2.8 :: son maç

1.3K 71 7
                                    

🃏

"Sakin ol tamam mı? Bak Galatasaray bir şey beceremedi, bari siz şampiyon olun da Fener olamasın."

Berat bana gülerek bakarken üzerine tişörtünü geçiriyordu. "Halledeceğiz bebeğim."

İlk 11'de değildi ama ikinci yarı gireceğine inanıyordum. "Al bunu da giyin, üşütürsün."

Ona ince ceketini uzattığımda alnımdan öptü. "Tribüne çık güzelim. Dikkatli ol, bir şey olursa güvenliklere söylersin."

Gülümseyerek kafamı salladım ve soyunma odasından çıktım. Tribünlere yürürken çok fazla uğultu vardı ve rakip takımın taraftarı baskı uyguluyordu.

10 dakika gibi bir sürenin ardından takımlar sahaya çıktı, marşı okudular, dizilişler tamamlandı.

İlk yarıda Trabzon 1-0 öndeydi, tek problem Fenerbahçe'nin de kazanıyor olmasıydı.

Aralarındaki puan farkı 2'ydi ve bu maçı Trabzon kesinlikle kazanmalıydı. Zaten averajda üstündü.

Soyunma odasına 1-0'lık skorla girdi bizimkiler. Abdullah Hoca'nın kesinlikle baskı yaptıracağına emindim, genellikle böyle oynuyordu.

55. dakikada Berat'ın kulübeden çıkıp ısındığını gördüm. Sonrasında koşarak bana doğru geldi ve birkaç dakika sonra oyuna gireceğini söyledi.

"Biliyorum. Her zamanki gibi oyna tamam mı? Sana güveniyorum." dediğimde iç çekti. Ne olursa olsun, ne kadar heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum.

"Bana şans lazım."

"Ne?" dedim anlamadığım için. "Nasıl bir şans?"

Bana doğru yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. O an, bizim taraftar grubunun çıkardığı uğultular ve 'ooo' sesleri kulağıma boğuk boğuk geliyordu.

"Böyle bir şans." diye fısıldadı ve bu kez burnumdan öptü. Elimi tuttu, bileğimdeki tokamı alıp kendi bileğine geçirdi. Bu çocuk beni öldürecek.

"Seni seviyorum."

Bana son kez baktı ve koşarak üstündeki idman tişörtünü çıkarıp sahaya girmek için hazırlandı.

——

ust uste bolum attim tovbe yarabbi

imkansızım | özdemirWhere stories live. Discover now