19. Bölüm

391 34 52
                                    

Akşam yemeğinden sonra, yatakhaneye geri dönerken serin gece esintisinin tadını çıkardı ikili. Yibo, Xiao Zhan'ın
yanındaydı ve ona sürekli olarak kimi sevdiği sorusunu hiç bıkmadan sormaya devam ediyordu.

Xiao Zhan, Yibo'dan kaçınıp onunla alay etmeye devam ediyordu zira, kendi içinde bu gerçekten eğlenceliydi. Genç derince nefes alıp verdi. Zira, Yibo, Artık dayanamıyordu bu tutumuna alt dudağını yaladı genç oğlan, Xiao Zhan'ın elini tuttu ve onu yakındaki bir ara sokağa çekti.

Genç, Duvara dayadığı adamın elini iyiden iyide sıkıca kavrayıp derin duygular içinde sesli bir nefes verdi. Xiao Zhan, titremesine neden olmuştu dudaklarına çarpan Yibo'nun nefesiyle.

"Zhan Ge," Yibo derin, alçak sesiyle seslendi, ciddiyetle karşısında ki, adamın siyaha çalan gözlerine Bakarak "Cevap ver bana. Senden hoşlanıyorum, Lakin, sen benden hoşlanıyor musun?"

Xiao Zhan yutkundu bir kaç kez kızarmıştı iyiden iyiye ve boğazını temizledi " B-Ben Senden hoşlanmıyorum," Gençin, duyduğu kelimeler ile sanki oraya mıhlanmış, kalmıştı kalbi tekledi. Yani sadece hayal mi görmüştü? Kendi kendine gelin güvey olmuştu Zira, bunu açıklaması yoktu. Şimdi ben ne yapacağım? Kalbim neden açıyor gibi sıkışıyor?  Yibo, derince nefes aldı. Kendi bu kadar düşmüş hissederken toparlamaya çalışıyordu soğuk yibo'ya geri döndü anında. Gözlerini ona bakan gözlerden kaçındı genç oğlan, Yüzüne bakmadan sımsıkı tutdugu Xiao Zhan'ın ellerini bıraktığında yüzünde hayal kırıklığına dönüşmüştü. Soğuk ve buz gibi gözlere bürünmek istedi bir an ama kalbi acırken burnun direği sızladı ağlamak istedi bağırmak istedi lakin, gene kendi içinde halletmesi gerekiyordu. Kendi savaşını ağlamak yasaktı zira. Düşünmeden edemedi yibo, Yani Xiao Zhan, bunca zaman onunla mı oynuyordu? Çok eğlenmiş olmalıydı.

"Anladım" dedi yibo, düz ve soğuk bir sesle.

Bir daha yüzüne bakmadı genç, karşında duran adamın. Xiao Zhan onu her ince ayrıntısına kadar inceliyordu. O sımsıkı tutdugu eli bıraktığı an içini huzursuzluk kapladığını hissetti zira gözlerine bile bakmıyordu. Yibo arkasını döndüğü an Xiao Zhan telaşa kapılmış gibi bıraktığı eli tekrar avuç içine sarıp ona dönmesini sağladı. Genç, afallayarak baktı karşında ki, Xiao Zhan'a.

"Neyi anladın Yibo,"Diye sordu Xiao Zhan. Yibo'dan ses gelmeyince devam etti konuşmaya. "Böyle, dedim diye anlamadan dinlemeden hemen arkanı dönüp gidecek misin? Hiç bir şey sormadan! Senin için bu kadar kolay mı?"

"Zhan G-,"Durdu yibo. "Doktor Xiao Zhan, ne yapmalıyım peki? Kızıp bağırıp çağıran, bir insan olmadım hiç, Zira bu senin suçun değil. Hepsi benim suçum özür dilerim. Merak etmeyin, hastanede fazla sizin bulunduğunuz ortamda olmam. Yurt dışında sadece doktor stajyer işi olucak he, yurt odamızı merak etmeyin bugün sen git yat ben bakarım başımın çaresine yarında eşyaları toparlatırım." Diye bir çırpıda söyledi yibo yüzüne bakmadan kaşları catılmış adamın derince nefes aldığını hissediyordu. Ama genede bakmamakta diretti kendini. Elini mümkün olduğunca daha sıkı hale getirdi Xiao Zhan.

Derince nefes aldı konuşmadan etmeden önce. "Zhan Ge ya, ne oldu? Neden bu kadar soğuk olup mesafeli oluyorsun yibo, sana ulaşmak neden bu kadar zor!?" Diye bağırdı Lakin, kalbinin sıkıştıgını hissetti. Gözlerine baktı yibo dayanamayıp. Xiao Zhan devam etti. "Ne yani, beni arkanda bırakıp hayatımdan öylece çıkacaksın. Senin için bu kadar kolay öyle mi?"

"Değil, kolay değil! Lakin, benim gibi bana bakımıyorsun benden hoşlanmıyorsun! Elimden bu geliyor. Kısa sürede bende bu hoslantıdan kurtulurum fazla, kafanızı yormayın." Dedi yibo elini karşınızdaki ellerden kurtarmaya çalışırken. Başka çaresi mi vardı? Uzak durmak en iyi çözüm yoluydu evet öyleydi.

Doktorlar / YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin