Bölüm-49 Artık Benim Gücümü Kullanabilirsin

205 30 5
                                    

Poseidon olduğu yerde donup kalmıştı. Ne yapacağını ya da nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğini bilmiyordu. Karşısında duran kızıl gözlü bu varlığın ne kadar güçlü olduğunu kestiremiyordu. Tahminlerine göre kendisinden güçsüzdü ancak yaydığı bu karanlık aura ve kana susamışlık, kesinlikle Gece Tanrıçası Nyx'i aşıyordu. Hatta bu kana susamışlığın yanında Nyx'in kana susamışlığı çocuk gibi kalıyor bile diyebilirdik.

(Poseidon)-Bütün bir boyutu parçalayacak kadar çok enerji, gerçekten de ölmelisin Ejder. Eğer burada ölmezsen ilerleyen zamanlarda seninle baş edebilecek tek bir tanrı bile kalmayac...

O anda Poseidon'un kolu koptu.

(Poseidon)-Ha?

"Ne oldu lan az önce!? Hareket bile etmedi! Göremeyeceğim kadar hızlıydı desem, değil. Eğer öyle olsaydı enerjisinin izlerini hissedebilirdim. Kesinlikle hareket etmedi. Önceki sefer beni tersime büken yetenek olabilir mi?"

(Bilinmeyen)-Konuşma.

Varlık, donuk bir ses tonuyla Poseidon'a susmasını emretti.

(Poseidon)-Ne divvorrssss ssnnn..? Hı?

Konuşamıyordu. Poseidon konuşamıyordu. "Ne diyorsun sen?" demeye çalışmıştı ancak dudakları hareket etse de kelimeler ağzından çıkamamıştı.

Önündeki varlığın aurası durmadan yükselemeye devam ediyordu. Saçları deliler gibi dalgalanıyordu ve Usta Shin'in dünyası parçalanmaya devam ediyordu.

(Bilinmeyen)-Öğren!

(Poseidon)-H...ı...?

(Bilinmeyen)-Öğren! Mühür. Öğren. Kır. Öğren. Ölüm. Öğren.

Poseidon karşısında duran bu varlığın ne dediğini bir türlü anlayamıyordu. Gözleri önünde duran bu aşırı varlık anlamsız şeyler söyleyip duruyordu.

(Bilinmeyen)-Öğren!

(Bilinmeyen)-Öğren!

(Ejder)-Yıkıl karşımdan sikik!

Deminden beri yerinde bekleyen Ejder birden fırladı ve tüm gücüyle Poseidon'un karnına yumruğu geçirdi. Poseidon bu yumruktan sonra yerinden bile kımıldamadı. Ancak...

Karnının ortasında koca bir boşluk oluştu ve arkasında kalan dünyada devasa bir yarık ortaya çıktı. Poseidon'un delinen karnı sular eşliğinde yeniden birleşirken Poseidon inanılmaz gergindi.

"Ha? Ne oldu az önce öyle? Göremedim bile. Gerçi, çocuğun kana susamışlığı birazcık duruldu gibi."

Ejder bir kez daha atıldı ve tekmesi Poseidon'un içinden geçti. Tekmenin oluşturduğu hava akımı ise bir bıçak gibi ilerleyerek gökyüzünü kesti ve zaten belli bir oranda parçalanmış olan boyuta biraz daha zarar verdi.

Ejder'in gücünün hala Poseidon'un altında olduğuna inanmak çok güçtü. Kağıt yırtarcasına gökyüzünü ve koca bir boyutu yırtıp geçmiş olmasına rağmen ondan daha zayıftı. İşte tanrılar bu kadar güçlülerdi. Boyutlar bile onlar için zayıf şeylerdi. Yine de hala "korku" duygusuna sahiplerdi ve bu korku duygusu yüzünden Poseidon hareket edemiyordu. Tek yapabildiği şey bedenini "Saf Su Formunda" tutmak ve Ejder'in saldırılarının içinden geçip gitmesini sağlamaktı. Eğer yarım saniyeliğine bile Saf Su Formundan çıkacak olursa geriye dönülemez bir yara alabilirdi ve hatta ölebilirdi.

Şu anda savunma yapmaktan başka çaresi yoktu yani. Sadece Ejder'in açık vermesini bekleyecekti. Tabii böyle bir durumda Ejder'in açık vermesi imkansızdan daha zordu ama Poseidon'un elinden gelen başka hiçbir şey yoktu. Eğer bir açıklık yakalayabilirse buradan kaçabilirdi. Belki de...

Ejderha İmparatorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin