Bölüm 3: İşbirliği

26 3 40
                                    

YN: Evet yine gecenin 4ünde 2500lük bir bölüm daha. Elim de ölçülü gibi 2500de tak konuyu bitiriyorum XD hepinize iyi okumalar anlamadığınız yerleri sorun. Artık sonraki bölüm haftaya perşembeden sonra yazılmaya başlanır.

"Daha fazla dayanamıyorum." Lavi ayağa kalktı ve Teru'nun kolunu tuttu. "Ne kadar düşünürsem düşüneyim bir cevap bulamıyorum."

Teru beklediği ana geldiğinde şaşırmamıştı ama kendisine sertçe bakan Lavi'nin ifadesini gördüğünde sinirlenmişti.

"Bütün bunları nereden biliyorsun?" Lavi sert bakışlarını Teru'ya daha da çok yaklaştırdı. "Kimsin sen?"

  Teru her ne kadar bu anın geleceğini bilse de daha vakti olduğunu düşünmüştü, kendisi hakkında tek bir kelime etmeyen birine göre Lavi oldukça cesur davranıyordu. Yaşadığı stres mantıklı düşünmesini mi etkiliyor, diye düşündü. Bu sorunun cevabını merak etmesi normaldi ama daha yeni tanıdığın birinden de her şeyi ortaya dökmesini istemek fazla olmuştu. 

  Teru derin bir nefes aldı ve bu durumdan nasıl kurtulacağını düşündü, Lavi'yi kaybetmeyi göze alamazdı ama üzerinde kontrol sağlamasına da izin veremezdi. Güçlü bir şekilde tutuyor olsa da zorla elini kurtardı, kollarını bağlayarak sertçe doğrudan gözlerine baktı.

"Baya komiksin." Lavi Teru'nun sözlerine karşı kaşlarını biraz daha çattı. "Kendi hakkında hiçbir şey söylemeyen birine göre çenen fazla açılmış." Lavi suçlulukla bakışlarını kaçırdı, görünüşe göre karşısındakini fazla hafife almıştı. 

"Sana kendim hakkında da dünyam hakkında da bir çok şey söyledim. Hepsini gevezeliğimden mi sandın? Eğer birbirimiz hakkında daha çok şey öğrenirsek biraz olsun yakınlaşırız diye düşünmüştüm. Beni sıkıştırmaya çalışmaya ne hakkın var?!"

"B-Ben, sadece işbirliği yapacağımız için böyle şeyleri bilmem gerektiğini düşündüm! Sürekli dövüşte olacağımız için birbirimizin hayatını kurtaracağız." Teru sinirle gülümsedi, bir işbirliğinden bahsediyormuş gibi görünse de aslında Lavi lafı Teru'yu kurtarmasına getiriyordu.

"Ne kadar iki yüzlü olduğunu anlamadım mı sandın?" Lavi'nin şaşkınlıkla gözleri açılırken bir adım geri attı.

"Ne demek istiyorsun?"

"Beni kurtarmanın tek sebebi sahip olduğum bilgiyi istemendi. Eğer bu bilgilere sahip olmasaydım senin için sadece o meydandaki yüzlerce insandan biri olurdum." Lavi şok içerisindeydi, kendine minnettar olmasını beklerken Teru'nun gösterdiği tepki bir anda 180 derece değişmişti. Zeka statının bu kadar yüksek olmasına şaşmamalı, diye düşündü. Olayları ve insanları okumakta gerçekten yetenekli.

  Teru arkasını dönüp sinirle yola koyulmuşken bir anda geri dönüp parmağını Lavi'ye salladı.

"Ayrıca benimle beraber oradan çıkmış olmasaydın bir anda yüzlerce canavarla karşılaşacaktın. İkinci görevde ise birbirlerine saldıran insanların arasında olacaktın!" Lavi tek kelime edemeden Teru tekrar yoluna devam etti. 

***

"Neden beni takip ediyorsun?!"

"Ama başka ne yapabilirim bilmiyorum." Lavi belli bir uzaklıktan Teru'yu takip ediyordu, tartışmalarının üzerinden epey vakit geçmiş olsa da Teru'nun siniri tamamen geçmemişti.

"Kendi başına hayatta kalabilirsin. Nasılsa benim istatistiklerim düşük ve hayatta kalmak için senin korumana muhtacım!"

"Hiç böyle şeyler söylemedim!" Kadınlar, diye düşündü Lavi. Lafları başka yöne çekmekte oldukça ustalar.

Pairing Up with YouWhere stories live. Discover now