How To Have Sex ~ Jikook

Popom Kadar Büyük Bir Ev

No caption

_______________

Jungkook'la beraber neredeyse 5 tane ev bakmıştık ama hiçbirini niyeyse sevmemiştik, hep bir eksiği çıkıyordu. Artık hevesimin kırılma noktasına doğru giderken emlakçı son bir ev göstermek istediğini söylemişti ve şimdi de ona doğru gidiyorduk.

İki ayrı arabada yapılan 20 dakikalık yol sonucunda 2 katlı çok güzel görünen bir evin önünde durmuştuk. Beraber arabadan inip büyük bahçe kapısını açan emlakçının arkasından el ele içeri girdik.

Büyük bir bahçesi ve bir de havuzu vardı. Dışı oldukça güzeldi ve şimdiden etkilenmiştim. Umarım içi de tam istediğim gibi olurdu.

'' Burası bir site içerisinde, oldukça güvenli o yüzden, güvenlik açısından hiç bir süpheniz olmasın. Mahremiyet de zaten özellikle düşünülmüş ki gördüğünüz gibi zaten her villanın kendi alanı yüksekçe çevrilmiş. Özel alana önem verilerek yapılan bir site burası. ''

Emlakçının anlattıkları istediğim bir şeydi. Gittiğimiz bazı evlerde resmen özel alan diye bir şey yoktu. Herkes birbirini görüyordu ve bu istediğimiz bir şey değildi. Jungkook'la rahat rahat takılmak önemliydi.

Ben ciddi ciddi düşünürken kulağımda bir fısıltı duydum.

''Yani diyor ki havuz başında sevişseniz kimsenin ruhu duymaz.''

Adam duymasın diye sessizce ofladım. Aklı fikri ora-evet benim de oradaydı ama ben böyle her yerde belli etmiyordum en azından.

'' Jungkook susar mısın bir? ''

'' Tabiki. Ben sadece aklında bulunsun diye söyledim yani. "

Sert bakışlarımı gönderirken, adam içeri girelim diye seslenmişti.

İçeri girip bütün odaları gezerken ağzım açık kalmıştı. Kesinlikle kusursuzdu ve bu evi istiyordum.

Alt katta büyük bir salon, aynı şekilde geniş ferah bir mutfak, ekstra da iki oda daha vardı.

Yukarı çıktığımızda orada üç oda vardı. Birisi ebeveyn yatak odası, diğer ikisi ise normal odalardı. Önce diğer iki odaya baktık, yeterliydi. Bu kadar odayı ne yapacağımızı düşünsem de sorun etmedim. Fazla mal göz çıkarmazdı sonuçta.

Ve sıra yatak odasına geldi. Oldukça genişti, fazlasıyla hem de. Dışarıya açılan bir kapı vardı ki bu balkon olmalıydı. Balkonu da oldukça geniş ve ferahtı.

Ebeveyn banyosuna girdiğimizdeyse ikimizin de gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Wow.

Burayı Jungkook'u düşünerek yaptıklarına adım kadar emindim. Sağ tarafta lavabo vardı, karşısındaki büyük aynanın etrafı küçük ışıklarla süslenmiş, şık bir görüntü oluşturmuştu. Lavabonun devamında bir duşakabin vardı. Şaşırdığım şey ise yalnızca bir camla tek tarafı örtülüydü. Yani tamamen kapanmıyor, bir tarafı açıkta kalıyordu.

Benim oturduğum ve bildiğim evlerde duşakabinin camının buğulu olduğuydu ama burada asla mahremiyet diye bir şey yoktu! Ya ben duş alırken pat diye Jungkook içeri girerse!?

Jungkook'a baktığımda o halinden memnun şekilde, gözleri parlak etrafı inceliyordu.

Bitmedi. Resmen bir oda büyüklüğündeki banyoda lavabo ve duşakabinin tam karşısında, camın önünde bir küvet vardı. İki kişinin rahatlıkla sığacağı büyüklükte, geniş bir küvetti. Tam güneşin ışıklarının oraya vurması daha bir güzel göstermişti.

Kolumu dürten yanımdaki sevgilime baktığımda, tek elindeki parmakların uçlarını birleştirmiş, beğendiğini gösteren şekilde elini sallıyordu. Yüzünde de o pis sırıtışı vardı, her zamanki gibi.