16. Bölüm

349 40 74
                                    

"Yibo!?Yibo!? Şakanın sırası değil! Oyun oynama benimle,"Dedi Xiao Zhan, Yibo'yu her yerde ararken, yatağın altında bile istemsizce baktı lakin, yoktu yutkundu bir kaç kez boğazında ki, yumru bir türlü geçmiyordu zira.

Xiao Zhan yavaş yavaş ayaklandı yatağa otururken içini çekti. 'Nerdesin Yibo?Dünyanın neresinde? Nereye gittin? Saat  geç oluyor.'

Yibo, hastaneden çıkalı çok olmuştu, kafasını toplamak için geziniyordu. Lakin, ayakları onu Parka götürmüştü etrafına bakındıgındı bir kaç kez. Zira hızlı adımlarla yürüdü önce, sarhoşken oturduğu yerin önünde elleri cebinde oraya dikti gözlerini yutkundu. Bir deri  nefes verdikten sonra, oturdu aynı yere. Lakin, o gece aklına geliyordu ne zaman gitmişti ki zaten? Kucağında Xiao Zhan vardı bırakmıyordu sözünden çıkmıyordu.

Peki, sadece ben mi hayal dünyasında hayal kurmak ile meşguldüm?

Genç düşünmeden edemiyordu, Zira Xiao Zhan'ın hastanede kardeşiyle konuşması sırasında duydukları sözler kafasında çınlarken Yibo başını salladı. Hayal kırıklığına uğramış, kıskanç ve kızgın hissetmekten kendini alamıyordu. Bu duyguyu iliklerine kadar hissediyordu.

"Biliyorum. Ben onun için herhangi biri değilim ama, of, neden oraya gitmek zorundaydım ki. Kahretsin, benim için düşündüklerini duymak nefesimin kesilmesine neden oldu? Ben Xiao Zhan için ne ifade ediyorum? Koca bir hiç mi? dur artık yibo dur, düşünmeyi bırak. Yoksa kafayı yiyeceğim!' Yibo, Çenesini sıktı gözlerini yummadan önce. Xiao Zhan'ın peşinden gittiğine pişman olmustu, Zira, Xiao Zhan'ın söylediklerini düşünmeyi bırakmaya çalışıyordu.

Yibo ne yapacağını bilmiyordu. Xiao Zhan'ı görmek onu kesinlikle üzgün, kıskanç ve sinirli hissettirirdi. İçini çeken Yibo, Xiao Zhan'ın gece geç saatte kadar uyumuş olacağını umarak, yeterince geç olana kadar beklemeye karar verdi.

Xiao Zhan banyo yapmış, toplantıların belgelerini gözden geçirmiş ve tüm bilgileri hazırlamıştı. İçini çekip saate baktığında. Saat çoktan 12.45 gelmişti. Gözleri kocaman açıldı, telefonunu eline alan Xiao zhan Yibo'yu aradı.

Yibo'nun telefonu kapalıydı. Xiao Zhan, özellikle Yibo karanlıktan korktuğu için endişelenmisti. Ceketini giyip Yibo'yu bulmaya karar verdi.

Xiao Zhan, her yerde Yibo'yu arayarak dolaştı. Orada fazla insan olmadığı için etrafa bakmak oldukça kolaydı. Xiao Zhan önce hastane aklına gelerek oraya gitmeye karar kıldı. Lakin, Yibo orada değildi.

Xiao Zhan, birbirlerini oldukça iyi tanımalarına rağmen, böyle bir zamanda Yibo'yu nerede bulacağını bilemeyeceğini fark edince içini çekti.

Xiao Zhan kalbinde bir sıkışma hissetti. Şimdi sahip olduklarından memnun olmayacağını düşünerek etrafta dolaştı. Er ya da geç, daha fazlasını isteyecekti.

Xiao Zhan, yorgun bir Yibo, bulmak için biraz daha yürüdü ve daha önce oturdukları parkta aynı yerde oturan yibo'yu gördüğünde yüzüne gülümseme gelirken başını salladı.

Xiao Zhan'ı bu durum biraz utandırdı, Yibo'nun elleri cebinde başını eğmiş, ve dudakları büzülmüş sevimli Yibo'ya kıkırdadı. "Yibo!" Xiao Zhan seslendi.

Genç, başını yerden kaldırarak sesin geldiği yere baktı. Sevdiği kişinin adını haykırdığını duyan Yibo ayağa fırlayarak kaldı. "Zh- Doktor Xiao, burada ne yapıyorsun?"

Xiao Zhan, Yibo 'Zhan Ge'dan 'Doktor Xiao'ya geçtiğinde afalladı kabinin teklediğini hissetti açıyordu zira. "Neden buradasın Yibo? Hadi geri dönelim"

Yibo, Xiao Zhan'a baktı lakin, bugün olanlar duyduğu şeyler ile. Üzgün ​​hissederek, "Önce sen git" dedi.

"Yibo, seninle konuşmam gerek" dedi Xiao Zhan, Yibo'nun açıkça ondan kaçtığını fark edince daha da incindi.

Doktorlar / YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin