Another Love || Minsung

(30)

- Hadi ama Jisung biraz hızlı ol buluşma saatini kaçıracağız

- Geliyorum

Tatilden yeni dönmüştük. Ne mi olmuştu tatil sırasında? Hyunjin de Jeongin'e güzel bir gece yapmıştı. Minho'nun telefonda konuştuğu kişi Hyunjinmiş. Daha fazla oyalanmadan geldik zaten. Bugün tatil dönüşünün ilk günüydü. Ve Minho da haklı olarak cezaevine eski dostunun yanına gitmek istiyordu. Bu yüzden ziyaret saati dolmadan hızla evden çıkmak zorundaydık. Bu yüzdendi evdeki telaş.

Arabaya binmiş kemerimi takmıştım. Minho arabayı biraz hızlı da kullanıyo olsa bir şey demeyecektim çünkü 2 saat hazırlanamayıp çıkamayan bendim.

Sonunda cezaevine geldiğimizde Minho koşarak görevlinin yanına gitmişti. Ben de arabayı kitleyip yanına gittim.

- Pardon birini ziyarete geldik de

- Tabii siz geçin içerdeki görevlilerimiz yardım edecektir

Derin bir nefes aldıktan sonra teşekkür etmişti karşıdaki görevli polise.

Evet, artık burdaydık. Ne zaman buraya gelsem aynı şeyleri hissediyorum. Korku...

Minho yine hızlı adımlarla giderek beni arkada bırakmıştı. Ben ise aldırış etmeden normal tempoda yanına ulaşmaya çalışıyordum. Ama daha yanına varmadan Minho'nun ellerinin titrediğini, kaskatı kesildiğini gördüm. Gözleri olabildiğince açık duruyordu. Bu sefer koştum ve yanına öyle vardım

- Minho iyi misin? Bir şey mi oldu? Korkuyorum Min-

- İsterseniz beyefendiyi bir koltuğa alalım size anlatacağım

Görevlinin de dediği gibi oda bulunan bir koltuğa oturtmuştuk Minho'yu. Cidden ne oldu da bu halde?

- Baştan başlamak gerekirse. Sizin en son geldiğiniz gün oldu her şey. Mahkum Yoon geride bir not bırakarak intihar etti..

- Ne

İnanmamıştım hayır! Neden yapsın ki?

- Beyefendi şaka değildir bu umuyorum ki

- İsterseniz size getirebilirim mektubu. Zaten zarfın üstünde Minho'ya yazıyordu. Siz de beyefendiye Minho diye seslenince, vermemem için hiçbir sakınca yok

Adam bilgisayarının başına gidip çekmecesinden zarfı alırken Minho yavaş yavaş kendine geliyordu. Her şey beynine daha yeni yerleşiyormuş gibi.

- Buyrun

- Pardon! Burda daha fazla durmamızın bir önemi yok. Biz gitsek bir sorun olur mu? Yani mektupla birlikte

Adam ilk önce bize dur işareti yapıp tekrardan masasının başına gitti ve telefonla konuşma yapmaya başladı. Ben ise tekrardan Minho'ya dönüp nasıl diye bakıcakken ayaklanıp hızla çıktı bulunduğumuz yerden. Elimden mektubu almayı da unutmamıştı.

Görevli adamın yanına gidicekken

- Sorun olmazmış. Eve sağ sağlim gidin lütfen

Hızla teşekkür ettikten sonra arabaya geri dönmüş olan Minho'nun yanına gittim. Çoktan mektubu açıp okumaya başlamıştı bile... Ben arabaya biner binmez kağıdı bana doğru fırlattıktan sonra arabayı çalıştırdı ve buraya gelirken kullandığı hızdan daha fazlasını kullanarak bilmediğim bir yola saptı

- Minho iyi misin? Gerçekten korkuyorum. Ve nereye gidiyoruz?

Aldırış etmedi. Ben ise hızla mektubu okumaya başlamıştım. Ama daha ilk kelimesinden anlamıştım Minho'nun bu hâlde olmasının nedenini;