18. Bölüm

347 40 13
                                    

Yibo, yanında ki, mışıl mışıl uyuyan Xiao Zhan'a bakıyordu içinde anlam veremediği yoğun duygular ile Zira ona sıkıca sarılmaktan kendini alı koyamadı. Birlikte kalmalarının ve birbirlerini tanımalarının üzerinden yaklaşık iki ay geçmişti Lakin, göğsünde yatan Xiao Zhan Yibo'nun kalbini kazanması için fazlasıyla yeterliydi.

Xiao Zhan, yavaşça gözlerini kırpıştırarak gençin, kollarında uyandı ve o gün üçüncü kez utancından kızardı. Genç Kollarında hareket hissediyordu gözlerini araladığında kollarının arasında ki, adamın uyandığını gördü.

Genç koyu kahverengi gözlerini koynunda ki, siyaha çalan gözlerin sahibine çevirdi birbirlerinin gözlerinin içene yoğun duygular içinde bakıyorlardı. Lakin, halletmeleri gereken meseleleri olduğunu biliyorlardı ama nasıl başlayacaklarını bilmiyorlardı.

"Yibo," dedi Xiao Zhan boğuk sesiyle. "Dün olanları açıklamak istiyorum." Diye devam etti Xiao Zhan. Yibo duyduğu kelimeler ile Xiao Zhan'ın sözünü kesmek istedi ama Xiao Zhan elini Yibo'nun dudaklarına koydu.

"Şey. Jiang Cheng, benim kardeşim ve o hiç bir zaman gururunu, kaybetmek istemiyor. Onu seçmediğim için kesinlikle üzgündü, bu yüzden onu yatıştırmaya çalıştım ama! Yemin ederim! O zaman yapmadım' Hepinizi tanımıyordum ve bu yüzden ilk onu düşündüm zira, buna dayanarak da onu seçemezdim! Yine de herkesi adil bir şekilde gözlemlerdim!"

Yibo'nun bir daha sözünü kesmeyi planlamadığını görünce Xiao Zhan ellerini bıraktı "Ben,"diye devam etti konuşmaya bir kaç kez yutkunmadan önce. "Hm, tüm stajyerler arasından seçim yapacak olsam bile seni seçerdim çünkü sen en dikkatli, detaylıcı olansın. Senin için gerçekten büyük umutlarım var!"

Xiao Zhan'ın bu tutumunu gören Yibo, bu konuyla daha az ilgilenmişti. Xiao Zhan'ın açıklamasını duyduktan sonra Yibo, daha iyi hissetti. Xiao Zhan'ın son cümlesinde Yibo daha mutlu hissettiğinde birbirlerini iyi tanımadıkları doğruydu.

Yibo'nun biraz daha neşeli göründüğünü gören Xiao Zhan, "Sen, beni neden öptün?" diye sordu.

Yibo'nun kulakları hafifçe kızardı ve otururken panikledi "Ben.Ben. Üşüyordun, bu yüzden seni ısıtmam gerektiğini düşündüm."

Xiao Zhan da oturumuna gelip onun koyu kahverengi gözlerine baktı, "Bir öpücükle mi?"

Yibo ne diyeceğini bilemedi, bu yüzden başını salladı. Xiao Zhan sinirlenmişti kaşlarını mümkün olduğunca çatarak ve daha yüksek bir sesle "Ya, Eğer üşüseydi Xue Yang'ı öper miydin?" dedi.

"Hayır! Hayır! Kesinlikle hayır!" Yibo ellerini çarpı işareti yaparak şiddetle reddetti. Bunu gören Xiao Zhan çatık kaslarının hafifçe düzeldi zira, biraz daha iyi hissetti.

"Çünkü o Zhan Ge. Yani ben, ben.." Yibo kekeliyerek konuşuyordu kalbi gibi kulakları da alev alev di, gençin.

"Zhan Ge, ben-Ben sapık değilim. Ben," Derince nefes alan genç gözlerini karşısındaki karaya çalan gözlere dikerek, konuşmaya devam etti. "Çünkü senden hoşlanıyorum!" Yibo bağırdı, Lakin, kalbinin teklediğini hissetti dediği kelimeleri algıladığın da banyoya koştu ve kendini kilitledi.

Xiao Zhan bu ani itiraf karşısında afalladı. Lakin kalbinin tekledigi aşikârdı. Yutkundu alt dudağını yalamadan önce, kendisi mümkün olduğunca kızarmıştı Zira. Yavaşça banyoya yürüdü "Yibo."

Genç, banyonun içinde volta atarken kalbi göğüs kafesinden çıkacağını hissediyordu. Lakin, içini kaplayan mutluluk değil korkuydu. Xiao Zhan'ın onu reddetmesinden korkuyordu "Zhan Ge! Bir şey söyleme! Üzgünüm, lütfen unut gitsin!"

Xiao Zhan kızarık yüzü ile kaşlarını çatarak dudaklarını büzdü. Cevap bile vermemişti ve Yibo ona unutmasını söyledi! "İyi!" dedi Xiao Zhan, düşündükçe daha çok sinirlendi ve hızla yatağa geri döndü.

Bir kaç saniye sonra yibo, banyodan çıkıp yatak alanına geri döndü.

Yibo arkasını döndü hızla zira gözlerine bakıp umut etmek istemiyordu. "Söyleme," dedi genç, ellerini yumruk yapmış sımsıkı sıkarken. Derince nefes alıp devam etti. "Beni reddetme, böyle kalalım."

Xiao Zhan sinirlenmişti alt dudağını yaladı. "Ama ben böyle kalmak istemiyorum! Sanırım benden benim kadar hoşlanmıyorsun!" Xiao Zhan, kaşlarını mümkün olduğunca çatarak, bir çırpıda söyledi. Hiç vakit kaybetmeden yatağın yanında telefonunu ve cüzdanını alarak hızla kapıyı çarpıp çıktı.

Yibo, yavaş yavaş yatağa yürüdü gözleri büyümüş bir şekilde yatağa uzandı. 'Ha!? Yanlış mı duydum, yanlış mı anladım? Olmaz, Olamaz!!' dedi sonunu bağırarak  Kendine gelmişti kafasındaki tartdıgı kelimeler yerine oturmuştu. Ayağa fırladı ani bir şekilde eşyalarını kaptığı gibi, Xiao Zhan'ın peşinden koştu.

Xiao Zhan, Yibo'nun onu kovalayacağını umarak hatta bilerek yavaş yavaş yürüdü. Yibo'nun kendisine doğru geldiğini görünce, hızla asansörün bekleme düğmesinden kapatma düğmesine bastı ve gençin yüzüne  kapandı.

Xiao Zhan bu tutumuna kıkırdadı. Yibo gözlerini kırpıştırarak tereddüt ile asansöre baktı, merdivenlere döndü ve koşarak aşağı indi.

Xiao Zhan asansörden çıktığında ve Yibo ağır ağır nefes alıp verirken onu yakaladı. "Zhan..hah..Zhan Ge. hah. Senden çok hoşlanıyorum! Benden hoşlanıyor musun?"

Xiao Zhan, heyecanla nefes titreyen gençe baktı, ardından muzip bir gülümsemeyle omuzlarını silkti ve önden yürümeye devam etti.

Yibo'nun kafası karışmıştı ve Xiao Zhan'ın peşine düştü. "Zhan Ge, Zhan Ge, cevap ver bana"

Bir restorana girip yemek sipariş ettikten sonra bile Xiao Zhan Yibo'ya cevap vermedi. Yibo, Xiao Zhan'a acımasızca baktı kaşlarını karartarak.

Güzelce Yemek geldikten sonra Yibo hala Xiao Zhan'a bakmaya devam etti. Xiao Zhan kahkahasını kontrol etmek için çok uğraşıyordu. Yibo'nun tabağına birkaç yemek çeşitlerinden koydu.

"Yibo, çabuk ye." dedi Xiao Zhan.

"Zhan Ge, bana cevap vermedin. Kimi seviyorsun?" Yibo, henüz yemek çubuklarına dokunmaya niyeti olmadan tekrar sordu.

Xiao Zhan içini çekti ve gözlerini devirerek "Seviyorum." dedi mırıldandı.

Yibo başı önüne eğilmiş bir şekilde beklerken dudugu kelime ile kafasını kaldırıp koyu kahverengi gözlerini büyüttü ve beklentilerle Xiao Zhan'a baktı. Xiao Zhan yanlışlıkla bir "Pffft" çıkardı ağzından.

Kendini toparlayarak, "Yemek yemeyi severim!" diye devam etti. çubuklarını eline alıp gülümseyerek. Yibo'yu kızdırmak çok eğlenceliydi zira.

Yibo'nun yüzü beklentiden hayal kırıklığına yavaş yavaş büründü. Yemek çubuklarını alırken somurtuyordu.

"Seninle." Xiao Zhan fısıldadı. Lakin,  Yibo'nun kulakları bunu çoktan duymuştu. "Zhan Ge! Ne dedin?"

"Hmm?," Dedi Xiao Zhan oyuncu tavırla elini burnunun üzerini üç kere kaşıdı. "Bir şey mi söyledim?" Xiao Zhan sırıttı ve yemeye başladı. Yibo kaşlarını mümkün olduğunca çatarak somurttu ama mutluydu çünkü Xiao Zhan'ın "Seninle" dediğini duyduğundan emindi.

Doktorlar / YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin