Metro ~ShikaTema~

3-Konuşmak Zahmetli Gelmedi

Shikamaru içeri girince Temari'yle göz göze gelirler.

"Siz..."

"Siz..."

" Siz bugün bana çarpan adamsınız!" (Aynı anda)

" Siz bugün çarptığım kadınsınız!" ( Aynı anda)

İno: Bir dakika siz tanışıyor musunuz?

Shikamaru: Hayat sürprizlerle dolu. Nara Shikamaru.

Shikamaru elini uzattı. Normalde insanları uğraştırıcı bulurdu ve konuşmaya dahi üşenirdi ama bu sefer üşenmedi işte. Temari elini sıktı.

" Temari. Memnun oldum."

İno ise Sai'ye oldu bu iş bakışı attı. İşlerin bu kadar rast gideceğini düşünmemişti. Naruto Hinata'nın kulağına fısıldadı:

" Bence çıkıyorlar ama belli etmiyorlar."

"Sanmıyorum Naruto-kun. Hem gerçekten şimdi tanışıyor gibi duruyorlar.

" Öyle olsa bile, bak şuraya yazıyorum kesin aralarında bir şey olacak."

" Ne konuşuyorsunuz fısır fısır?" diye sordu Shikamaru.

" Hiç dattebayo!"

Kapı bir kere daha çalar.

İno: Ya sabır.

Kapıyı açtığında kim var dersiniz? Uchiha Sasuke!

Sasuke: Selam.

Sai: Aha geldi grubun sapı.

Sasuke: Kapa çeneni. En azından atlı kovalıyormuş gibi hemen evlenmiyorum!

İno&Sai: Pardon?!

Hinata: T-Tamam sakin olun.

İno'nun annesi: Kızım hadi hızlı olun misafirleri bekletmeyelim.

İno: Geldik anne. Hadi gidelim.

Yüzükler takıldıktan sonra dans havasından daha çok sohbet havası vardı. Zaten sadece aile ve birkaç dostun olduğu bir nişandı. Öyle şatafatlı bir şey istememişti ikisi de. Hayır yani ne gerek vardı? Zaten Sai yetimhanede büyüdüğü için onun ailesi yoktu. Ama buna üzülmüyordu. Çünkü o kendi ailesini kurmak için adım atıyordu. Shikamaru da bugün metroda karşılaştığı kadınla iletişim kurmaya çalışıyordu. Normalde asla böyle şeylerle uğraşmazdı ama bu sefer nedenini anlayamadığı bir şekilde onunla konuşmak istiyordu. Temari bunu fark ettiğinde ilk o sohbeti başlattı:

" Ne iş yapıyorsunuz?"

" Meteoroloji uzmanıyım. Yani belki size garip gelebilir ama-"

"Ben de."

"Anlayamadım?"

" Ben de meteoroloji uzmanıyım. En sevdiğim havalar da rüzgarlı havalardır. Peki sizinki?"

"Bulutlu havalar sanırım."

" Peki neden? Neden bulutlu havaları seviyorsunuz yani?"

"Yani... bir nedeni yok. Seviyorum öyle."

"Anlıyorum..."

Shikamaru sohbetin bitmesini istemiyordu bu yüzden Temari'nin açtığı yoldan ilerlemeye devam etti.

"Peki siz? Siz neden rüzgârlı havaları seviyorsunuz?"

"Yaşadığım yerde, Suna'da, hava her mevsim sıcaktır. Yağış neredeyse yoktur. Çöl yani bir zahmet öyle olsun da... neyse fazla sıcak olduğu için rüzgarlı havaları seviyorum işte."

"Anladım."

" Bu güzel sohbeti bırakmak istemezdim ama şuanda gitmem gerekiyor. Kusura bakmazsınız umarım?"

"Yok ya ne kusuru. Tekrardan memnun oldum."

" Ben de öyle."

Temari, Sai ve İno'yu tekrardan tebrik ettikten sonra oradan ayrıldı. Shikamaru, Temari'nin üslubundan hoşlanmıştı. İtiraz edilemez bir şekilde de güzeldi Temari. Shikamaru hayatında ilk kez böyle duygular hissediyordu bir insana karşı. Ama hafif bir hoşlantıydı sadece. Eğer davranışları ve içi güzel değilse dış görünüşü hiçbir şey ifade etmezdi. Kabuğu hâlâ güzel olup içi çürümüş bir meyve gibi. Ama yine de tanımak istiyordu Temari'ydi. Sabah annesine söyledikleriyle şuan düşündüklerinin arasındaki çelişkiyi fark etti Shikamaru. Hayat gerçekten ilginçti.

Temari kapıdan çıktığında gülümseyip kalbini tuttu. İno ona uzun zamandır Shikamaru'nun ne kadar yetenekli, zeki ve üşengeç olduğundan ve onun hayata bakış açısından bahsediyordu. İno uzun zamandır yakıştırıyordu yani onları. Temari ise hep İno'nun anlattıklarıyla bile tavırlarından hoşlanmıştı Shikamaru'nun. Ama kabul etmeliydi ki bu kadar yakışıklı olmasını beklemiyordu. Şimdi Shikamaru'yu daha çok tanımak istiyordu...