1.1

8.7K 610 123
                                    

İyi okumalar bebeklerim


Uyandığımda telefonumdan saate baktığımda saatin neredeyse öğlen olduğunu gördüm. Dün Reha ona kahvaltı hazırlamak için kalmamı istemediğini söylediğinde ,kendi içimde bu konuyla ilgili rahatsızlık duyuyor olsam da, ona uymuş ve erken kalkmamıştım.

Reha çoktan işe gitmiş olmalıydı. Yatakta gerinerek dikleştiğimde üstümdeki yorganı yan tarafa ittirdim. Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım. Üstümü değiştirmeden önce ayılabilmek için kendime zaman tanıma kararı aldım.

Kapının kilidini açıp odamdan çıktım. Reha'nın odasının kapısı ardına kadar açıktı ve içeride ,aynı beklediğim gibi, kimse yoktu.

Merdiven trabzanlarına tutunarak usulca aşağı inmeye başladım. Salonun ortasına vardığımda perdelerin çoktan açılmış olduğunu gördüğümde gülümsedim. Dün gece tüm perdeleri örtmüştüm. Demek ki Reha benden önce davranıp hepsini açmıştı.

Dün gece dediği gibi, iş bölümü yapmaya hemen başlamış olmalıydı. Koltuğun yanından geçip mutfağa döndüğüm gördüğüm silüet ile irkildim. "Sen işe gitmemiş miydin, Reha?"

Reha'yı tezgaha yaslanmış beni izlerken bulmayı hiç beklemiyordum. Çıktığından çok emindim. "Seninle vakit geçirmek istediğim için izin aldım. Pek sık izin kullanmadığımdan dert etmediler."

Bana gülümseyerek baktığında Reha'nın üstündeki bakışlarım masaya kaydı. Kahvaltı hazırlamıştı. Ben ise o bana, kahvaltı hazırlamana gerek yok dediği gibi uyanmayı kesmiştim ve neredeyse öğlene kadar uyumuştum. Uyanmamam pek hoş olmamıştı.

"Çok beklettim değil mi?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ondan duyacağım cevabı az çok tahmin edebiliyor olsam da sormuştum. Beni çok beklemiş olmalıydı. "Pek sayılmaz, Somay."

"Kandırma, beni... Öğlen olmuş." Elini gülümsemesini saklamak ister gibi çenesine götürdü. Hafifçe kaşıdı.

"Tamam, biraz bekledim. Ama önemi yok ki... Dün çok yoruldun, sana hak veriyorum." Bana yeniden sergilediği anlayışlı tarafı içten içe mutlu olmamı sağlamıştı. Yüzüme hiçbir ifade yansıtmamayı denedim.

Dün onun değişebileceği hakkında düşünerek beynimi yormuşken bugün onun hala aynı anlayışlı ve saygılı Reha olması beni cidden mutlu etmişti.

Reha'nın bakışları yüzümden aşağı kaydığında karşısında pijamalarımla hala dikildiğimi fark ettim. Bende onun gibi kısa süreliğine üstüme baktım. "Ben bir üzerimi değiştirip geliyorum, o zaman?.."

Reha bana hafifçe kafasını salladı. Sakince ona arkamı dönüp hızlı adımlarla merdivene yürümeye başladım. Pijamalarımla karşısına çıkmıştım. Hem de Serter babamın aldığı pijamalardı! Pijamalarımı beğenmediğimden değil ama... birisinin karşısına çıkmak için pek hoş bir tercih değildiler. Üstü düğmeliydi, 'v' yaka bir önü vardı. Ve her şeyden önce bu açık gri pijamalarımın üstünde sevimli kahverengi ayıcıklar vardı!

Üst kata çıkıp kendimi odama attım ve kapıyı ardımdan kapattım. Bir yandan olabildiğince hızlı bir şekilde üstümü değiştiriyordum, diğer yandan ise kendime giyecek giysi seçmeye çalışıyordum.

Üstümdeki pijamalarımı çıkarttığımda dolaptan siyah bir pantolon ve üstüne de turkuaz tonlarında bir kazak çıkarttım. Kazağı üstüme geçirip düzelttikten sonra pantolonu giymek için eğildim. Pantolonu bacaklarıma geçirdikten sonra belini düzelttim. Elimi pantolonumun fermuarına attığımda gözüme boxerım çarptı. Bir an için duraksadım. Eşleşmelerimden biriyle uyumlu çıkacağımı sanmadığımdan onlar benim için kısa süreli ev arkadaşlarından farksız olmuşlardı. Şimdi Reha ile uyumlu olduğumuza göre kendimi ona beğendirmeye mi çalışmalıydım? Ellerimi karışmış saçlarımdan geçirirken kendimi beğendirmeye çalışmamın ne kadar saçma olduğunu düşündüm. Ben neysem oydum.

Kara Olay(Gay)+18Where stories live. Discover now