15. Bölüm

335 38 100
                                    

"Hayır. Sanırım. O kararsız!!! Bir dahi olabilir Lakin, her şeye sahip olamaz!" Bir erkek hemşire söyledi.

Bazı kadın hemşireler bu yoruma gülerken bazı kızlar Karşılık verdi, Yibo kapının arkasından kasları çatık bir şekilde onları dinliyordu elini yumruk yapıp sıkarken sinirlenmişti. İçeri girdi bir an ve ne yaptığını düşünmeden, "O değil!" dedi.

Aniden içeri giren ve konuşmalarına giren giren kişiye baktılar, bazıları şaşkınlıkla bakıyorlardı. İçlerinden biri ona "Nerden biliyorsun? Ve seni ne ilgilendirir?" diye meydan okudu yandan bakış atarak diğerleri şaşkın bakışlarıyla ağzından çıkacak sözleri bekliyordu.

"Ben, ben-" diye başladı Yibo, 'Gördüm' demek istedi ama arkasından sahte bir öksürük araya girdi. Lafını bölmüştü zira.

"Ehem, Yibo, neden yolu kapatıyorsun?" Xiao Zhan yüzünde bir gülümsemeyle sordu.

Yibo arkasında duyduğu ani sesle ürktüğü ve refleks ile sıçradı. Xiao Zhan, Yibo'nun arkasında duruyordu ve konuşmayı da duymuştu.

Xiao Zhan, Yibo'nun onu savunmaya çalışmasına sevinmişti Lakin, ama sözünü kesmese Genç 'Gördüm' diyecekmiş gibi hissetti. Xiao Zhan'ın kafası karıştı, 'Yibo her şeyi hatırlamadığını söylemedi mi?'

Kızlar Xiao Zhan'ı gördüler ve Başları aşaga eğik selam verip odadan çıktılar tek tek, Yibo ve Xiao Zhan'ı arkalarında bırakmışlardı. Yibo, Xiao Zhan'ın hiçbir şey duymadığını umarak Xiao Zhan'a baktı.

Xiao Zhan boğazını temizledi ve "Hmm Yibo, beni takip et" dedi. Xiao Zhan daha sonra ikisi için dolaptan sıcak kahve alıp yürümeye başladı ikisi konuşmadan asansöre binip en üst kata çıktılar ve Yibo'yla çatıya geldiler.

"Al bakalım." Elimdeki sıcak kahvenin tekini yanındaki Gençe doğru fırlattı. Genç ona bakarak başıyla 'Teşekkür' ederce başıyla hareket ettirdi.

"Daha önce burada bulunmadın değil mi? Burası benim gizli sığınağım. Buradaki ilk gelen kişi sensin. Jiang Amca çatıyı kilitlemişti ama sanırım küçüklüğümden beri bir anahtarım olduğunu unutmuş." Xiao Zhan sessizliği bozan taraf oldu.

Yibo çatıya baktı. Bir köşeyi borular dolduruyordu ama diğerinde bir sığınak vardı ve içinde bir kanepe, battaniye, masa, sandalyeler, atıştırmalıklarla dolu bir sepet ve daha fazlası vardı. Yibo, Xiao Zhan'ın onu gizli sığınağına davet ettiği için mutlu hissetmişti ve Xiao Zhan onun ilk olduğunu söylediğinde daha da çok sevindi Zira, onun için tek özel kişi olması gibi hissetmişti.

"Gel oturalım." Diyerek sandalyeyi gösterdi. Yibo başını sallayarak ona ayak uydurdu.

Xiao Zhan, uyanmıştı ilk defa bu kadar gerildiğini hissetmişti oysa ki. Elini ensesinin arkasına getirerek kaşıdı "Hmm, Yibo, sarhoşken ne olduğunu hatırlamadığını söylemedin mi?"

Yibo, karşıya bakarken bir anda duyduğu kelimeler ile odağını Xiao Zhan'a çevirdi. Gözlerini karşındaki adamın gözünden ayırmadan. "B-Ben, Yalan söylediğim için üzgünüm!"

"Ha!!?" Şaşırarak bir anda söyledi. "Ahh.." diye ağzından küçük bir mırıltı çıktı. Xiao Zhan Yibo'ya bakıyordu ama yüzünde mimik oynamıyor yada açıklamada bulunmuyordu. Zira, Xiao Zhan içinde fırtınalar kopuyordu. 'Yibo ile yaşadıklarımızı iğrenç mi buldu? Olanları hatırlamak ya da konuşmak istemiyor muydu? Benden tiksiniyor olduğu için mi benden kaçıyordu?'

Xiao Zhan, omuzlarını düşürdü o an hayal kırıklığına uğradığını hissetti. Ne bekliyordu ki? Kafasını sağa sola sallayarak kendine gelmeye çalıyordu. Cebindeki Anahtarı çıkarıp, Anahtarı masanın üzerine koyan Xiao Zhan, ayağa kalktı, çıkmak için arkasını döndü. "Bana dön!!?" Genç, emredici bir sesle söyledi.

Doktorlar / YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin