#MUTLUSON

104K 5.2K 2.7K
                                    

İyi Okumalar ✨🌙

Zaman atlaması vardır;

1 Yıl sonra falan işte hesap yapamadım :')

Eskiden sevdiğim ve uğruna tonlarca smsler tükettiğim adam bir başkasıyla evleniyor ve ben düğününe onur konuğu olarak davetliyim...

Sonuçta kaç yıllık komşusu olarak ailecek onur konuğu olmamız şaşılacak durum değildi.

Görünmemek için en arkalarda karanlık bölümde bir masaya oturmuştum. Düğünlerde pek dikkat çekmeyi sevmezdim, aslında düğünleri sevmezdim...

Sol ve sağ yanımda; Akif abim, Eylül ve Ali sırayla dizilmiş halay çektiğini sanan ama aslında zulzula kabilesinin dansını yaptığını düşündüğüm insanları izliyorlardı.

Masadaki herkes garip bir şekilde durgundu. Belki de ben öyle olduğum için herkesi aynı sanıyor olabilirdim emin değilim.

Garsonlar masamıza pasta ve meyve suyu bırakıp gittiklerinde gözümü pistten çekip ağlayarak plastik çatalı pastaya daldırdım. Çatalın iki dişi pastada kaldığında daha çok ağlamaya başlamıştım, böyle hünküre hünküre.

Sonra bir an gözüm gelinle damadın takılarına takıldı, sümüğümü çeke çeke kaç lira toplanmış diye uzaktan saymaya çalıştım...

İlker ve benim düğünüm bundan daha güzel olurdu bir kere. Hem mekan, hem gelinlik hepsi aşırı abartı ve kötüydü.

Aklıma İlker gelince ağlamam daha da şiddetlenirken yediğim pastanın üstüne sümük damlamasın diye burnumu sertçe çektim.

Beş aydır görmüyordum. En son tartışmamızda beni evimde ziyarete geldikten sonra daha izin alıp gelememişti. Orası burdan yoğun olduğu için asla fırsat bulamıyordu ve ben İlker'i aşırı özlemiştim.

Eylül sandalyesini bana doğru yaklaştırıp kulağıma eğildi ve; "Ağlama, abim böyle ağladığını görürse düğünü kıskandığını düşünür." Diye fısıldadı.

Bu aptal düğünün neyini kıskanacaktım ki? Hem ben düğün bile istemiyorum sadece İlker'i görmek istiyordum. Ağlamamı durduramazken kafamı Eylül'e çevirip " Göremez ki? Ben her gün ağlıyorum ama o hiç görmüyor. Bunu da görmez." Dedim.

Kendimce haklıydım, izin alamadığı için mezuniyetime bile gelmemişti. En çok o zaman beklemiştim. Yarın doğum günümdü ama ona bile gelemiyordu. Girmem gereken büyük sınav yaklaştığı için ben de gidemiyordum.

İnsan özel günlerinde sevdiğini yanında görmek istiyordu ama benim sevdiğim benden çok uzaklardaydı.

Bir yıl boyunca ufak tefek kavgalarımız olsa da hep İlker'in beni alttan almasıyla bu günlere gelmiştik. Şimdi artık bundan ilerisine gitmek istiyordum onu her gün her saat görmek istiyordum...

🌌🌌

Düğünden dönüş yolunda Eylül ve abim ön koltukta otururken ben arkada tek başıma yalnızlığıma üzülüyordum.

Bu ikisi bile her gün birbirlerini görüyor, konuşuyorlardı sevgili olmamışlardı ama bizden daha hızlı ilişki yaşayacakları kesindi...

İlker'i son görememde sigara içmesin diye elinden aldığım çakmağın, çakmak gazının iki haznesini aynı seviyeye getirmeye çalışarak kendimi keyiflendirmeye çalıştım.

Alo! Polis İmdat (Texting)✓Where stories live. Discover now