15: ilk korku

711 78 45
                                    

Jeon Jisoo'dan

Kollarımı sızlatan tırnak izlerini görmezden gelerek dişlerimi sıkarken Yoongi'nin terasa çıkışını izliyordum.

Gerçekten başıma neden böyle bir bela açıldığını anlamasam da içimden bir ses sebeninin Yoongi olmadığına emindi.

Büyük ihtimalle Yoongi ile gelen koruma Seokjin içeri girdi ve bana baktı. "Min bey nerede?" Sorusuna çenem ile teras kapısını göstererek yanıt verdiğimde başını sallamış ve oraya yönelmişti.

Tam o esnada yükselen kurşun sesi ile gözlerim irice açılırken yerimden sıçramıştım. Son günlerde bu kurşun seslerini o kadar çok duyuyordum ki alışmaktan korkmaya başlamıştım.

Yoongi'nin dışarıda olduğu gerçeği ile hızlıca teras kapısına ilerlemiştim. Seokjin'de arkamdan koştuğunda terasa çıktığımda karşılaştığım manzara göğsü hızla kırmızıya dönen Min Yoongi'ydi.

"Yoongi!" Adını haykırmam ile yere serildiğinde aldığım sık nefesler ile hızlıca bedeninin yanına çökmüştüm. Gözlerim kısaca etrafta gezerken Seokjin'in bağırışını duydum. "Şuradan kaçtı! Hemen biriniz peşine düşsün!" Bağırtısı ile yanımdan hızla koşarak geçen iki kişiyi hissettmiştim. "Sende ambulansı ara hemen." Birine de bu şekilde bağırdığında ben yere serilen Yoongi'ye odaklanmaya çalıştım.

"Y-yoongi iyi misin?" Titreyen ve kekeleyen sesim ile konuştuğumda ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Jin yanımda çöküp kendi üzerinde ki ceketi çıkartıp kurşun yarası olan yere bastırmaya başlamıştı. Yoongi'nin bilinci kapalı değildi fakat açık olduğunu da söyleyemezdim. Kesik kesik nefesler alıyor ve kısık gözleri ile etrafa bakıyordu. Bedeninin kasıldığını bakarak bile anlayabiliyordum.

Ellerim ile yüzünü kavrayıp başını kendime çevirdim ve bana bakmasını sağladım. "İyi olacaksın. Tamam mı? Eğer benim bahçemde ölüp gidersen seni mahvederim Min Yoongi." Tam olarak ne dediğimi bilmiyordum ama bir şeyler saçmaladığım kesindi.

İçine çektiği ya da çekmeye çalıştığı derin bir nefesin ardından öksürmeye başlamıştı. "Ah Tanrım." Jin yanımda endişe ile mırıldandığında ona baktım. "N-ne oldu? Sorun ne?"

"Mermi midesine gelmiş olmalı. Öksürmesi bu yüzden."

"Ne olacak?" Yeniden endişe ile sorduğumda ceketi yarasına biraz daha bastırdı ve bana baktı. "Her an kan kusabilir elini çeksen iyi olacak."

Kaşlarım daha da çatılırken "hah?" Diye bir şaşkınlık döküldü. Cevap vermediğinde ve gözlerim yeniden Yoongi'ye döndüğünde bu defa öksürüğü ile ellerim kırmızı sıvıya bulanmıştı. Gözümden bir yaş daha düşerken titreyen ellerim ile yüzünde ki kanları temizlemek için çabalamıştım ama bu daha fazla bulanmasına neden olmuştu.

"Yakaladık." Terasa giren iki kişi kadının birini iki kolundan sertçe tutmuş ve buraya sürüklüyordu. Gözlerime dahi ulaşan öfke ile çöktüğüm yerden kalktım ve sert adımlar ile ilerleyip kadına hızlıca bir tokat atıp yüzünün sertçe yana çevrilmesine neden oldum. "Kimsin sen ve onu neden vurdun?!" Sertçe bağırdığımda kadın başını kaldırıp saçları arasından bana bakmıştı. Cevap vermediğinde kana bulanmış ellerim ile saçlarını tutup çekmiş ve inlemesine sebep olmuştum. Yüzü açıldığında attığım tokat nedeni ile yüzünün Yoongi'nin kanına bulandığını gördüm. "Cevap versene! Derdin ne onunla?"

black swans, lisgguk yoonsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin