(23)

270 40 86
                                    

Minho boğazını hafif temizleyerek konuştu;

- Jisung o kadın... O kadın benim annemdi...

Herkes gelen bilmem kaçıncı şok dalgasından sonra endişeli bir şekilde Jisung'a bakmaya başladılar. Jisung ise morali bozuk gibi görünen Minho'ya bakıyordu. Minho ise yine aynı şekilde masaya..

Kısa bir sürenin ardından Minho ani bir hareket ile sandalyesini düşürerek ayağa kalkmıştı. Jisung da refleks olarak korkmuş ve o korku ile ayağa kalkmıştı. Minho korkmuş sevgilisini görünce ona doğru dönerek bir süre bekledi. Diğerlerinin yaptığı gibi sadece Jisung'a bakıyordu. Jisung ise yeni yeni kendini toparlamıştı ve o da gözlerini Minho'nun yaptığı gibi dikmişti gözlerini..

Minho sevgilisinin gözlerinde o korkuyu görmüştü. Ya benden ayrılırsa? Ya kavga edersek? Benden tiksinirse ne yaparım? Tüm bu soruları görebiliyordu gözlerinde. Yavaşça Jisung'un yanına yaklaştığında, Jisung gözlerine bakabilmek için kafasını yukarıya kaldırmıştı. Minho hızlı davranarak sevgilisine sarılmıştı. Sımsıkı bir şekilde, bir daha bırakmayacakmış gibi. Ve sonra göz yaşları... Jisung bunu fark ettiğinde şaşkınlıktan serbest kalan kollarını sımsıkı bir şekilde Minho'nun beline dolamıştı. Yüzünü iyice Minho'nun boynuna gömüp özür dilemeye başlamıştı. Hıçkırıklarının arasından dediği şeyleri anlamak zordu elbette..

Göz yaşlarını silen Minho sarıldığı sevgilisinden ayrılmıştı. Jisung tekrar ve tekrar özür dilemeye devam ediyordu.

- Artık ağlama sevgilim. O pislik kadından kurtulmama yardım eden kişi senmişsin.. sevdiğim adam, sevdiğim adam beni o lanet kadından kurtarmış. Ben daha ne isteyebilirim mi Tanrıdan...

Chan hariç herkes şaşkınlıkla olan bitenleri anlamaya çalışıyordu. Hepsinin de aklında Minho'nun bu olanları neden anlatmadığı vardı. Sadece kendisini en yakın gördüğü kişiye yanii Chan'e anlatmıştı. Diğerlerine anlamak istememişti...

- Sen... Sen ne diyorsun Minho. O senin annen. Ve ben onu öldürdüm

Sonuna doğru sesi iyice düşmüş artık duyulmamaya başlamıştı. Minho ise onun omuzlarından tutmuş ve hafifçe sarsmıştı.

- O lanet kadın yüzünden başıma gelmeyen şey kalmadı. Kolumu kırdım hem de kaç defa, polislik oldum, hissetmediğim kadar duyguyu bir arada hissettim ben. Her gün sürekli dövüyordu beni. Nedeni ise...

Hafifçe kahkahasını odaya duyurduktan sonra tekrardan sözüne devam etti

- Canı öyle istiyormuş. Bu hastalığımı da ondan almışım ya. Buraya gelirken benzin istasyonunda sana doğrulttuğum silah, hepsi annemin suçuydu. Hepsi onun o pis huyundandı. Onu bana da aktarmış. O yüzden lütfen Jisung, lütfen o kadın için üzülme artık. Onun için akan her bir göz yaşın boşa akmış olur. O gün sen bir suç işlemedin, o gün gereken neyse onu yaptın. Bunun için teşekkür ederim sevgilim, teşekkür ederim...

***

Yaklaşık olarak 2 saattir oturmuş bir film izliyorlardı. Jisung hâla morali bozuk bir şekilde sevdiği adamın yanında oturuyordu. Minho her ne kadar ona hiçbir sorunun olmadığını, artık ağlamasına gerek olmadığını söylese de hâla kendini suçluyordu..sebepsiz yere

- Bugünlük bu kadar diyelim mi? Benim artık gitmem gerekli. Daha sonra tekrarlayalım

Film bitmiş, Bambam ise saate bakmak için çıkardığı telefonunu tekrardan cebine koyarken konuşmuştu. Herkes onaylar bir şekilde ayağa kalktığında Jisung kalkamamıştı, bacağının üstüne oturduğu için uyuşmuştu ve bundan dolayı oturarak el sallamıştı kapıya doğru

Another Love || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin