok omzuna gömdüm "İşte kustum ama gerçekten kendim yapmadım aniden oldu bunu yapmak için bir çaba sarf etmedim gerçekten" sırtımı okşayan elleri durmuştu sadece sırtımda duruyorlardı "Peki sonra niye yemedin?" kafamı kaldırmaya çalıştım ama o bir elini yumuşak bir şekilde kafamın arkasına koymuştu tekrar omzuna yaslandım. "Size gelicem diye gerilip yiyemedim sonra zaten sizde yedim ya ama ondan sonra eve gelince sen bana mesaj attın ve bende bir şey ima etmeye çalıştım ya" kafasını salladı "sonra aniden aşırı gerilip evde yine kustum" sıkıca sarmıştı kollarını bana "peki neden bu kadar gerildin" omzundan ona bakmıştım çene hattı çok belirgindi öpmek istiyordum ama şu an gerçekten zamanı değildi kıkırdayıp gözlerimi onun üstünden çektim. "Çünkü rahatsız olursun diye düşündüm benden rahatsız olucaktın" kafasını eğdi "Ege senden neden rahatsız olayım neden sana böyle hissettiriyorum ben" kafamı salladım "hayır seninle alakalı değil" kollarını benden çekip direkt karşıma geçti "Öyle olsun bakalım o zaman burdan çıkınca yemek yicez kabul mü?" büyük ihtimalle beni denemek istiyordu ama ben ona doğruları söylüyordum sadece gerilince böyle oluyordu onun dışında bu tarz bir şey yapmıyordum onlar yanlış anlamıştı hayır yani neden onları yanında yemek yiyordum zaten. "kabul ama benim istediğim bir şey yicez ve siz alcaksınız bana hastayım ya şimdi ben.." dik dik bana bakıp sırıtmıştı "Sen onu merak etme istediğin şeyi alcam ben sana" kafamı sallayıp gülümsedim.

Barışa döndüm "Bu arada biz ne zaman çıkıcaz" elimi işaret etti "Büyük ihtimalle serum bitince çıkarız" gözlerimi kocaman açılmıştı direkt elime bakıp daha yeni farkettiğim serumla yüzümü buruşturdum o sırada odaya Oğuz geldi. "IYYY SERUM, İSTEMİYORUM" Oğuz tepkimden dolayı ne olduğunu az çok anlamıştı Barış salak salak çırpınan beni izliyordu. Oğuz bana dönüp "Ege o serum biticek kendini aç bırakmasaydın olmazdı böyle" Barış Oğuza dönüp açma o konuyu diye tembihledi. Ben Oğuzu dövcekmiş gibi bakarken hala çırpınıyordum. Barış bana yaklaştı "Ege noluyor?" gözlerimi Barışa çevirdim "Barış ben serum sevmem neden takmalarına izin verdiniz?" Barış sırıtıp Oğuza döndü "Aaa Oğuz ne kadar ayıp yaptığın şey ben bilmiyordum Ege'nin serum sevmediğini sen neden izin verdin ki aaaa" bu tepkiyi yalandan yapmıştı anlamıştım ama tüm suçu Oğuza yıkmıştı Oğuz bana bakıp sadece kafa sallamakla yetindi. Dudağımı büzüp Barışa döndüm. Barış tipimi görünce gülmeden zar zor durup "Neden serumları sevmiyorsun ki" ona bakıp yattığım sedyenin köşesini sıkmaya başladım "Ya bak bir kere iğrenç bir şey 1 saat falan kolunun içinde iğne duruyor ve sana ilaç damlatiyo o iğne ve şu an o iğneyi elimin içinde hissediyorum ve çıkartırken acıyor bir de bazenleri kolum çok morarıyor istemiyorum uf" dediğim şeyle Barış gülmüştü. Oğuz bir kaç adım yaklaşıp "O zaman kötü bir haberim var bitmek üzere ben gideyim de hemşire falan çağrıyıp" gözlerimi kocaman açıp ilaç konulan torbaya baktım gerçekten az kalmıştı gözlerimi yalvaran bir şekilde Oğuza çevirdim çocuksu bir sesle "hemen gitmesen" demiştim. Dediğim şey ile Barışta Oğuzda gülmeye başladı. Oğuz piçi üzgünüm cezalısın şu an seni dinlemem deyip odadan çıktı.

Belki bir ihtimal Barış beni korur diye Barışa ağlıcakmışım gibi bakmaya başladım. Barış benimle göz göze geldiğinde nerdeyse gülücekti ama eğilip yanaklarımı sıktı "Ege korkmana gerek yok bak hem Oğuz ve ben burdayız hem de çok az acıcak hatta acımıcak bile sen korkma" kafamı eğdim dudağım istem dışı büzülmüştü.

Kapının açılma sesiyle direkt kapıya bakmıştım. Yılan Oğuz bana sırıtıyordu. Arkasından odaya gelen hemşire olduğunu düşündüğüm kadınla yerin içince girmek istedim. Yavaşça kafamı kaldırıp Barışa baktım omzumu okşayıp "Korkmaa.." dedi.

Kadın yan tarafıma gelip ilacı kontrol etti. "İlaç bitmiş eğer kendinizi iyi hissediyorsanız sizi taburcu edebiliriz" kafamı salladım. O sırada Oğuz konuşmaya atladı "Şimdi serumu mu çıkaracaksınız?" kadın başını onaylayarak salladı "Yani evet ilaç bitmiş" bana dönüp "Elinizi uzatın lütfen" gözlerim Barışa döndüğü gibi Barış konuşmaya girdi "Şey arkadaşım biraz korkuyorda bu tarz işlemlerden ben onu bir yandan tutsam size sorun olur mu?" örködöşöm körköyö arkadaşın siksin seni Barış. Kadın Barışı onayladı "Tabiki olur sorun yok" Barış yanıma oturup kafamı tutup ona doğru çevirdi. Boşta olan elimi tuttu diğer elimin tutulduğunu da hissettim "Ih-" kadın etraftaki yapışkanlı bantları çıkarıyordu ve bu yüzden içerdeki iğneyi daha rahat hissediyordum. Barışın elini sıktım "Şşşhh sakin ol daha hiç bir şey yok" kadın bantları çekmesiyle hafifçe bağırdım "Ah" Barış bir elini belime getirdi "Sakin ol biticek bak şimdi" Oğuzun gülme sesleri gelip Oğuza döndüğümde kadın elimde olan iğneyi asılmıştı "Yahh acıdı" diyerek daha çok Barışa kendimi bastırdım. "Tamam genç adam bitti bile kaç yaşındasın ya sen?" Kadının sorduğu soruya 17 diyerek cevap verdim "Aa kocaman adam olmuşsun bundan mi korkulur hadi bir renk sec yara bandı yapıştıralım" kadının bana bebek gibi davranmasına Oğuz daha çok güldü. "Pembe olsun" demiştim kadın bana dik dik bakıp paketten bir tane pembe yara bandı çıkardı ve elime yapıştırdı ben hala Barışı bırakmadan kadını izliyordum.

Kadın belli kontroller yapıp odadan çıktı. Hazırlanıp bizde çıkıcaktık ama ben hala kadına sinirliydim "Aae kocemen adem olmussun bunden mı korkuler" ağzımı yayarak kadının taklidini yapmama Barış ve Oğuz kahkaha atmıştı.

Barış kafasını sallayıp "Hadi kalk çıkalım yemek yicez" demişti kafamı sallayıp onları onaylayınca gözüme elimdeki yara bandı takıldı gülümseyip elimi Barış ve Oğuz'a doğrulttum. Onlar bana bakıp neyi gösterdiğimi anlamaya çalıştı kafamı sallayıp "Bakın yara bandım hello kittyli" dememle Oğuz gözlerini baymıştı Barış ise şirince sırıtmıştı.

...

Barış karşıma geçmiş aç karına nasıl ciğer yediğimi sorgularken bir yandan ciğer yiyordu. "Ben ciğer çok seviyom" dememle Oğuz ve Barış farkındayız demişti. Yemek yiyip kalkınca bize gitme kararı aldık çünkü annem beni merak etmişti. Okulda aniden bayılınca annemlere haber vermişler ama Oğuz onları arayıp merak edilecek bir şey olmadığını Barış ve kendisinin yanımda olduğunu söyleyince gelmemişlerdi.

Eve gidip yatağıma yatmıştım Barış ve Oğuzda annemlere neler olduğunu anlatıp kısaca özet geçmişlerdi. Gereksiz bir şekilde aşırı yorgun olduğum için yavaşça uykuya dalmıştım
.
.
.
.

Heeey yeni bölüm nasıldı!?!? Dün bölüm atamadım çünkü ingilizceden kontrol edilicek olan 47 sayfalık bir yazı vardı onunla uğraştım. Tam bitirmedim hatta hala ve benim elimi geçen gün köpek ısırdı ve o yüzden olduğunu düşündüğümüz bir acı ortaya çıktı herhangi bir şey yok sadece kemik ağrısı olduğunu düşünün hala tam geçmedi. Neyse kısaca bu yüzden dün bölüm atamadım

Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Oy atmayı unutmayın.

LUTFEN BENİ BURDAN VE TİKTOKTAN TAKİP ETMEYİN UNUTMAYIN..

TikTok: dionysoskadehi

Pencereden Bak | BxBWhere stories live. Discover now