İlker Abi: Polis ihbar hattını rahatsız etmeyi ne zaman bırakacaksın?
İlker Abi: Senin kolundan tutup karakola getirince mi, yoksa dört duvar arasına tıkılınca mı?
Başak: Hayır yaa!
Başak: Ben değildim o, kuzenim yazmış abi benim telefonumdan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlker| Başak 💒
Bir dakika yirmi üç saniye...
İlker bir eli cebinde, diğer eliyle saçlarını karıştırırken bütün karizması ile parkın girişinde belirene kadar geçen süre.
Sanırım ölmüştüm! Kalbimin bu kadar hızlı atmasının başka açıklaması olamazdı. Sonunda beyaz ışık denilen o meşhur ışığa doğru çekiliyordum. Bazılarının ışığı ak sakallı dede olurdu, benim ışığım da İlkerdi.
İlker Fuat ve benim oturduğum banka doğru yürürken ben tekrar tekrar baştan aşağı onu inceliyordum . Bu adam neden incecik tişört giyip bütün kaslarını belli etmek suretiyle aklımı karıştırıp bana yanlış düşünceler zerk ediyor?
Günaha mı girmemi istiyor, ahiretimi mi yakayım onun için? O siyah tişörtünden kaç tane olduğunu net bir şekilde sayabildiğim kaslarına, uzun bacaklarını sarmış kotuna, simetrik götüne bakarak?
Suratında anlam veremediğim ama kesinlikle mutlu olmayan bir sırıtış vardı ve bunu bana bakarak değil Fuat'a bakarak yapıyordu.
İlker yanımıza geldiğinde önce Gofreti kucağımdan alıp omzuna yaslarken daha sonra boşta kalan elini Fuat'a uzattı;
"Fautcum, ne tesadüf bu böyle. Seni burda görmeyi hiç beklemiyordum!"
Fuat birkaç saniye şaşırsa da İlker'in kendine uzanan elini vakit kaybetmeden sıktı. Sıkmasıyla eş zamanlı İlker elini kendine doğru çekerek adamı oturduğu yerden kaldırdı ve kendisi yanıma oturdu.
Fuat az önce otururken bir anda kendini nasıl ve niye ayakta bulduğunu sorguluyor gibi başımızda dikilirken. İlker bankın üzerinden kolunu omzuma atıp beni kendisine doğru çekmişti.
Bir yanım İlker'in yaptığı bu kıskançlığa anlam veremezken, diğer yanım hemen yanımda duran kaslarını toplu iğne ucu kadar bile boşluk kalmayacak şekilde sarmalamak istiyordu. Ki eminim daha müsait bir ortamda olsak bunu yapardım.
"Senin bu saatlerde işte olman gerekmiyor muydu? üzerinde üniformayla parkta göreve mi çıktın?"
"Yok İlker komserim molaya çıkmıştım birkaç dakika, Başak'ı görünce selam vermek istedim. Siz tanışıyor muydunuz?"
Bizi boşver de İlker ve sen nerden tanışıyorsun Fuat?
"Evet, tanışıyoruz yakinen. Hatta birazdan evlenme teklifi edeceğim kendisine sen bir yavaştan uzarsan."
Evlenme mı teklif edeceksin? İlker ne diyorsun annem? Ufak çaplı bir şok yaşasam da belli ki İlker Fuat'ı benden uzak tutmak için farkında olmadığı şeyler diyordu.
" Sen ona bakma, İlker sadece şaka yapıyor Fuat. Sen istersen işine dön biz de zaten şimdi kalkarız."
İlker itiraz etmek için hazırlanmıştı ama elimin altındaki belini çaktırmada sıkıp susmasını sağladım. şov yapmaya gerek yoktu.
