4-Yelpaze

313 34 25
                                    


Gece olmaya başlayınca teker teker herkes nişanı tebrik edip Yamanaka evinden ayrıldılar. En son Shikamarular gidiyordu malum akrabalık bağları... Tam kapıdan çıkıyorlardı ki İno Shikamaru'ya seslendi:

-Shikamaru!

-Ne?

-İnsan efendim der... Neyse bir şey isteyeceğim senden.

-İsteme.

İno sabır çekti ve yelpazeyi Shikamaru'ya uzattı.

" Temari bunu burada unutmuş da onu görünce verebilir misin?"

"Senin elin kolun yok mu veremiyor musun?"

" Versen ölmezsin değil mi? Hem zaten illa ki görüşürsünüz değil mi?"

"Görüşürüz... Umarım." Deyip İno'nun elinden yelpazeyi aldı.

İno duyduğu şeyle kendini çığlık atmamak için zor tuttu. Kuzeni normalde göz devirip reddederdi ama etmemişti. İşaret parmağını Shikamaru'ya doğrulttu:

-Shikamaru, bak sakın bu kızı kaçırma. Sana ondan daha iyi yakışacak başka kimse yok hem karakter hem de fizik açısından. ANLADIN MI?!

"Anladım ve bağırma lütfen."

"Aferin, adam ol."

Evden çıktıklarında düşündü Shikamaru. Neden kışın ortasında yelpaze taşıyordu ki? Sonra Temari'nin dedikleri aklına gelince ne kadar saçma bir şeyi sorguladığının farkına vardı. Peki nasıl verecekti? İletişim bilgilerini falan da almamıştı ki... Bunları düşünürken annesinin ona omuz atmasıyla sendeledi.

" Anne ne yapıyorsun acaba?"

"Shikamaru..."

"Anne?.."

"Kimdi o kız? Peşinden ayrılmadın nişan boyunca."

"Ne alaka? İno'nun arkadaşıymış ve oturup sohbet ettik sadece."

Evin kapısını açarken gülümsedi Shikaku. Oğlunu tanıyordu, normalde kimseyle konuşma gibi bir zahmete girmezdi. Bir şeyler olduğu belliydi.

Yoshino: Sence buna ben inanır mıyım?

Shikamaru nefes verip babasına döndü. Babası onu desteklerdi. Yani lütfen desteklesindi...

Shikaku: Kolay gelsin.

Shikamaru: Baba sen de mi ya?!

Nihayet yatağa yattığında yelpazeyi nasıl verebileceğini tarttı kafasında. Kasmaya gerek yoktu, İno'dan nerede kaldığını öğrenip verirdi. Planını yaptıktan uykuya daldı. Temari'nin sırf onunla vakit geçirebilmek için 1 ay izin aldığından haberi olmadan...

Temari ise kimseye yük olmamak için kendine durabileceği küçük bir daire tutmuştu. İşi yaver gitmişti de hemen bulabilmişti. Bulduktan sonra bavulunu bırakıp biraz yaşanabilir hâle getirdikten sonra gitmişti nişana. Eve gelir gelmez 1 ay duracağı dairedeki yatağına yatıp bugünün çok güzel geçtiğini düşünerek o da uyudu.

****************************************************

Shikamaru sabahleyin yastıktan kafasını kaldırıp bir süre bakındıktan sonra kafasını tekrar yastığa koymak istedi ama yapamazdı, işe gitmesi gerekiyordu. Birazdan annesi de sanki şafak operasyonundaymış gibi dalardı odasına. Bunun olmasını istemediğinden hızla kalktı yataktan. Ama aniden hareket ettiğinden dengesini sağlayamadı ve yere yapıştı. Hayat... Neden bu kadar acımasız ve uğraştırıcıydı?

Kahvaltısını yapıp annesiyle biraz atıştıktan sonra evden çıkıp metroya doğru ilerledi. Metroda yeniden Temari'yi görmesiyle anlamlandıramadığı bir sevinç kapladı içini.

"Temari!"

Temari'nin yanına geldi.

"Shikamaru?"

"Dün bunu nişanda düşürmüşsün."

Yelpazeyi uzattı. Göz göze geldiklerinde kendini düzeltmeye çalıştı.

"-üz, düşürmüşsünüz yani."

Temari gülümseyip yelpazeyi aldı.

" Resmiyete gerek yok. Samimi olmak iyi."

"İyi günler o zaman sana."

"Sana da."

Metro  ~ShikaTema~Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt