Plagg Meets Marinette (Plagg, Marinette ile tanışıyor)-TÜRKÇE ÇEVİRİ

B22- Hayal gücü

Adrien eve gitti ve gülümsedi. O gece fırtına acımasızdı ama Marinette'i görmek için değerdi, kızın gülümsemesi çok nazik ve sıcaktır ve bu pastanın sadece küçük bir dilimiydi. Ama Marinette'nin sözleri hâlâ aklındaydı. Ya Uğur Böceği ona ilgi gösterirse? Bunu düşündüğünde Uğur Böceği ile ilişkisi hiç bu kadar iyi olmamıştı ama o sadece arkadaşlıktan daha fazlası gibi görünen bir şekilde hareket ediyordu. Bu doğru olabilir miydi? Uğur Böceği'nin ona hisleri olabilir miydi?

Adrien kafasını salladı. Ne düşünüyordu? Olmayan bir şeyi varmış gibi gösteren şey hayal gücüydü. Kalbinin bir kısmı Leydi'sine ait olduğu doğruydu ama şu an Marinette ile birlikteydi ve gerçeği söylemişti; Leydi'si ona karşı hisler beslese bile ona ihanet etmeyecekti. Yine de merak etmesine neden oldu, kız onun hakkında ne düşünüyordu? Bir partner? Bir arkadaş ya da daha fazlası... Adrien iç çekti.

"Değerli prensesini mi düşünüyorsun?" diye sordu Plagg.

"Belli değil mi?"

"Evet ama bir şeyler senin canını sıkıyor."

"Ne demek istiyorsun?"

"Leydi'ni ya da Marinette'nin onun hakkında söylediklerini düşünüyorsun." dedi Plagg.

Adrien iç çekti.

"Sence bu doğru olabilir mi?"

"Bilmiyorum dostum. Sen ne düşünüyorsun?" diye sordu Plagg.

"Bence çok fazla düşünüyorum.Beni bir partner ve bir arkadaş olarak görüyor,fazlası yok. Marinette'nin sözleri beni bu kadar düşündürdü. Zihnim fazla tepki veriyor." dedi Adrien.

Plagg içten içe inledi. Adrien'ın taşları yerine koyabileceğini umuyordu. Yani Uğur Böceği ve Marinette ile bağlantı kurmak ne kadar zor olabilirdi ki? Normal bir insan için neden daha zor olduğunu anlayabilirdi ama tanrı aşkına Adrien onunla Marinette olarak bir ilişki içindeydi ve her gün Uğur Böceği olarak gördüğü partneriydi! Yüzüne tokat atılsa bu kadar belli olmazdı. Adrien tekrar konuştu.

"Yatsam iyi olur, yarın okulum var. İyi geceler Plagg."

"İyi geceler Adrien."

Bu aşk karesinin ne kadar süreceğini merak etti. İçlerinden birinin kimliğini açıklaması an meselesiydi. Kwami onların bunca zaman birbirlerinin karşılarında olduklarını öğrendiklerinde ne kadar aptal hissedeceklerini hayal edebiliyordu. Bu aşk karesi ikisinin de kalbini alt üst ediyordu, kwami ikilinin acılarının sona ermesini diledi, böylece kalpleri bütün olabilirdi ve bir bütün ikiye bölünmezdi. İkilinin aşk karesi bir yana Tikki ile tekrar bir araya gelebilmesi için de bitmesini istiyordu. Geceleri ona sarılmayı özlemişti. Top şeklinde kıvrıldı ve ona sarılmayı dilerken kendini uykuya bıraktı.

Ertesi sabah Marinette okula gittiğinde Alya orada onu bekliyordu.

"Bu bir sürpriz, zamanında geldin!" Alya kahkaha attı.

Marinette onunla beraber güldü ve beraber okula girdiler. İçeriye girdiklerinde dolaplara yöneldiler ve Adrien ve Nino'yla karşılaştılar.

"Hey Nino, hey Adrien!" dedi Marinette.

"Selam millet." dedi Alya.

"Hey Marinette!, Hey Alya!" dedi Adrien. Marinette oğlana baktığında sevgi ve hayranlığın bakışlarını tekrar gördü. Oğlan ona öyle baktığında ona Kara Kedi'yi hatırlatıyordu. Bunu düşündüğünde ikisinin aynı özellikleri vardı. Göz alıcı yeşil gözler, yumuşak sarı saçlar...

Bir dakika o ne düşünüyordu?! Adrien Kara Kedi değildi! Hayal gücü fazla tepki veriyordu. Kalbi çarpıyordu. Adrien'a ait olan o küçük parça, ikisinin aynı kişi olduğunu düşüncesiyle kendinden geçti ama başka bir yanı bunun imkânsız olduğunu söylüyordu.