17.Bölüm

1.6K 148 40
                                    

Jungkook elinde süslü bir meyve tabağı ile geldiğinde gülümsememek için zor tutmuştum kendimi. Çünkü kocaman gülüyordu, tavşan dişlerini sökmek istiyordum. Tamam tekrar sinirlenmek yok, bebeğim doğsun o zaman sökerim.

Oturmama yardım etmiş ve ağzıma uzattığı çatala bakmıştım. Elinden alacakken izin vermemiş, kendisi yedirmişti.

"Ben yiyebilirim." Desem de takmamış ve kaşığa birkaç nar parçası koyup ağzıma tıkmıştı. Yavaş olsa daha iyi olacaktı ama her neyse. Biraz öküz olmasını şimdilik sallayabilirdim.

Meyveler bittiğinde Jungkook tabağı kenara koymuş ve ellerimi tutmuştu.

"Başka istediğin bir şey var mı? Hemen gidip getireyim." Dediğinde başımı hayır anlamında sallamıştım. O da tabağı aşağı indirip geri gelmişti. Şimdi biraz uyumak istiyordum. Yatağın diğer tarafına kayıp yorganı üzerime örttüm.

"Uyu güzelim sen, ben buradayım." Diyerek yatağa uzanıp gülümsediğinde gözlerimi kapatmıştım. Bir süre dinlensem iyi gelecektir bebeğime mutlaka.

Gözlerimi açtığımda hava karanlıktı. Yan tarafımda yatan Jungkook şu an yoktu. Uykumun açılmasıyla oyalanırken yataktan kalktım. Üzerimdeki tişört şimdi yoktu, çıkardığımı hatırlamıyordum ama her neyse.

Dolabın kapağını açtığım an yeni kıyafetlerimin asıldığını görmüştüm. Jungkook ben uyurken bunlarla mı uğraşmıştı?

Bebeğimizin eşyaları da yerleştirilmiş mi diye bakmaya gitmiştim ve odada Jungkook'la karşılaşmıştım. Kıyafetleri yıkayıp kurulamış olacak ki, şimdi katlayıp özenle yerlerine yerleştiriyordu.

Yanına gidip dolabın önünde dikildiğimde beni fark etmiş ve gülümseyerek bana bakmıştı. Ama gülümsemesi hiç gerçek değildi. Endişelenmiştim.

"Jungkook, iyi misin? Bir sorun mu var?" Dediğimde ayağa kalkıp ellerimi tutmuş ve kenara kurduğumuz koltuğa bizi oturtmuştu.

"Bak, anlatacağım ama endişelenmek yok. Tamam mı güzelim?" Dediğinde hızlıca başımı sallayıp onayladım onu. Gerçekten çok gerilmiştim şu an.

"Bebeğimiz biraz aceleci, yani sancıların olacak ileride biliyorum ama hyunglar test sonuçlarında bir tuhaflık görmüşler. Taehyung, Jimin sana zarar veriyor." Dediğinde gözüm dolmuştu. O ne demekti öyle? Bana test falan yaptıkları için üzerimde tişört yoktu demek ki.

"Yani, bana sordu hyunglar sen mi bebek mi diye. Benim kararım belli Taehyung, seni kaybetmek istemiyorum." Dediğinde başım dönmüştü. Ya bebeğim ya ben mi? Ama ben ölemezdim ki, ölemiyordum.

"Ölecek miyim?" Dediğimde hayır anlamında sallamıştı başını. "Bebeği aldırırsan hayır. Ama aldırmazsan sadece yüzde yirmilik ihtimalle yaşayacaksın. Tam anlamıyla ölmesen bile komaya gireceksin, ne zaman uyanırsın ya da uyanır mısın bilemiyoruz da. Taehyung bak başka yaparız daha sağlıklı olur-" Dediğinde lafını kesmiştim. Hayır, ben bebeğimi falan aldırmayacaktım. Doğsun, ve büyüsün. Ben zaten ölüydüm.

"İstemiyorum, ben aldıramam." Dediğimde bu defa Jungkook sinirlenmişti. Ellerimi bırakıp ayağa kalkmış ve birkaç tur atıp durmuştu en sonunda.

"Taehyung, lütfen yapma bunu bana. Yalvarırım yapma." Demişti dizlerimin önünde dizlerinin üzerine çökerken. Ya hayır işte, istemiyordum. Neden göz göre göre daha doğamadan bir bebeği, benim bizim bebeğimizi öldüreyim ki!? Kesinlikle aldırmayacaktım.

"Jungkook, yüzde yirmi ihtimalle ikimiz de yaşayabiliriz değil mi?" Dediğimde sert bir nefes vermişti. "Cevap ver." Dediğimde onaylamıştı beni. Tamam o zaman, her zaman minicik de olsa umut vardır. Bebeğimi doğuracağım.

"O zaman ikimiz de yaşayacağız Jungkook, ben inanıyorum. Yüzde yirmi ihtimal de bir şey sonuçta." Dediğimde gözlerinden akan yaşlarla ben de ağlamaya başlamıştım. Zaten normal bir anda bile biri dokunsa ağlayacak kıvamdayken Jungkook ağlarken nasıl dayanabilirdim ki?

"Hayır Taehyung, lütfen bak yalvarırım sana yalvarıyorum yapma bunu bana. Ben daha yeni bulmuşken aşkımı, beni böyle bırakıp da gitme. Lütfen hayatımın anlamı, lütfen." Dediğinde daha çok ağlamıştım. Ama ne yapayım, ben bu bebeği doğurmak istiyordum işte. Aklıma gelen şeyle gözlerimi kırpıştırıp sakin olmaya çalıştım.

"Jungkook, ne zamandır vampirler konseyiyle görüşmedim. Luis'le konuşsak, belki bir çaresini biliyordur, ben bir vampirim sonuçta." Dediğimde başta reddedecek gibi olsa da sonradan belli ki kabul edecekti.

Blood 'taekook'Donde viven las historias. Descúbrelo ahora