#39

105K 5.9K 1.2K
                                    

İyi Okumalar ✨

Uçuyoruz arkadaşlar durdurabilene aşk olsunnn

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Uçuyoruz arkadaşlar durdurabilene aşk olsunnn

Başak| İlker 🌌

Rüyamda tüm Oscarları tek tek toplayacak harika bir film senaryosu yazıyordum. Ailesi evine giren soyguncular tarafından öldürüldükten sonra intikam almak için mahalledeki kerata kursuna yazılan genç ve güzel bir bağyan olan Buğlemsu, kurs sahibinin mafya çıkması üzerine intikamı unutup onunla derin bir aşk yaşamasını konu alıyordu... Quentin Tarantino görmesin bu senaryoyu parmağını ısırır. Hele watty yazarları kapış kapış ederdi.

Sonra bir şey oldu... Beni bu mükemmel rüyamdan uyandıran bir tıkırtı. Daha sonra ise belime dolanan bir adet kol. Kalbimin atışı saatte iki bin küsürlere çıkmış olabilirdi şuan ama hayır korkudan değil, heyecandandı.

Arkamdaki kişinin İlker olduğunu biliyordum, bir kere hangi dangalak hırsız bir polisin evine girmeye cesaret edebilirdi ki? Ya da girdi diyelim ne diye gelip bana sarılıp, saçlarımı koklayarak öpsün?

Acaba hâlâ rüyada olabilir miydim? Buğlemsuyla aşk yaşayan mafya İlker olabilir miydi?

Arkamı dönmeden sırtımı göğsüne daha çok yasladım. "İlker, hâlâ rüyada mıyım yoksa gerçekten geldin mi?"

"Geldim güzelim, sen benim yatağımda tek başına yatarken ben başka yerlerde durabilir miydim?"

İlker'in kolunun altında dönüp yüz yüze geleceğimiz şekilde durdum. Parmaklarımın ucunu yanaklarında gezdirirken bir yandan da bunun rüya olmadığına emin olmaya çalışıyordum.

İlker şuan yanımda, hemen başucumda benimle birlikte yatıyordu. Bunu gerçek olma ihtimali yüzdelik olarak sıfır bile değildi hâlbuki bir zamanlar.

"İyi ki geldin ama gecenin bu saatinde gelerek büyük bir hata etmiş de olabilirsin."

" Yaptığım en güzel hatalardan birisi olabilir o zaman." Cevabına sadece gülümsedim.

Nefesini dudaklarımda hissedince gözlerim açıldı. Artık karanlığa alışan gözlerimle yüzüme çok yakın olan yüzünü seçebiliyordum. Perdelerinden ay ışığı sızıyor ve önümde ne olduğunu görmemi sağlıyordu.

"Bu, uzun süredir yapmak istediğim bir şey."

Ben daha ne oluğunu soramadan, sıcak ağzı benimkinin üzerine inerken lafının son kısmını sadece homurdandı. Öpücük beklediğim gibi yumuşak değildi. Dikkatli veya geçici de değildi; sadece yoğun ve açtı. Göz açıp kapayıncaya kadar, kendimi aynı aciliyetle onu öperken buldum.

Kalbime bunun yanlış olduğunu ve gecenin bir saatinde İlker'le bu şekilde olmamamız gerektiğini söyledim ama arzu benliğimi devraldıkça bu düşüncelerim bir kenara itildi. Ona şevkle yaslandım ve dudaklarını içime çekmeye çalışmak için ağzımı açtım.

Ellerimi boynuna daha sıkı doladım ve İlker bu sırada beni kucağına çekmişti. Giydiğim şortlu geceliğin inceliğinden İlker'in karın kaslarını net bir şekilde hissederken beni biraz daha aşağı oturtmadığı için sevindim. Aşağıda işlerin çok daha karışık olduğuna emindim.

Üstünde biraz daha kaydım ve sesli bir şekilde inledim. Aniden öpücüğünü kesip dudaklarıma doğru fısıldadı.

"Şşş"

Dudaklarımı yiyip bitirirken bundan alabildiğim kadar zevk alıyordum. Bu anın her saniyesini, her ayrıntısını hatırlamak istiyorum çünkü bir daha asla bu tadı alamayabilirdim.

Mümkün olduğundan daha fazla yakın olmak isteyerek, kendimi daha da ileriye ittim. Ağzıma doğru inledi ve yemin ederim o ses tüm vücudumda titreşip, en çok ihtiyacım olan yere gitti.

Vücudum zevkle infilak olurken, alt bedenim sıkışıyor ve sıcaklık damarlarımı dolduruyordu. Dudaklarından ayrılıp başımı geriye attım. Bir inilti bıraktım ama İlker'in başparmağı dudaklarımı örterek fazla ileri gittiğim sesi boğdu.

İlker yavaşça elini ağzımdan çekti, artık odadaki tek ses ağır nefeslerimizdi.

Alnını benimkine dayayan İlker'in elleri askılı atletimin altından kalçalarıma doğru kaydı.

"Hiçbir şey söyleme," dedi usulca, elleri tekrar sırtımdan yukarı kayarak beni aşağı yukarı okşadı.

Karanlıkta, eli nazikçe sırtımı okşarken ne kadar süre böyle oturduk bilmiyorum. Sanki dokunmadan duramıyormuş gibiydi. Avucunun sertliği tenime çok iyi geliyor ve ellerinin altında kendimi mutlu ve değerli hissettiriyordu  bedenimi sımsıkı tutmaya devam edip ben yanındayken yatak başlığından aşağı doğru kaydı.

Sabahın gelmesini istemediğim için uykuyla savaşmaya çalıştım, bu yaşadıklarımız hâlâ bir rüya gibi geliyordu ve uyursam uyandığım zaman kaybolacağından korkuyordum.

"Sabah Eylül bizi bu halde gördüğünde ne diyeceğiz?" Bu pekte umrumda olan bir detay değildi aslında ama İlkerle konuşmak istediğim için öylesine sormuştum.

" Bu konu hakkında soru sorabilecek kadar cesaretli  olduğunu sanmıyorum. Bizi rahatsız etmeyeceğinden eminim, uyu hadi."

Ciğerlerimi dolduran
kokusu çok rahatlatıcıydı. Uykunun beni içine çekişine daha fazla karşı koyamadım ve  kollarına teslim ettim kendimi...

Sabah İlker'in odasına giren Eylül;

Sabah İlker'in odasına giren Eylül;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Alo! Polis İmdat (Texting)✓Where stories live. Discover now