15. Bölüm

2.2K 139 232
                                    

Evett sizi çok bekletmek istemedim.
.
.
.
.

Saat 3 olmak üzereydi ve ben hala Barışlarda oturuyordum. Hatta Barışla mutfağı toparlamak için Barışın kucağından kalkmıştım ama o işimiz bitince yine beni kucağına oturttu.

Aslında kucağına o oturtmadı ben izin istedim o da izin verdi.

Barışın kucağında otururken odaya Lydia geldi ve direkt yanıma çağırdım. Minik bir kedi sayılmazdı ama çok şirindi. Onu kucağıma alıp birazcık sevdim ve Barışa döndüm "Barışş" tek kaşını kaldırdı ve beni dinlemeye başladı. Bence mükemmel olan fikrimi ortaya attım "Şey Lydia benim olsun bence hem bak beni daha çok seviyor ya da Lydia'nın çocuğu olursa onlar benim olsun nasıl fikir" Barış dik dik bana baktı.

Sonra yavaş yavaş gülümsedi "Ya sen büyücen de kedi mi bakcan kendin kedi gibisin ve hayır Lydia senin olamaz" neden öyle dediğini az çok anlasam bile dik dik Barışa bakmıştım. "Barış ben sadece günlük hayatta değil yatakta da kedi olabiliyorum. Gecelerin falan. Yani bil istedim belki dikkatini çeker"

Barış dik dik bana bakıp sırıttı "Bakim"

Barışa bakıp göz devirdim "Bazı şeylere yol açsan baktırcam zaten" sırıtıp beni kendine çekti. "Ege ben ya sana zarar verirsem?" kabul etmezcesine kafamı salladım "Kırmazsın ki hem kırsan da bir şey olmaz" bir elini Lydia'ya uzattı ve başını okşadı "Olur Ege kırılgan bir cocuksun bak belki çok güçlüsün evet ama kırılgansın" Barış'ım beni kırma o zaman belimi kır?

Aklımdan geçenlerden dolayı sırıtırken Barış "Neden gülüyorsun?" demişti. Bir şey demeyip omuz silktim.

Barışın omzuna yaslanıp televizyon izlemeye başladım. Barış bir kolunu bana sarmış diğer eli saçımdaydı. Saçımla oynanması aşırı uykumu getirdiği için belli bir süre sonra farketmeden dalmıştım.

...

Bir şeyin bana uyguladığı baskıyla kalktım. Hafif bir baskıydı ama uykum hafifti. Gözlerimi açıp ilk nerde olduğumu anlamaya çalıştım.

Barışın odasında ve onun yatağında yatıyordum yattığım yastık bile güzel güzel Barış kokuyordu. Üstümde gezinen Lydia'yı görünce onun üstümde yürümesi ile uyandığımı anlamıştım.

Lydia'yı kenarıya çektim ve yavaşça yataktan kalktım. Odadan çıkarken Lydia belki sonradan gelir diye kapıyı aralık bırakmıştım.

Koridor da yürüyüp Barışı gördüm o sırada birisiyle konuşma sesi geliyordu. Birazcık dinlesem bir şey olmaz herhalde.

Koridorda bekleyip konuşmasını dinledim.

"Ya bak ben zaten onu kırmak istemiyorum." Büyük ihtimalle telefonda konuşuyordu çünkü hiç bir ses gelmedi. "Hayır bak Ege cidden kırılgan bir çocuk onun benim yüzümden üzülmesini istemiyorum. Ben ona istediği ilgiyi veremem ki" neden veremeyesin Barış ben senden zaten ilgi beklemiyordum.

Barış bir kaç nefes alıp verdikten sonra tekrar konuştu "Sikip atayım" dediği şeyle yutkunamamıştım. Neden böyle oluyordu. Barıştan ses gelmeyince biraz daha bekleyip daha yeni oraya gelmişim gibi odaya girdim.

Yüzünde en ufak tepki bile yoktu. Neden böyle bir insan oldu aniden.

"Ege uyandın mı?" bir şey demeden kafamı salladım. "Barış ben gideyim annem yazmış banada sağol bu arada" sesim istemsiz olarak soğuk çıkıyordu. "Makarna yapmıştım yeni hazır oldu bak gel onu yiyelim öyle gidersin istersen" kafamı salladım "Sağol istemiyorum annemin işi varmış galiba" anladım diyerek kafasını salladı.

Pencereden Bak | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin